GEREKÇE: Talep, yönetim kurulu kararının butlanı istemli davada yönetim kurulu kararının icrasının durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi, istemidir. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, ihtiyati tedbir şartlarının oluşup oluşmadığı noktasındadır. Davalı şirketin uyuşmazlığa konu, ..., ..., ... A.Ş (Temsilcisi ...)'nin katılımı ile alına yönetim kurulu kararı ile, ... A.Ş'nin davalı şirketin yönetim kurulu başkanlığına, ...'nin yönetim kurulu başkan vekilliğine seçilmesine, ... ile birlikte ... A.Ş veya ...nin herhangi birisinin müşterek imzasıyla temsil yetkisinin kullanılması kararlaştırılmıştır. Yönetim kurulunun bu kararına davacı şerh düşmüştür. İhtiyati tedbir isteyen davacı taraf yönetim kurulu kararının batıl olduğunu ileri sürmektedir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu(TTK)'nun 391. Maddesine göre, yönetim kurulunun kararının batıl olduğunun tespiti mahkemeden istenebilir. 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu(HMK)'nun 389/1....
ın davalı şirketin kurulduğu tarihten bu yana %25 ortağı olduğunu, şirketin %64 hissesinin aynı zamanda Yönetim Kurulu Başkanı olan ...’ye, %10 hissesinin aynı zamanda Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı olan kardeşi ...’ye, %1 hissesinin ise Yönetim Kurulu Başkanı ...'nün eşine ait bulunduğunu, davalı şirketin 20.03.2014 tarihli Genel Kurul toplantısında, sermayenin 100.000,00 TL'den 2.500.000,00 TL'ye arttırılmasına karar verildiğini, ancak gerek TTK'ya gerekse de alınan Genel Kurul kararına aykırı şekilde; 508.573,72 TL tutarındaki 1/4 peşin ödeme tutarının ortaklar tarafından değil, şirketin banka hesaplarından ödendiğini, bu durumun davalı şirketin Yönetim Kurulu Başkanı tarafından müvekkil aleyhine açılmış olan Ankara .......
ın davalı şirketin kurulduğu tarihten bu yana %25 ortağı olduğunu, şirketin %64 hissesinin aynı zamanda Yönetim Kurulu Başkanı olan ...’ye, %10 hissesinin aynı zamanda Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı olan kardeşi ...’ye, %1 hissesinin ise Yönetim Kurulu Başkanı ...'nün eşine ait bulunduğunu, davalı şirketin 20.03.2014 tarihli Genel Kurul toplantısında, sermayenin 100.000,00 TL'den 2.500.000,00 TL'ye arttırılmasına karar verildiğini, ancak gerek TTK'ya gerekse de alınan Genel Kurul kararına aykırı şekilde; 508.573,72 TL tutarındaki 1/4 peşin ödeme tutarının ortaklar tarafından değil, şirketin banka hesaplarından ödendiğini, bu durumun davalı şirketin Yönetim Kurulu Başkanı tarafından müvekkil aleyhine açılmış olan Ankara .......
Davalı tarafça iptali talep edilen yönetim kurulu kararının öneri aşamasında davacıya yapıldığı ispat olunamamıştır. TTK'nun 390/4 fıkrası bu hususu açıkça geçerlilik şartı olarak kabul ettiğinden, artık etki kuralı uygulanmaz(bkz Yargıtay 11 H.D'nin 08/11/2018 tarihli 2016/13709 E. 2018/6448 K. Sayılı ilamı) . Davacı tarafça kararın yok hükmünde olduğunun tespiti istenilmiş ise de; TTK'nun 390/4 maddesi ile TTK'nun 391 maddesi birlikte değerlendirildiğinde, anılan karar TTK'nun 391 maddesi uyarınca anonim şirketin temel yapısına uymayan mahiyette bulunduğundan butlan ile malul olduğu sonucuna ulaşılmış, bu nedenle, davacının 27/06/2019 tarihli yönetim kurulu kararının yoklukla olduğunun tespiti talebi yönünden talebin kısmen kabulüne, ilgili yönetim kurulu kararının TTK 390/4 fıkrası uyarınca batıl olduğunun tespiti ile iptaline karar verilmiştir. Davacı yanın; dava dışı ...'in sahibi olduğu 1.586.800 adet hissesinin tamamını, şirket ortaklarından ...'...
