WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/267 Esas KARAR NO : 2022/1049 DAVA : Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) DAVA TARİHİ : 11/04/2022 KARAR TARİHİ : 29/12/2022 Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı asil dava dilekçesinde özetle: ... üyesi olduğunu, kooperatifin ... tarihli genel kurulda tasfiyesine karar verildiğini, tüm yönetim kurulu üyeleri hakkında ’zimmet’ suçundan Antalya ... Ağır Ceza Mahkemesi ... E. ve Görevi Kötüye Kullanma-1163 Sayılı yasaya Muhalefet Suçlarından dolayı ... Asliye Ceza Mahkemesi ......

    Aynen genel kurul kararlarının butlanında olduğu gibi, TBK m. 27 dikkate alındığında yönetim kurulu kararlarının butlanından bahsedilebilir. Bunun yanında anonim şirkette en sık rastlanan butlan yaptırımına tabi olacak yönetim kurulu kararları TTK’nın 391. maddesinde yer almakta olup, KoopK m. 98 atfıyla, bu hüküm de kooperatif yönetim kurulu kararlarının butlanında uygulanacaktır. Yönetim kurulunun butlana tabi işlemlerinin ve kararları, tıpkı TTK m.447’de genel kurul kararlarının butlanında olduğu gibi, TTK’nin 391. maddesinde sayılan durumlar da tahdidi değil, örnekleme yoluyla belirtilmiştir. Hatta bu hükümde yer alan özel hâller, biri hariç TTK m. 447’de yer alan genel kurul kararlarının butlanı hâlleri ile aynıdır....

      Davada, yönetim kurulu kararının usulsüz olması nedeniyle butlanı istenmiş ve şirketin önemli mal varlığının satışına ilişkin olarak genel kurul kararı alınmaması nedeniyle yönetim kurulu kararı ile yapılan satış işlemlerinin batıl olduğu belirtilerek bu işlemlerin iptali istenmiştir. İcra edilen yönetim kurulu kararına yönelik bir tedbir talebi söz konusu değildir. Yasadaki, tedbirin konusuna ilişkin düzenleme yorum gerektirmeyecek derecede açık olup, taşınmazlara ilişkin bir talep ve uyuşmazlık konusu olmadığından ihtiyati tedbir kararı verilmemesi isabetlidir. Bu nedene, dava şartları ile yaklaşık ispata ilişkin bir değerlendirme yapılmasına gerek görülmemiş ve davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm istinaf başvuru nedenlerinin reddine karar vermek gerekmiştir....

      Hukuk Dairesinin 18.06.2018 tarih, 2016/12403 esas, 2018/4469 karar sayılı ilâmında "Dava, anonim şirket genel kurul kararının iptali istemine ilişkin olup, mahkemece, yazılı şekilde yönetim kurulu üyeleri ve şirketi zararlandırıcı işlem yapan yöneticiler aleyhine sorumluluk davası açılmaması için alınan genel kurul kararında yönetim kurulu üyelerinin oydan yoksunluk hallerinin bulunmadığı gerekçesiyle genel kurul kararının (6) numaralı maddesinin iptali talebinin reddine karar verilmiştir. Oysa, yönetim kurulu üyeleri için TTK’nın 436/2. maddesinde öngörülen oydan yoksunluk halinin, sorumluluğa ilişkin davanın açılması hakkındaki kararın oylanması halinde de uygulanması gerekir. Şöyle ki, TTK’nın 436/2 maddesi gereğince yönetim kurulu üyeleri kendi ibralarında oy kullanamayacaklarına göre, ibra edilmemenin tamamlayıcısı niteliğinde olan ve ibraya oranla daha ağır bir durumu ifade eden sorumluluk davasının oylamasında da bu hakka sahip olamazlar....

        Bununla birlikte, özellikle yönetim kurulu veya üyeleri tarafından veya bunların yakınları tarafından anonim şirket genel kurul kararının iptali, butlanı veya yokluğu davalarında veya yönetim kurulu ile şirket arasındaki diğer davalarda yönetim kurulu üyelerinin ortaklığı temsil etmesi şirket menfaatinin ciddi şekilde zarara uğraması sonucunu doğurabilir. Bu tür durumlarda, yönetim kurulundan bağımsız bir kayyımın şirketi davada temsil etmesi, şirket menfaatinin bir gereğidir. 5- Asıl davaya ilişkin somut olayda, davacı ...’ın şirketin en büyük hissedarı ve hakim ortağı, oğlu Orkun’un ise davalı şirketin yönetim kurulu başkanı olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, ...’ın şirkete karşı açacağı davada şirket ile davacı arasında menfaat çatışması bulunduğundan, şirkete bu davada temsil kayyımı atanmadan taraf teşkilinin sağlanması mümkün değildir. Buna nedenle ve öncelikle taraf teşkilinin sağlanması yönünden dosyanın re’sen bozulması gerektiğini düşünüyoruz....

