Mahkemece, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 55/2. maddesi gereğince yönetim kurulunun en az 3 üyeden oluşacağı, iptali istenen kararda ise yönetim kurulu üyesi... dışındaki yönetim kurulu üyelerinin imzalarının bulunmadığı, dolayısıyla ortada usulüne uygun geçerli bir yönetim kurulu kararı olmadığı gerekçesiyle, dava konusu hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 02.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
02.02.2011 tarihli genel kurulunda, yönetim kurulu üyelerinin seçilmesine ilişkin kararın iptaline, birleşen davanın da kabulü ile, davalı şirketin ....03.2011 tarihinde genel kurul yapılmasına ilişkin ....02.2011 tarihli ticaret sicil gazetesinin 52.sayfasında yayınlanan yönetim kurulu kararının yok hükmünde olduğunun tespitine karar verilmiştir....
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı dava dilekçesi ile müvekkillerinin ..... sitesinde kat maliki olduklarını ve 29.01.2012 tarihli genel kurulda vekaleten verilen oylarda kullanılan vekaletlerin geçersiz ve sahibinin iradesini taşımayan vekaletnameler olduğunu, bu nedenle yönetim kurulu seçiminin yeterli sayıya ulaşmadan yapıldığını, bu nedenle söz konusu yönetim kurulu seçiminin iptalinin gerektiğini, geçersiz kararla seçilen yönetimin aldığı kararların iptali ve yok hükmünde olduğunun tespiti gerektiğini, müvekkillerinin söz konusu yönetim kurulu toplantısında olumsuz oy kullandıklarını, yönetim kurulunun seçimine ilişkin kararın geçersiz olmasından dolayı bahsi geçen toplantının ve bilhassa yönetim kurulu atanmasına dair kararın iptaline karar verilmesini talep ve dava...
Mahkemece; 10.07.2015 tarihli genel kurulda önceki denetleme kurulunun yeni yönetim kurulu önceki yönetim kurulunun ise yeni denetim kurulu olarak seçilmesine ilişkin kararın bu sebeple iptali istenmiş ise de bu şekilde bir seçim yapılmasına kanunen bir engel bulunmayıp kat maliklerinin kendi iradeleri ile yaptıkları bu seçimin sırf bu sebeple iptalinin mümkün olmadığı, 29.07.2015 tarihli kararın iptali talebinin ise bu tarihli bir karar bulunmadığı, davacının merkezi sisteme geçişe yönelik kararın iptalini istemesi sebebiyle buna yönelik olarak kararın 14.10.2012 tarihinde alındığı KMK’ya göre genel kurul kararının en geç 6 ay içinde açılacak dava ile iptalinin istenmesinin mümkün olduğu, oysa davanın bu süre geçtikten sonra açıldığı, davacının yönetim ve denetim kurulu hakkında suç duyurusunda bulunulması talebi yönünden ise mahkemenin bu yönde bir görevi bulunmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....
Sitesi, ...yıl için görev yapmak üzere bağımsız maliklerinin arsa ve sayı çoğunluğu ile her blok tan bir kişi olarak seçecekleri blok yöneticilerinden teşekkül eden bir yönetim kurulunca idare olunur". hükmünün bulunduğu, site yönetim kurulunun olağan olarak Şubat, Haziran ve Kasım aylarında olmak üzere yılda en az üç defa toplandığını, ...sitesi yönetim kurulu ve üyelerine keşide edilen ihtarname ile ilk yapılacak site yönetim kurulu toplantısına (T) ve (V) blok yönetimlerinin usûlune uygun davet edilmesinin talep edildiğini, keşide edilen son ihtara rağmen, 04.....2012 tarihinde gece sitede gizli ve usûlsüz olarak site yönetim kurulu toplantısı yapıldığını ve toplantıya davet edilmediklerini beyan ederek; ... sitesi yönetim kurulunun 04.....2012 tarihli ve (T) ve (V) blok yönetimlerine usûlüne uygun çağrı yapılmaksızın yapılan toplantıda ve diğer yönetim kurulu toplantılarında alınan kararların tespiti ve iptali ile yürütmelerinin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, yönetim kurulu kararının iptali istenilmiştir. Mahkemece davada karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, yönetim planı ve tapuya da kayıtlı otopark kullanma hakkı ve şeklinin yönetim tarafından bu yönde alınan bir genel kurul kararı olmadan değiştirilmesi hakkındaki 19.02.2014 tarih ve 14/546 sayılı yönetim kurulu kararının iptalini istemiş, mahkemece sözkonusu kararın dava tarihinden önce yönetim kurulunca iptal edildiği gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına, davalı tarafından söz konusu kararın iptal edildiğine dair davacıya bildirim yapıldığı ispat edilemediğinden davalı aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmiştir....
