Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

dilekçesinde konu kısmında T6 Üyelikten Çıkarma Kararının İptali İstemi" şeklinde açıklamalarının bile davanın genel kurul kararının iptali ve üyelikten çıkarma kararına itiraz olmayıp, sadece kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali olduğunu açıkça gösterdiğini beyan etmiştir....

-K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin 22.03.2008 tarihli genel kurulunda yönetim kurulu üyeliğine seçildiğini, hasta olması ve bu durumu doktor raporu ile belgelemesine rağmen, davalı denetim kurulunun teklifi üzerine yönetim kurulunun 29.07.2010 tarihli kararı ile anasözleşmenin 41. maddesi uyarınca özürsüz olarak birbiri ardına 3 kez toplantıya katılmadığından bahisle istifa etmiş sayıldığı yönünde karar aldığını, bu kararın yasa ve anasözleşmeye aykırı olduğunu ileri sürerek, anılan yönetim kurulu kararının iptali ile davacının yönetim kurulu üyeliğinin devam ettiğinin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, davacının yönetim kurulu toplantılarına katılmadığı 28.04.2010 ve 30.06.2010 tarihlerinde hasta olduğu, bu durumu doktor raporu ile belgelediği, hastalık halinin de özür olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir....

    Mahkemece, davalıların üyeliğine ilişkin yönetim kurulu kararlarının kooperatif genel kurulunca iptal edilmiş olması nedeniyle ortada iptal edilecek bir karar bulunmadığı gerekçesiyle yönetim kurulu kararlarının iptali isteminin reddine ve üye olunmadığının tespiti istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, üyeliğe ilişkin yönetim kurulu kararının genel kurulca iptal edilmesi nedeniyle el atmanın önlenmesi isteminin kabulüne ve ancak kullanım yönetim kurulu kararına dayandığı için ecrimisil talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir....

      - KARAR - Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatif yönetim kurulunun seçilmiş üyesi iken 17.05.2013 tarihli davalı kooperatif yazısı ile yönetim kurulu üyeliğinin kooperatif anasözleşmesinin 43. maddesinin 6. bendinde yazılı olan "yönetim kurulu üyesi seçilme şartı olan asaleten veya kefaleten borçlarının bulunduğu kredilerden dolayı kooperatif takibine intikal edenlerin yönetim kurulu üyelikleri, borçlarını takip eden tarihten itibaren 30 gün içerisinde ödememeleri durumunda sona erer." maddesine istinaden sona ermiş olduğunun bildirildiğini, müvekkilinin asaleten ve kefaleten kooperatif takibine düşen bir borcunun bulunmadığını ileri sürerek, davalı kooperatifin yönetim kurulunun 20.05.2013 tarih ve 13 sayılı yönetim kurulu üyeliğinden çıkarma kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatif yönetim kurulunun seçilmiş üyesi iken 17.05.2013 tarihli davalı kooperatif yazısı ile yönetim kurulu üyeliğinin kooperatif anasözleşmesinin 43. maddesinin 6. bendinde yazılı olan "yönetim kurulu üyesi seçilme şartı olan asaleten veya kefaleten borçlarının bulunduğu kredilerden dolayı kooperatif takibine intikal edenlerin yönetim kurulu üyelikleri, borçlarını takip eden tarihten itibaren 30 gün içerisinde ödememeleri durumunda sona erer." maddesine istinaden sona ermiş olduğunun bildirildiğini, müvekkilinin asaleten ve kefaleten kooperatif takibine düşen bir borcunun bulunmadığını ileri sürerek, davalı kooperatifin yönetim kurulunun 20.05.2013 tarih ve 13 sayılı yönetim kurulu üyeliğinden çıkarma kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Madde ile yönetim kurulu üyelerine ödenecek huzur hakkının kararlaştırıldığı, yönetim kurulu üyelerinin her birine aylık 10.000 TL, huzur hakkı ödenmesine karar verildiği, kararın yine 17.000.000 olumsuz oya karşılık 68.000.000 olumlu oyla alındığı, karara karşı davacı vekilinin belirlenen ücretin fahiş olduğu, "yönetim kurulu üyelerinin T4 herhangi bir ticari faaliyeti bulunmadığı için yönetim kurul üyelerinin de herhangi bir icrai görevleri olmadığı, bu sebeple huzur haklarının fazla ve yersiz olduğu, örtülü kar dağıtımı yerine geçmesi" sebebiyle itiraz ettiği ve itirazın toplantı tutanağına şerh edildiği tespit edilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kooperatif yönetim kurulu kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

            (pay değeri 563.300,00 TL) 4300 hisse sahibi oldukları, davalı şirketin 15/03/2021 tarihli Olağan Genel Kurulun toplantısına hissedarların asaleten-vekaleten tamamının iştirak ettiği, toplantı gündeminde belirtildiği üzere bilançonun onaylanmasına ve yönetim kurulunun ibra edilmesine ilişkin davacılar vekili karşı görüşü ile red oyu kullanmış ise de oy çokluğu ile karar verildiği, bilançonun onaylanması ve Yönetim Kurulunun ibra edilmesinin ayrı maddeler halinde görüşülüp oylandığı, TTK 436/2. maddesinde Yönetim Kurulu üyeleri kendi ibralarında oy kullanamayacakları gibi, diğer Yönetim Kurulu üyelerinin ibralarında da oy kullanamayacakları düzenlemesinin yer aldığı, Yönetim Kurulu üyelerinin şirketteki hisse adedi toplamının 45.500'e tekabül ettiği, davacıların hisse adedi de eklendiğinde şirketin toplam hissesinin 50.000,00 TL olduğu gözetildiğinde TTK'nın 418/1-2 maddesinde belirtilen toplantı ve karar nisabına uygun olarak Yönetim Kurulu üyelerinin ibra edilmediği, ibra kararının açıkça...

              Davalı vekili, TTK'ya göre yönetim kurulu kararlarının iptal davasının açılamayacağını, bu nedenle imza sirkülerinin iptallerinin de dava edilemeyeceğini, davacının dava açma hakkının bulunmadığını, yönetim kurulu kararının tüm yönetim kurulu üyelerinin oy birliği ile imzaladığını, ayrıca davalı şirketin 16.04.2013 tarihli genel kurul toplantısında dava konusu edilen imza sirküleri de dahil olmak üzere önceki imza sirkülerinin iptaline oy birliği ile karar verilerek yeni yönetim kurulunun seçildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, dava konusu yönetim kurulu kararının yazılı bir karar ile ve yeterli çoğunluk sağlanarak, hatta oy birliği ile ve davacının da bizzat kendi imzası ile alındığı, bu karara dayanılarak iptali istenen imza sirkülerinin noterde tescil edilip düzenlettirildiği gerekçesiyle; davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....

                /d maddesinde alınan yönetim kurulu üyelerine daire satışına ilişkin kararın 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 59/.... maddesindeki yönetim kurulu üyelerinin ticari muamele yasağı kapsamında olduğu, diğer kararların iptali kabil nitelikte olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüyle, genel kurulunun .../d maddesindeki, genel kurula yönetim kurulu kararı alınmaksızın işlem yapabilme yetkisi verilmesine ilişkin karar ile yönetim kurulu üyelerinin kendilerine daire satışı yapılabilmesine ilişkin alınan kararların yok hükmünde olduklarının tespitine karar verilmiştir. Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. ...) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. ...)Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Dava, genel kurul karalarının iptali istemine ilişkindir....

                  UYAP Entegrasyonu