Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aydın ile murisin Türkiye İş Bankası Halkalı şubesinde TR94 0006 4000 0011 4840 0348 65 IBAN numaralı ortak hesap açılıp daha sonradan terekeye ait olan bu meblağın aynı şubedeki Hilmi Aydın ile onun eşi Gülşen Aydın'ın TR60 0006 4000 0021 4480 0174 50 IBAN numaralı ortak hesabına aktarıldığını, 27/11/2017 tarihinde 3,92 kur oranı üzerinden Amerikan Doları'na (USD) çevrildiğini, bu şekilde toplamda 76.500 USD olduğunu, muris Hamdi Aydın'ın 03/12/2017 tarihinde vefatından sonra 11/12/2017 tarihinde 76.500 USD içerisinden 5000 USD Hilmi Aydın tarafından nakit çekilip 1500 USD bahsi geçen amaç doğrultusunda kullanılmak üzere TL'ye çevrildiğini, akabinde bu ortak hesaptan çekilen 70.000 USD'nin anne Ayşe Aydın ile yaşlılığında ilgilenen onun bakım ve geçim masrafları için harcanacağı belirtildiği, kardeşler arasındaki güven ilişkisinden ötürü- davalılar T4 ve T5 adına açılan ortak hesaba yatırıldığını" belirttiği, yukarıda izah edilen nedenlerle; muvazaa nedeni ile engellenmeye çalışılan...

Davacı vekili, 26/10/2016 tarihinde mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkilinin kuyumculuk işi ile uğraştığını, davalı Hayim'in kendisine borcu doğduğu dönemde kuyumculuk ürünleri pazarlayan kişi olduğunu, gümrükten çıkış esnasında usulsüz hareketi nedeniyle mallarına el konulduğunu, Bakırköy 1 ASCM 2004/743 esas sayılı dava dosyasında dava açıldığını, bu dosyadaki malların iadesi için teminat mektubu istendiğini, ve teminat mektubu almak için bankanın nakdi teminat istediğini, her iki kişinin birlikte ortak hesap açarak hesaba ABD doları koyduklarını ve bankaya ancak birlikte paranın çekilebileceği konusunda işlem yaptıklarını, daha sonra bankanın kapatılması üzerine hesabın Halkalı Şubesine devredildiğini, netice itibariyle Bakırköy 1 ASCM dava dosyasında teminatın paraya çevrilmesine karar verilerek davalının ödemek zorunda olduğu 315.995,90- TL nin ödendiğini, hesapta biriken paranın 496.816,16- TL olduğunu, kalan bakiye tutarı ise 180.820,18- TL nin davalı...

Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir. 3-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuk 30.07.2016 doğumlu ...'ın ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır. 4-Velâyeti anneye verilen 30.07.2016 doğumlu ortak çocuk ... ile baba arasında kurulan kişisel ilişki babalık duygularını tatmine elverişli olmadığı gibi, çocuğun fikri ve sosyal gelişmesi için de yetersizdir. Bölge adliye mahkemesince baba ile ortak çocuk ... arasında daha uygun süreli kişisel ilişki tesisi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması uygun görülmemiş ve kararın bozulmasını gerektirmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından; kendisi lehine hükmedilen nafakalar ve tazminatların miktarı ile ortak çocuklar lehine hükmedilen iştirak nafakasının miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle çocuklar lehine takdir edilen nafakaların dava tarihinden karar kesinleşinceye kadar tedbir; karar kesinleştikten sonra iştirak nafakası niteliğinde olduğunun ve ortak çocuklardan ... ile...'...

      SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, bozma sebebine göre ortak çocuk için takdir edilen iştirak nafakasına yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 23.03.2017 (Per.)...

        "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından, kusur belirlemesi, tazminatların miktarı, ortak çocuk velayeti, tedbir ve yoksulluk nafakaları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı kadının aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı-karşı davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır....

          Ortak çocuğun yaşı nazara alındığında anne bakım ve şefkatine muhtaç olup bu şekilde bir düzenleme bedeni ve fikri gelişmesine engel olacağı gibi davacı annenin velayet görevini gereği gibi, yerine getirmesine de engel olacaktır. Yine kurulan kişisel ilişki babalık duygularını tatmine de elverişli değildir. Şu halde mahkemece mevcut şartlara göre çocuğun yaşı da nazara alınarak daha uygun süreli kişişel ilişki kurmak gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda 1. bentte açıklanan sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 22.02.2018(Prş.)...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, tazminatların ve nafakaların miktarı, ortak çocuk ... velayeti yönünden, davalı erkek tarafından ise, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle ortak çocuk 20.06.1999 doğumlu ... inceleme tarihinde ergin olduğunun anlaşılmasına göre, davalı erkeğin tüm, davacı kadının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuk Buse'nin ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakası azdır....

              Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır. 3-Boşanma kararı ile birlikte velayeti davalı-davacı anneye bırakılan ortak çocuk ile davacı- davalı baba arasında, kişisel ilişki "aynı şehir”, "ayrı şehir" ayırımı esas tutularak farklı düzenlenmiştir. Davalı-davacı kadın ile ortak çocuğun ...'da, davacı-davalı babanın ise ...'da oturdukları anlaşılmakladır. Kişisel ilişki düzenlenirken "aynı şehir”, "ayrı şehir" ayrımı yapılması gerekli bir unsur değildir. O halde "aynı şehir", "ayrı şehir” ayrımına gidilmeksizin ortak çocuğun yaşı da gözetilerek daha uygun süreyle kişisel ilişki tesisi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....

                Hukuk Dairesinin 2018/8088 Esas 2019/4975 Karar) Somut olayda; davacının davaya konu ettiği kısmın banyonun penceresi yahut duvarı olmayıp pencerenin önünde kalan mimari projedeki ortak mahalde olan boşluk kısmı olduğu anlaşılmış olup, bu halde davacının talebinin ortak alana ilişkin olduğu görülmekle davaya bakmakla görevli ve yetkili mahkemenin Şebinkarahisar Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşıldığından, 6100 sayılı HMK'nın 21, 22 ve 23. maddeleri gereğince Şebinkarahisar Sulh Hukuk Mahkemesi'nin yargı yeri olarak belirlenmesine ve dosyanın yargı yeri olarak belirlenen mahkemeye gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

                UYAP Entegrasyonu