Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Diğer bir ifadeyle, anonim şirket yönetim kurulu üyelerinin kendi aralarında yapacakları görev dağılımı bir iç işlem niteliğinde olup üçüncü kişiler açısından bağlayıcı bir yönü bulunmamasının sonucu olarak yönetim kurulu içinde yapılan görev dağılımı uyarınca bazı üyelere şirketi, idari makamlar önünde temsil yetkisi verilmiş olması, temsil yetkisi verilmemiş olan yönetim kurulu üyelerinin belirtilen sorumluluğunun ortadan kalktığı sonucunu doğurmayacağı açıktır. Genel kurul tarafından yönetim kurulu üyeliğine seçildiği ihtilafsız olan davacı ve diğer yönetim kurulu üyeleri şirket tüzel kişiliğini ve yönetim kurulunu temsilen belli hukuki muamele yapmaları konusunda görev ve yetki taksimi yapılan yönetim kurulu kararının, yönetim sorumluluğunun ismi belirtilen üye veya üyelere devredildiği anlamında yorumlanarak hüküm kurulması hukuka uygun düşmemiştir....

    Dava genel kurul kararı iptali istemine ilişkindir. Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; anataşınmazda kat mülkiyetinin kurulu olduğu, davacıların bağımsız bölüm maliki olduğu anlaşılmaktadır. Her ne kadar davacı tarafça 07/03/2015 tarihli kat malikleri kurulu toplantısının iptali istenilmiş ise de davacıların aynı zamanda bu karara dayalı olarak yapılan yönetim planı değişikliğinin de iptalini talep etmiş olduğu anlaşılmakla, Bu tür davalarda kurulacak hüküm tüm kat maliklerinin hukukunu ilgilendirdiğinden pasif husumetin tüm kat maliklerine yöneltilmesi zorunludur. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 28. maddesinin birinci fıkrasına göre yönetim planı anataşınmazın yönetim tarzını, kullanma maksat ve şeklini, yönetici ve denetçilerin alacakları ücreti ve yönetime ilişkin diğer hususları düzenleyen ve tüm kat maliklerini bağlayan bir sözleşme hükmündedir....

      Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1-Dava, üyelikten ihraç kararının iptali istemine ilişkindir. Davaya konu ihraç kararı davalı kooperatif yönetim kurulunca alınmıştır. Davalı kooperatife ait anasözleşmenin 45. maddesinde yönetim kurulu toplantısının en az yarıdan fazla üyenin katılmasıyla yapılacağı ve kararların toplantıda bulunanların çoğunluğu ile verileceği öngörülmüştür. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 98. maddesi yollamasıyla TTK'nın 330. maddesi de aynı yönde düzenleme içermektedir. Davalı kooperatif yönetim kurulu üç üyeden oluşmaktadır. Bu durumda, anasözleşme ve yasanın anılan hükmüne göre yönetim kurulu toplantısının üç üyenin de katılımıyla yapılması, kararların ise toplantıda bulunanların çoğunluğuyla verilmesi gerekmektedir. Somut olayda, ihraç kararının alındığı 20.05.2009 tarihli yönetim kurulu toplantısının iki üyenin katılımıyla yapıldığı, kararın da bu şekilde alındığı anlaşılmıştır....

        ise veya yönetim kurulu tek kişiden oluşmuyorsa temsil yetkisinin çift imza ile kullanılmak üzere yönetim kuruluna ait olduğunun açık olarak düzenlendiği, ......

          gerekçesiyle davalı şirketin 18/07/2014 tarihinde yapılan 2013 yılına ait olağan genel kurul toplantısında yönetim kurulunun (yönetim kurulu üyelerinin) ibrasına ilişkin kısmın iptaline karar verilmiştir....

