Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili cevap dilekçesi ile; açılan davayı kabul etmediklerini, yönetim kurulu üyelerinin genel kurul tarafından görevden alınarak yeni üyelerinin seçilmesi için gündemde buna ilişkin madde bulunmasının yeterli olduğunu, şirketin 5 Ağustos 2016 tarihli olağan genel kurul toplantısının esas gündeminin 6. maddesinde yönetim kurulunun ibrası 7. maddesinde ise yönetim kurulu seçimi ve görev süresi hakkında karar alınması şeklinde gündem maddelerinin bulunduğunu, gündeme bağlılık ilkesi gereği yönetim kurulu üyelerinin ibrasının yapılarak yeni üyelerin seçildiğini, hukuka aykırı bir durumun mevcut olmadığını, davacı tarafından yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmelerine ilişkin kararlarda kendilerine ait paylardan doğan oy hakkının kullanmayacağı iş bu sebeple yönetim kurulu üyelerinin ibrası oylamasında yönetim kurulu üyesi.......'...

    GEREKÇE: Asıl ve birleşen dava; davalı şirketin 19/03/2018 tarihinde yapılan genel kurulunda alınan 5 nolu yönetim kuruluna üye seçimi ile 6 nolu yönetim kurulu üyelerinin şirket konusu işlerle iştigal etmelerine dair TTK'nun 395. ve 396. maddeleri gereğince müsaade edilmesine dair kararların iptali istemine ilişkindir. Davalı şirketin 19/03/2018 günü yapılan olağan genel kurul toplantısında, davacıların talebi üzerine 2 nolu karar ile; “bilanço ve kar/zarar hesaplarının görüşülmesi” gündem maddesinin, 3 nolu karar ile; yönetim kurulu faaliyet raporunun okunması ve müzakere edilmesi maddesinin; 4 nolu karar ile; yönetim kurulu üyelerinin ayrı ayrı ibra edilmelerinin TTK'nın 420. maddesi uyarınca divan başkanlığınca 1 ay ertelendiği görülmüştür. Genel kurulun 5 nolu kararı ile; yönetim kurulu üyeliklerine yazılı aday olduklarını belirten ..., ... ve ...'...

      A.Ş.’nin davalı şirket üzerinde TTK 195.m. bağlamında hakim ortak durumunda olduklarını, bu bakımdan yönetim kurulu üyelerinin ibrasına ilişkin olarak adı geçen hakim ortakların TTK 436/2.m. uyarınca oy kullanmalarının mümkün olmadığını ileri sürmüştür. TTK 436/2 m. “Şirket yönetim kurulu üyeleriyle yönetimde görevli imza yetkisini haiz kişiler, yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmelerine ilişkin kararlarda kendilerine ait paylardan doğan oy haklarını kullanamaz. “ şeklinde düzenlenmiş olup, anılan yasal düzenleme uyarınca, yönetim kurulu üyeleri kendi ibralarında oy kullanamayacakları gibi, diğer yönetim kurulu üyelerinin ibrasında da oy kullanamazlar. Ne var ki bu hükmün yönetim kurulu üyelerinin pay sahibi olan adı geçen şirketler adına temsilci sıfatıyla da oy kullanamayacakları şeklinde yorumlanması mümkün olmayıp, davacının bu yöndeki istinafı da yerinde görülmemiştir....

        Mahkemece, tüm dosya kapsamı ve bilirkişi raporuna göre; iptali talep edilen davalı şirketin 2013 yılına ilişkin 09/10/2014 tarihli genel kurul kararlarında gündemin 3. maddesi hakkında karar alınmaması, 4, 5, 7, 10. ve 11. maddelerine ilişkin kararların ise kanuna, ana sözleşmeye ve iyi niyet kurallarına aykırılığının tespit edilememesi nedeni ile iptali şartlarının oluşmadığı, davalı şirketin yönetim kurulunun ibrasının yönetim kurulu üyelerinin kullandığı oyla sağlandığı, yönetim kurulu üyelerinin ibralarında oy hakkından yoksun bulunduğu, alınan kararın kanuni karar yeter sayısına ulaşmadığı, ibra kararının gündemde açıkça görüşülmesi nedeniyle bilançonun onaylanmasının yönetim kurulu üyelerinin ibrası sonucunu doğurmayacak olması nedeniyle gündemin 6. maddesindeki yönetim kurulu üyelerinin ibrasına ilişkin kararın 6102 sayılı ... md. 436/2’ye uygun olarak alınmadığı, gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile yönetimin ibrasına ilişkin alınan 6 nolu kararın iptaline fazlaya ilişkin istemin...

          Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; 1-Dava, 3350 ada 3 parsel sayılı taşınmazla ilgili olarak yapılan toplantının iptali için açılmış olup, davalı olarak gösterilen... Sitesi yönetim kurulu üyeleri olarak gösterilen.... dava konusu anataşınmazda malik olmadıkları, karar defterine göre de 13.01.2013 tarihli toplantıda seçilen yönetim kurulu asıl veya yedek üyelerinden olmadıkları anlaşımış olup, bu kişilerin sıfatları tespit edilmeden bu kişiler yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi, 2-Kabule göre de; davada kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş olması, Doğru görülmemiştir....