          AŞ'de davacıya ait hissesinin usulsüz satış ve tesciline esas tüm yönetim kurulu kararlarının iptali ve 25.05.2018 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan tüm kararların iptali ile işbu olağanüstü genel kurul toplantısı yapılmasına dayanak teşkil eden davalı şirket nezdinde alınan 18.05.2018 tarih ve 2018/3 tarihli yönetim kurulu kararının iptaline ve genel kurul kararının TTK'nın 449. maddesi gereğince icrasının geri bırakılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, savunmasında özetle; davacının ... A.Ş.'nin hissedarı olmaması sebebiyle TTK'nın 445 ve devamı maddelerinde düzenlenen genel kurul kararlarının iptalini isteme hakkına sahip olmadığını, davacının usul, yasa, hakkaniyet ve dürüstlük kurallarına aykırı olan tüm tedbir taleplerinin reddin gerektiğini, aynı iddia ve taleplere ilişkin İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2008/413 Esas sayılı dosyasıyla görülen dava bulunmasına rağmen, aynı/benzer iddia ve taleplerle İstanbul 8....

            - K A R A R - Davacı vekili, ortağı olduğu davalı kooperatifin 05.06.2010 tarihli genel kurulunda yönetim ve denetim kurullarının ibrası için sunulan 31.12.2010 tarihli bilanço ve gelir gider tablosunun hileli ve ortakları yanıltmak için düzenlendiği iddiasıyla açtığı davanın muhalefet şerhi bulunmaması nedeniyle reddedildiğini, aynı hataların 10.06.2012 tarihli genel kuruldaki bilançoda da bulunduğunu, yönetim kurulunca muhalefetinin engellendiğini ileri sürerek, anılan genel kuruldaki yönetim ve denetim kurulunun ibrasına ilişkin genel kurul kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, iddiaların yerinde olmadığını, bilanço ile gelir gider tablolarının süresinde ortakların incelenmesine sunulduğunu, genel kurul toplantısına katılarak söz almasının ve ret oyu kullanmasının muhalefet şerhi anlamına gelmediğini, önceki yıl bilançosunun hatalı olduğu varsayımı ile dava açıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir....

              - K A R A R - Davacı vekili, ortağı olduğu davalı kooperatifin 05.06.2010 tarihli genel kurulunda yönetim ve denetim kurullarının ibrası için sunulan 31.12.2010 tarihli bilanço ve gelir gider tablosunun hileli ve ortakları yanıltmak için düzenlendiği iddiasıyla açtığı davanın muhalefet şerhi bulunmaması nedeniyle reddedildiğini, aynı hataların 10.06.2012 tarihli genel kuruldaki bilançoda da bulunduğunu, yönetim kurulunca muhalefetinin engellendiğini ileri sürerek, anılan genel kuruldaki yönetim ve denetim kurulunun ibrasına ilişkin genel kurul kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, iddiaların yerinde olmadığını, bilanço ile gelir gider tablolarının süresinde ortakların incelenmesine sunulduğunu, genel kurul toplantısına katılarak söz almasının ve ret oyu kullanmasının muhalefet şerhi anlamına gelmediğini, önceki yıl bilançosunun hatalı olduğu varsayımı ile dava açıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir....

                Fıkrasında; butlan sebepleri arasında sayılan, Pay sahibinin bilgi alma, inceleme ve denetleme haklarını, kanunen izin verilen ölçü dışında sınırlandırma halinin somut davada gerçekleşmediği, davacının temsilcisinin yönetim kuruluna seçilememesi sebebi ile şirkette tüzel kişi yönetim kurulu sıfatı ile bilgi edinme hakkından mahrum kalsa da bu durum genel kurul kararının TTK nun 447. Maddesindeki butlan sebeplerinden biri olarak yorumlanamaz. Davacı, 6 Şubat 2023 yılına kadar hem pay sahibi hemde tüzel kişi yönetim kurulu üyesi olarak TTK nun 437. Maddesindeki bilgi edinme hakkının pay sahibi ve yönetim kurulu üyesi sıfatı ile kullanmakta iken 2023 tarihli olağanüstü genel kurulunda görev süresinin dolmasının ardından yönetim kuruluna seçilemeyerek TTK' nun 392. Maddesinde tanınan bilgi edinme hakkından mahrum kalmıştır....

                  in ve genel müdür yardımcısı olan diğer müvekkillerinin genel müdür yardımcılığından uzaklaştırılmasına karar verildiğini, müvekkilleri olmaksızın toplanan yönetim kurulunun 25.06.2012 tarihli kararıyla 19.07.2012 tarihli genel kurul toplantısına çağrı için karar alınarak belirtilen toplantıda yeni yönetim kurulu üyelerinin seçildiğini, alınan kararın iptali için Bakırköy 15. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/146 Esas sayılı dosyasında dava açıldığını, mahkemece, yönetim kurulu kararlarıyla genel kurul kararının iptaline karar verildiğini, verilen karar sonucu yönetim kurulunun usulsüz şekilde oluşması nedeniyle, iptali istenilen genel kurul için yapılan çağrının usulsüz olduğunu, bu nedenle toplantının batıl olduğunun tespitini istemiştir. Diğer yandan, aynı nedenlerle genel kurul toplantısının 2. maddesindeki finansal tabloların görüşülmesi, 3. maddesindeki yönetim kurulunun ibrası ve 5. maddedeki denetçi seçimine ilişkin genel kurul kararının iptali istenmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu