Aile Mahkemesinin 2014/961 esas sayılı dosyasında baba ile ortak çocuk arasında kurulan kişisel ilişki eldeki davada kurulan kişisel ilişki düzenlemesinden daha geniş nitelikte olup, baba ile ortak çocuk arasında babalık duygularını tatmin bakımından dosya kapsamına uygundur. ../.... Toplanan delillere göre, eldeki davada baba ile ortak çocuk arasında kurulan kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini gerektiren bir husus kanıtlanamamıştır. Bu sebeple, davacı annenin ortak çocukla baba arasında kişisel ilişki düzenlenmesi yönündeki talebinin reddine karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacı-davalı kadının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Olağanüstü haller mevcutsa, çocuğun menfaatine uygun düştüğü ölçüde çocuk ile kişisel ilişki kurulmasını “isteme hakkı” diğer kişilere, özellikle hısımlara da tanınabilir. (TMK.m.325) Müşterek çocuk ....,’nın büyükbaba ve büyükannesi tarafından kişisel ilişki kurulması yönünde herhangi bir davaları bulunmadığı halde çocuk ile büyükbaba ve büyükannesi arasında kişisel ilişki kurulmasına yönelik düzenleme yapılması doğru değildir. Diğer yandan; çocukla, baba arasında “iki haftada bir Cumartesi günleri” şeklindeki kişisel ilişki düzenlemesi de, hangi Cumartesi günleri olduğu belirtilmediğinden dolayı infazda duraksama yaratacak niteliktedir....
Değişen koşullara göre, çocuğun yaşı ve eğitim durumu gözetilerek kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir. Kişisel ilişki kurulmasına yönelik hüküm kurulurken; gelecek yıllardaki koşullar önceden bilinemeyeceğinden, şimdiden çocuk ile baba arasında kademeli bir şekilde kişisel ilişki düzenlenmiş olması isabetsiz olduğu gibi, baba ile ortak çocuk arasında "Aynı şehir", "Ayrı şehir" ayırımı esas tutularak kişisel ilişki düzenlemesi de doğru bulunmamaktadır. Günümüzdeki ulaşım araçlarının kolaylığı da dikkate alındığında kişisel ilişki tesisinde taraflar ayrıca talep etmedikleri takdirde aynı yer, ayrı yer ayrımı yapılması da doğru değildir. O halde, "Aynı şehir", "Ayrı şehir" ayrımına gidilmeksizin ve kademeli olmayacak şekilde baba ile ortak çocuk arasındaki kişisel ilişki tesisi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından; kişisel ilişkinin süresi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Kişisel ilişki düzenlenirken çocuğun yaşı, ana ve babalık duygusunun tatmini, çocuğun yüksek yararı birlikte değerlendirilerek; çocuğun kişisel gelişimine en uygun düzenleme tercih edilmelidir. Velayeti annede olan müşterek çocuk Erdoğan Efe 31.10.2009 doğumludur. Sosyal inceleme raporu da dikkate alınarak baba yanında yatılı kalacak şekilde kişisel ilişki düzenlemesi gerekirken, yazılı şekilde, düzenleme yapılması doğru bulunmamıştır....
kişisel ilişki düzenlemesi yapılması doğru olmamış ise de; bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanması gerekmiştir (HUMK. md.438/7)....
Velayeti davalı anneye verilen müşterek çocuk ile davalı baba arasında kurulan kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine yönelik dava bakımından verilen karara yönelik davalının istinaf başvurusunun incelenmesinde ise, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 3. ve 6. maddeleri ile Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinin 12. maddesi; iç hukuk bakımından idrak çağında bulunan çocukların kendilerini ilgilendiren konularda görüşünün alınmasını ve görüşlerine gereken önemin verilmesi gerektiğini öngörmektedir. Kişisel ilişki çocukları ilgilendiren konuların en önemlilerindendir. Kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesinde aslolan çocuğun üstün yararıdır....
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların evlilik dışı birlikteliklerinden ... ve ... isimli iki kız çocuğunun dünyaya geldiğini, davalı babanın çocukları tanıdığını ve çocuklar ile baba arasında soy bağının kurulduğunu, müvekkilinin yurt dışında yaşadığını ve yurt dışına çıkmadan önce çocukları görmek istediğini belirterek; ortak çocuklar ile baba arasında yatılı olacak şekilde kişisel ilişki kurulmasını talep ve dava etmiştir. II. CEVAP Davalı anneye dava dilekçesi ve ekleri gönderilmesine rağmen davalı dava dilekçesine karşı beyanda bulunmamıştır. III....
Bölge adliye mahkemesince, velayet ve kişisel ilişki yönünden olumlu olumsuz hüküm kurulmaması nedeniyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine HMK 353/1- a maddesi uyarınca karar verildiği görülmektedir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-a maddesinde, bölge adliye mahkemesinin dosyayı ilk derece mahkemesine geri gönderme sebepleri tadadi (örnek olarak sayılmış) değil tahdidi (sınırlı) olarak sayılmıştır. Kanunda sayılan geri gönderme sebepleri arasında "Hüküm kurulması gereken bir konuda olumlu ya da olumsuz hüküm kurulmaması" bulunmamaktadır. O halde kanundaki düzenleme karşısında bölge adliye mahkemesince velayet ve kişisel ilişki düzenlemesi hakkında olumlu olumsuz hüküm kurulmaması sebebiyle dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan bölge adliye mahkemesince verilen kararın temyizinin mümkün olduğu sonucuna varılmıştır....
Kişisel kişi yönünden yapılan incelemede; İlk derece mahkemesince, ortak çocuk Zahide'nin velayeti anneye bırakılmış, ortak çocukla baba arasında tarafların aynı ve farklı yerlerde oturmaları halinde ayrı ayrı kişisel ilişki düzenlenmiştir. Kişisel ilişki düzenlenirken, öncelik çocuğun yararı olmakla birlikte, analık ve babalık duygusunun tatmin edilmesi de önemlidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kişisel İlişki Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından tamamına yönelik olarak, davalı tarafından ise yurt dışına çıkış yasağına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalının temyiz itirazının incelenmesine gelince; Velayeti anneye bırakılan tarafların müşterek çocukları ... ile baba arasında kurulan kişisel ilişkide, babanın küçüğü kişisel ilişki günlerinde yurt dışına çıkarmasının annenin rızasına bağlanmak suretiyle kişisel ilişkinin sınırlandırılması doğru görülmemiştir SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu...