Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması - İştirak Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kurulan kişisel ilişki süresi ve ortak çocuğun yurt dışına babanın bilgisi ve muvafakati dışında çıkarılmamasına yönelik tedbir kararının kaldırılması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 267.80 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması ve Soybağının Tespiti Taraflar arasındaki “kişisel ilişki tesisine” dair dava ile, aynı davacı tarafından davalıya karşı açılan “soybağının tespiti” davasının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, 3.4.2014 tarihinde açtığı dava ile, davalı ile evlilik dışı ilişkisinden dünyaya gelen çocukla kişisel ilişki hakkı tanınmasını istemiştir. Bu davada, çocukla davacı arasında soybağı kurulmamış olduğunun görülmesi üzerine mahkemece, davacıya, çocukla soybağının kurulması davası açmak üzere süre verilmiş, davacı vekili tarafından, çocukla davacı arasında soybağının tespiti talebiyle 7.5.2014 tarihinde açılan 2014/351 esas sayılı dava, kişisel ilişki tesisine ilişkin dava ile birleştirilerek görülmüş; mahkemece; “ küçük ...'...
Mahkemece, davanın kabulü ile davacının 29.02.1991-12.08.1999 tarihleri arasındaki yurt dışı hizmetlerinden dolayı yurt dışı hizmet borçlanması hakkı bulunduğunun tespitine karar verilmiştir. 3201 sayılı Kanun'un 6552 sayılı Kanunla değişik 1.maddesine göre "Türk vatandaşları ile doğumla Türk vatandaşı olup da çıkma izni almak suretiyle Türk vatandaşlığını kaybedenlerin yurt dışında 18 yaşını doldurduktan sonra, Türk vatandaşı olarak yurt dışında geçen ve belgelendirilen sigortalılık süreleri ve bu süreleri arasında veya sonunda her birinde bir yıla kadar olan işsizlik süreleri ile yurt dışında ev kadını olarak geçen süreleri, bu Kanunda belirtilen sosyal güvenlik kuruluşlarına prim ödenmemiş olması ve istekleri halinde, bu Kanun hükümlerine göre sosyal güvenlikleri bakımından değerlendirilir."...
Temyiz Sebepleri Davacı- karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, çocuğun üstün menfaati gereğince kişisel ilişki düzenlemesi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, çocukla baba arasındaki kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi koşullarının oluşup oluşmadığı, kişisel ilişkinin çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Kanun'un 323 üncü maddesi. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrası; Çocuk Haklarının Kullanılması Dair Avrupa Sözleşmesinin 4 üncü maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri. 3....
Ortak çocuk ... idrak çağında olup, bu sebeple ilk derece mahkemesince babasıyla kişisel ilişki kurulması konusunda bizzat veya istinabe yoluyla bilgilendirilerek, kişisel ilişki hususundaki görüşünün sorulması ve psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacı niteliğindeki uzman veya uzmanlardan (4787 sayılı Kanun m.5), çocukla görüşmek suretiyle rapor istenip çocuğun sağlıklı gelişimi için babası ile kişisel ilişki kurulmasına engel bir durumun bulunup bulunmadığının araştırılması ve diğer deliller de gözönüne alınmak suretiyle babayla ortak çocuk ... arasında kişisel ilişki kurulmasının çocuğun menfaatine olup olmayacağı tespit edilerek tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre ortak çocuk ... yönünden kişisel ilişki konusunda karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, davalı ile müşterek çocuk arasındaki şahsi ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebine ilişkindir. Davacı taraf; davanın reddine yönelik olarak süresinde istinaf talebinde bulunmuş ve kararın bu yönlerden kaldırılmasını talep etmiştir. HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda; Kişisel ilişki kararları süreklilik arz edecek şekilde kesin hüküm niteliği taşımazlar. Bu nedenle, çocukların üstün yararlarına, değişen durum ve koşullara göre önceden verilmiş kişisel ilişki kararları değiştirilebilir, kaldırılabilir; daha evvel kişisel ilişki kurulmamış ise kişisel ilişki kurulması yönünde karar verilebilir. Ancak, kişisel ilişki kararları çocuğun üstün yararına uygun, çocuğun huzurunu tehlikeye sokmayan (TMK m. 324/2), açık, infaz sırasında kuşku ve duraksama uyandırmayacak şekilde (HMK m. 297/2) olmalıdır....
I-İSTEM Davacı vekili; müvekkili adına 31.07.2019 tarihli iadeli taahhütlü mektupla yurt dışı borçlanma talebinde bulunduğunu, 01.08.2019 tarihinde 3201 sayılı yasada değişiklik yapılması nedeni ile özellikle Almanya'da konsolosluklar önünde kuyruk olduğunu, vekalet randevularının 1-2 ay sonrasına verildiğini, lehe SSK lı olarak borçlanabilmeye ilişkin yasadan yararlanarak borçlanma yapmasının müvekkilinin yasal hakkı olduğunu, yurt dışı borçlanma taleplerine ilişkin vekaletname örneğinin yasal süresi içerisinde Adana SGK ya gönderildiğini, davalı kurumun,vekaletnamenin düzenleme tarihinin 31.07.2019 olmadığı gerekçesi ile yurt dışı borçlanma talebini reddettiğini belirterek kurum işleminin iptaline, 31.07.2019 tarihli başvurunun geçerli olduğunun tespitine, asgari prim miktarı üzerinden müvekkilinin borçlanma hakkı bulunduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir. II-CEVAP Davalı SGK Başkanlığı vekili,davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı erkeğin tüm, davalı-karşı davacı kadının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Velayeti davalı-karşı davacı anneye bırakılan ortak çocuk 26/01/2010 doğumlu olup, davacı-karşı davalı baba ile çocuk arasında her yıl okul yarıyıl tatilinin ilk haftası yatılı kişisel ilişki kurulması sebebiyle, çocuğun her yıl doğum gününü baba ile birlikte geçirecek şekilde kişisel ilişki tesisi doğru bulunmamıştır. Ne var ki, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK m.438/7)....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince; "1- Davanın KABULÜNE, -Aksi kurum işleminin iptali ile davacının talep tarihinde Türk vatandaşı olup olmama koşulu aranmaksızın miras bırakanı Osman Hısım'ın yurt dışında geçen süreleri 3201 sayılı yasa kapsamında borçlanabileceğinin tespitine," karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı kurum vekili istinaf dilekçesinde özetle; 1- Mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, 2- Kurumca yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğu, 3- Mahkemece yeniden yargılama yapılması gerektiği, 4- Yerel mahkemece eksik inceleme ile karar verildiği, Gerekçeleri ve resen tespit edilecek gerekçelerle kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, hak sahibi sıfatıyla davacının vefat eden eşinin yurt dışı hizmetlerini borçlanma hakkı olduğunun tespiti istemine ilişkindir....
Temyiz Sebepleri 1.... kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; birleştirilen davanın kabulü, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası talebinin reddi, kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. 2.Davalı-davacı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, velâyet ve kişisel ilişki düzenlemesi, ortak çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakası ile kadın lehine hükmedilen maddî, manevî tazminat ve miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1....