2015-8 nolu yönetim kurulu kararının iptali ile bu kararın dayanak yapıldığı tescil talepnamesi ve şirket imza sirkülerinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin ortaklarının bir ailenin mensubu olduklarını ve akrabalık bağı ile bağlı olduklarını, dolayısıyla herkesin birbirine güven duyduğunu, bu sebeple yönetim kurulu başkanı dahi görünüşte usulen yapılan işlemlerin doğru olduğunun düşüncesi ile elden dolaştırılan defterleri ile genel kurulu toplantıları veya yönetim kurulu toplantıları ismi altında işlemlerin rutin muamele olduğunu düşüncesi ile kararların altına imzasını atmış olduğunu, şirket defterlerinin kontrolünün yönetim kurulu başkanında olmadığından ve diğer ortaklar gibi yönetim kurulu başkanının da yakın tarihe kadar Türkçe bilmediğinden dolayı, önüne konulan kararlarını ve diğer evrakları imzaladığını, işbu sebeple şahsi sorumluluğuna başvurulamayacağını, yönetim kurulu başkanının hiçbir şekilde bilinçli olarak şirket ortaklarının haklarına tecavüz etmediğnii, ayrıca şirkete de bir zarar vermediğini, şirketin yönetim kurulu başkanının, şirketin kredi borçlarını ödemek...
Dava edilen genel kurul kararlarının; 3 nolu bilanço ve kar zarar hesaplarının görüşülmesi, 4 nolu kararın ... dışındaki yönetim kurulu üyelerinin ibrası, 5 nolu kararın yönetim kuruluna üye seçimi ve 6 nolu kararın TTK'nın 395 ve 395. Maddelere göre yönetim kurulu üyelerine izin verilmesine ilişkindir. İncelenen dosya ve bilirkişi raporundan, şirketin finansal kayıtlarının şirketin mali yapısına uygun olduğu, iptalini gerektirir somut bir delil bulunmadığı, yönetim kurulu üyelerinin seçimine ilişkin kararın da yeterli çoğunlukla alındığı, dolayısıyla bu kararlar yönünden iptal koşulunun oluşmadığı anlaşılmış ve davanın bu kararlar yönünden reddine karar verilmiştir. Davaya konu 4 nolu genel kurul kararında ise, davalı ...'ın yönetim kurulu üyesi olmasına rağmen diğer yönetim kurulu üyelerinin ibrasında oy kullandığı, oysa TTK'nın 436/2....
Hal böyle olunca, mahkemece emsal nitelikteki mahkeme kararları kesinleşen yıllardaki fahiş kabul edilen yönetim kurulu aylık ücretleri, 2 yönetim kurulu üyelerinin her biri için takdir edilen aylık net 27.500,00 TL'lik ücretin yıllık net 660.000,00 TL ücrete tekabül ettiği, 660.000,00 TL'nin ise bilirkişi raporuyla tespit edilen 2018 yılı şirketin dönem net karı olan 3.370.352,21 TL'nin %19'unu teşkil ettiği, verilen genel kurul kararı ile net karın %19'unu yönetim kurulu ücretlerine tahsis edilmiş olacağı, Dairemizin kesinleşen kararı ile yönetim kurulu ücretinin net karı %19'una tekabül ettiği 2015 yılı yönetim kurulu ücretine ilişkin genel kurul kararının iptaline karar verildiği, yönetim kurulu ücretine ilişkin gündemin 8. maddesi ile alınan kararın iyiniyet kurallarına aykırılık teşkil edeceği, iptali gerektiği gözetilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesinde gerekçe yönünden isabet görülmemiştir....