            İbra, genel kurulun yönetim kurulu üyeleri hakkında bir irade açıklamasıdır. Genel kurul bu kararı ile yönetim kurulu üyelerinin söz konusu dönemdeki işlemlerinin hukuka ve ortaklık açısından işin gereğine uygun bulduğunu beyan etmektedir. Genel kurul ibra kararı ile yönetim kurulu üyelerini ilgili dönemdeki faaliyetleri sebebi ile sorumlu tutmayacağını açıklamaktadır. TTK md. 436/2 uyarınca şirket yönetim kurulu üyeleri ile yönetimde görevli imza yetkisine haiz kişiler yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmelerine ilişkin kararlarda kendilerine ait paylardan doğan oy haklarını kullanamazlar ve yönetim kurulu üyeleri kendi ibra oylamalarında oy kullanamayacakları gibi diğer yönetim kurulu üyelerinin ibrasında da oy kullanamazlar. Öte yandan ibra oylamasında oy hakkından yoksun kişilerin oy kullanması tek başına alınan kararların iptali sonucunu doğurmaz. Kararın geçersiz kılınması için TTK md. 436/2 aykırı olarak kullanılan oyların kararın sonucunu etkilemiş olması gerekir....

              İbra, genel kurulun yönetim kurulu üyeleri hakkında bir irade açıklamasıdır. Genel kurul bu kararı ile yönetim kurulu üyelerinin söz konusu dönemdeki işlemlerinin hukuka ve ortaklık açısından işin gereğine uygun bulduğunu beyan etmektedir. Genel kurul ibra kararı ile yönetim kurulu üyelerini ilgili dönemdeki faaliyetleri sebebi ile sorumlu tutmayacağını açıklamaktadır. TTK md. 436/2 uyarınca şirket yönetim kurulu üyeleri ile yönetimde görevli imza yetkisine haiz kişiler yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmelerine ilişkin kararlarda kendilerine ait paylardan doğan oy haklarını kullanamazlar ve yönetim kurulu üyeleri kendi ibra oylamalarında oy kullanamayacakları gibi diğer yönetim kurulu üyelerinin ibrasında da oy kullanamazlar. Öte yandan ibra oylamasında oy hakkından yoksun kişilerin oy kullanması tek başına alınan kararların iptali sonucunu doğurmaz. Kararın geçersiz kılınması için TTK md. 436/2 aykırı olarak kullanılan oyların kararın sonucunu etkilemiş olması gerekir....

              yönetim kurulu üyelerine kazanç payı dağıtılmaması noktasında, hemde bir an için kazanç payının sadece icracı olmayan yönetim kurulu üyelerine dağıtılacağı ve dağıtıldığı varsayımı ile icracı olmayan diğer yönetim kurulu üyeleri Mehmet Emin Çiftçi ve Melis Gürsoy'a pay verilmediği, söz konusu kazanç dağıtımının sadece Nilüfer Dinçkök Çiftçi ve Ali Raif Dinçkök'e yapılması sebebi ile alınan kararın dürüstlük ve eşit işlem koşuluna uygun olmadığı gibi aynı zamanda bu iki yönetim kurulu üyesi ve hissedar olan ortaklara örtülü kar payı dağıtımı niteliği taşıdığı, bu itibarla dürüstlük ve eşit işlem kuralına aykırılık oluşturan gündemin 6.maddesi ile yönetim kurulu üyelerinin kazanç payı dağıtımına ilişkin alınan kararın iptalinin gerektiği görülmüştür....

              kurulu raporunda yönetim kurulunun açık bir şekilde ibra edilmediğinin belirtildiğini, buna rağmen yönetim kurulunun ibra edildiğini, denetim kurulu raporu olumsuz olduğu takdirde finansal tabloların sonuçlarına dayanarak hiçbir karar alınamayacağını, yönetim kurulunun olumsuz görüş raporundan itibaren 4 gün içinde görevinden istifa etmesi ve genel kurulu toplantıya çağırması gerektiğini, genel kurulun yeni yönetim kurulunu seçmesi gerektiğini, yeni yönetimin 6 ay içinde finansal tablolarını hazırlayarak genel kurula sunması gerektiğini, yönetim kurulu üyelerinin kanuna aykırı şekilde yeniden yönetim kuruluna seçildiğini, istifa prosedürünün işletilmediğini ve olağanüstü genel kurul yapılmadığını, bu sebeple ibraya ilişkin kararların iptali gerektiğini, ibra etmeme kararına karşı dava açılıp mahkeme kararı ile ibra sağlanabileceği halde bu yola başvurulmadığını, ibra edilmemiş üyelerin olağanüstü genel kurulda seçilmeleri gerektiğini, denetim kurulu tarafından ibra edilmemeye esas olarak...

                İSTİNAFA BAŞVURAN TARAFLAR ve İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf talebinde bulunan davacılar tarafından, dava konusu Yönetim Kurulu kararlarının şirket ana sözleşmesine aykırı olduğu, yönetim kurulu üyelerinin etkisiz hale getirilmesinin amaçlandığı, kararların butlanla batıl olduğunu, bu nedenle mahkemece verilen kararın hatalı olduğu, kararın kaldırılması talep edildiği anlaşılmıştır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, Genel Kurul Kararının İptali davasıdır. Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır....

                UYAP Entegrasyonu