            ın müşterek imza ile davalı şirketi temsil ve ilzama yetkilendirildiklerini, aynı tarih ve 2012/ A-2 sayılı diğer yönetim kurulu kararı ile müvekkillerinin görevden alınarak tüm ilişkilerinin kesilmesine karar verildiğini, oysa yönetim kurulu toplantısı hazırlığı yapmanın, yönetim kurulunu toplantıya çağırmanın, yönetim kurulu toplantısı yapmanın yönetim kurulu başkan ve vekiline ait bir yetki olduğunu, yönetim kurulunun toplanmasını sağlamak için gündemle çağrı yapılmasının gerekli olduğunu, yoksa yönetim kurulu üyelerinin başkanı, vekili ve diğer yönetim kurulu üyelerini hiçe sayıp gıyabında karar defteri çıkartarak yönetim kurulu toplantısı yapmasının mümkün olmadığını, bu yönetim kurulu toplantısının yok hükmünde olduğunu, yönetim kurulunun sıhhatli toplanması halinde dahi murahhas azaları görevden almasının mümkün olmadığını, bu yetkinin sadece genel kurula ait olduğunu, alınan kararların yok hükmünde olduğunu, şirket merkezi dışında başka bir adreste yönetim kurulu toplantılarının...

              şirketin 08.03.2017 tarihli genel kurulunun yapıldığını, yok hükmünde olan yönetim kurulu kararına dayanan dava konusu genel kurulunda alınan kararların da yoklukla malul olduğunu, nitekim bu hususun müvekkili tarafından dava konusu 08.03.2017 tarihli genel kurulunda belirtildiğini, ayrıca anılan yönetim kurulu kararının yokluğunun tespiti için İstanbul Anadolu 5....

                Dava dilekçesinde, 19.04.2010, 04.09.2010 tarihli yönetim kurulu kararlarının iptali, yönetim planının bir kısım maddelerinin iptali, 19.09.2010 tarihli olağanüstü genel kuruluna sonradan yapılan eklenti ve tahrifatların iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Mahkemece bozma ilamına uyulmuş ise de gereği tam olarak yerine getirilmemiştir....

                  Davalı şirketin 18/08/2020 tarihli genel kurulunda yönetim kurulu üyeliğine kendilerinin çoğunluk oylarıyla ... ve ... seçilmiş aynı genel kurulda şirket yöneticilerine huzur hakkı verilmemesine oy birliğiyle karar verilmiştir. Dolayısıyla mevcut yönetim kurulu üyeleri ve 18/08/2020 tarihli genel kurul toplantısında yönetim kurulu üyelerine huzur hakkı verilmemesi yönünde oy kullanmıştır. 18/08/2020 tarihli genel kurul toplantısından 27/10/2020 tarihli genel kurul toplantısına kadar her bir yönetim kurulu üyesine aylık 20.000-TL huzur hakkı verilmesi gereğine ilişkin hangi şartların değiştiği veya oluştuğu 27/10/2020 tarihli genel kurul toplantı tutanağında ortaya konulmamıştır. Bu karar mevcut yönetim kurulu üyesi iki ortağın çoğunluk oylarıyla alınmıştır. Bu davada şirket yönetim kurulu üyelerine huzur hakkı verilip verilmemesi ve her birine aylık 20.000-TL huzur hakkının iyi niyet kurallarına aykırı olarak yüksek olup olmadığı sunulacak delillerle araştırılacaktır....

                    kararının alınmasında etkili olduğunu ileri süren pay sahipleri” uyarınca söz konusu kararın iptalinin istenebileceği; ancak davacı pay sahibi ve (eski) yönetim kurulu üyesi ... (100.000TL) olumsuz, dava dışı pay sahibi yönetim kurulu üyesi ..... (100.000TL pay/oy) olumlu oy düşüldüğü takdirde de yönetim kurulu üyesi olmayan ....... ’ın 22.562,00 TL olumsuz oyuna karşılık, yönetim kurulu üyesi olmayan ....... ’ın 154.875,00 TL olumlu oyu ile oy çokluğuyla ibra kararı alınabildiğinden yönetim kurulu üyelerinin kendi ibralarında oy kullanmalarının (TTK m. 436/2) genel kurul kararının alınmasında etkili olmadığından iptalinin gerekmediği (TTK m. 446/1-b), anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                      UYAP Entegrasyonu