TL borcunun bulunduğunu, bu hususta davalarının devam ettiğini, davalının borcunu ödemediğini beyan ederek yönetim kurulu kararının butlanla batıl olduğunun tespitine karar verilmesini olmadığı takdirde yönetim kurulu kararının hukuka aykırı olması sebebiyle iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davalı vekili, davacının iddialarının aksine müvekkilinin davacıdan alacaklı olduğunu, Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin .......
SGK İl Müdürlüğü tarafından idari para cezası uygulandığını, bu vesileyle müvekkilinin imzası taklit edilerek şirkette yönetim kurulu üyesi olarak seçildiğinin ve şirket ortağı olduğunun fark edildiğini, davalı şirketin 14/03/2003 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında hazirun cetvelinde 1 adet hisseye sahip gösterildiğini ve yönetim kurulu üyesi olarak seçildiğini, müvekkilinin adına vekaleten atılmış imza bulunduğunu, sicil kayıtlarından 14/03/2003 tarihinden 23/02/2009 tarihine kadar şirkete ait karar defterlerinde müvekkilinin imzasının taklit edildiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla birlikte hizmet ilişkisi kapsamında açık iradesi olmadan imzalatmış olma ihtimali bulunduğunu ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davalı şirketin 14/03/2003 tarihli olmak üzere ilgili tüm genel kurul kararlarının yokluk veya butlan sebebiyle batıl olduğunun tespitine, müvekkilinin şirket ortağı ve yönetim kurulu üyesi/başkanı olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve...
den yönetim kurulu üyesi olduğunu, müvekkilinin aynı zamanda ... ......
alınan 19/10/2021 tarih ve 2021/12 sayılı yönetim kurulu kararının yoklukla malul olduğunun tespitine veya iptali ile batıl olduğunun tespitine, mahkeme aksi kanaatte ise davacının vazgeçilmez nitelikteki pay sahibi haklarının ihla etmesi ve kullanılmasının kısıtlanması nedeni ile her halükarda batıl olduğunun tespitine, yok hükmünde kesin hükümsüz olduğu tespit edilen ... tarih ve ... sayılı yönetim kurulu kararı doğrultusunda değiştirilen pay defterinin gerçek pay sahipliğini gösteren eski hale getirilmesine karar verilerek yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir Davacı ve davalı vekili tarafından birlikte mahkememize hitaben verdiği 17/06/2022 tarihli feragat dilekçesinde taraflar arasında anlaşmaya varıldığını, bu nedenle davadan feragat ettiklerini feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesini yargılama gideri ve vekalet ücretinden de feragat ettiğini görüldü, Davalı ...Tic AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle...
alınan 19/10/2021 tarih ve 2021/12 sayılı yönetim kurulu kararının yoklukla malul olduğunun tespitine veya iptali ile batıl olduğunun tespitine, mahkeme aksi kanaatte ise davacının vazgeçilmez nitelikteki pay sahibi haklarının ihla etmesi ve kullanılmasının kısıtlanması nedeni ile her halükarda batıl olduğunun tespitine, yok hükmünde kesin hükümsüz olduğu tespit edilen ... tarih ve ... sayılı yönetim kurulu kararı doğrultusunda değiştirilen pay defterinin gerçek pay sahipliğini gösteren eski hale getirilmesine karar verilerek yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir Davacı ve davalı vekili tarafından birlikte mahkememize hitaben verdiği 17/06/2022 tarihli feragat dilekçesinde taraflar arasında anlaşmaya varıldığını, bu nedenle davadan feragat ettiklerini feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesini yargılama gideri ve vekalet ücretinden de feragat ettiğini görüldü, Davalı ...Tic AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle...
Batıl hükmünde olan kararlar, baştan beri hüküm ifade etmezler ve bunların batıl olduğunun tespiti için açılacak davalarda genel kurulda muhalefette bulunmuş olma şartı aranmayacağı gibi, bir aylık hak düşürücü süre içinde açılmış olmaları da dinlenmeleri yönünden zorunlu değildir. Genel kurul toplantısına çağrılması gereken ortakların çağrılmaması ve katılmaması toplantı ve karar nisabını etkiliyorsa bu durum, kararın mutlak butlan ile malûl sayılmasını gerektirir....