Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İşçilik alacaklarının belirlenmesi noktasında kural olarak aynı gruba ya da holdinge bağlı farklı tüzel kişiliği haiz şirketlerde geçen hizmetlerin birleştirilmesi mümkün olmayacaktır. Ancak bu gibi durumlarda işçilik alacakları hesabı noktasında hizmetlerin değerlendirilmesi ve işverenlerin sorumlulukların belirlenmesi için şirketler/işverenler arasında işyeri devri, hizmet sözleşmesi devri, asıl işveren alt işveren ilişkisi ve birlikte istihdam olgularının bulunup bulunmadığının somut olarak belirlenmesi gerekir. Somut olayda, davacının davalı şirketin işçisi olduğu ve davacının çeşitli dönem çalışmalarını holding bünyesinde yer alan çeşitli şirketlerden Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirildiği kabul edilmiş ise de, davalı ile kurum kayıtlarında işveren olarak gözüken dava dışı şirketler arasında organik bağ olup olmadığı mahkemece yeterince araştırılmış değildir....

    İşçilik alacaklarının belirlenmesi noktasında kural olarak aynı gruba ya da holdinge bağlı farklı tüzel kişiliği haiz şirketlerde geçen hizmetlerin birleştirilmesi mümkün olmayacaktır. Ancak bu gibi durumlarda işçilik alacakları hesabı noktasında hizmetlerin değerlendirilmesi ve işverenlerin sorumlulukların belirlenmesi için şirketler/işverenler arasında işyeri devri, hizmet sözleşmesi devri, asıl işveren alt işveren ilişkisi ve birlikte istihdam olgularının bulunup bulunmadığının somut olarak belirlenmesi gerekir. Somut olayda, davacının davalı şirketin işçisi olduğu ve davacının çeşitli dönem çalışmalarını holding bünyesinde yer alan çeşitli şirketlerden Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirildiği kabul edilmiş ise de, davalı ile kurum kayıtlarında işveren olarak gözüken dava dışı şirketler arasında organik bağ olup olmadığı mahkemece yeterince araştırılmış değildir....

      İşçilik alacaklarının belirlenmesi noktasında kural olarak aynı gruba ya da holdinge bağlı farklı tüzel kişiliği haiz şirketlerde geçen hizmetlerin birleştirilmesi mümkün olmayacaktır. Ancak bu gibi durumlarda işçilik alacakları hesabı noktasında hizmetlerin değerlendirilmesi ve işverenlerin sorumlulukların belirlenmesi için şirketler/işverenler arasında işyeri devri, hizmet sözleşmesi devri, asıl işveren alt işveren ilişkisi ve birlikte istihdam olgularının bulunup bulunmadığının somut olarak belirlenmesi gerekir. Somut olayda, davacının davalı şirketin işçisi olduğu ve davacının çeşitli dönem çalışmalarını holding bünyesinde yer alan çeşitli şirketlerden Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirildiği kabul edilmiş ise de, davalı ile kurum kayıtlarında işveren olarak gözüken dava dışı şirketler arasında organik bağ olup olmadığı mahkemece yeterince araştırılmış değildir....

        İşçilik alacaklarının belirlenmesi noktasında kural olarak aynı gruba ya da holdinge bağlı farklı tüzel kişiliği haiz şirketlerde geçen hizmetlerin birleştirilmesi mümkün olmayacaktır. Ancak bu gibi durumlarda işçilik alacakları hesabı noktasında hizmetlerin değerlendirilmesi ve işverenlerin sorumlulukların belirlenmesi için şirketler/işverenler arasında işyeri devri, hizmet sözleşmesi devri, asıl işveren alt işveren ilişkisi ve birlikte istihdam olgularının bulunup bulunmadığının somut olarak belirlenmesi gerekir. Somut olayda, davacının davalı şirketin işçisi olduğu ve davacının çeşitli dönem çalışmalarını holding bünyesinde yer alan çeşitli şirketlerden Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirildiği kabul edilmiş ise de, davalı ile kurum kayıtlarında işveren olarak gözüken dava dışı şirketler arasında organik bağ olup olmadığı mahkemece yeterince araştırılmış değildir....

          HUKUKİ DEĞERLENDİRME: Olayda, vergi mahkemesince, bandrolsüz ve kaçak olduğu tespit edilen mallardan alınan numuneler üzerinde yapılan inceleme sonucunda TAPDK tarafından düzenlenen değerlendirme raporunda belirtilen "yurt içi" "yurt dışı" ayrımına göre, yetkili idarenin ve yetkili vergi dairesinin belirlenmesi gerektiği, yukarıda metni verilen 4760 sayılı Kanun'un 13. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen miktarın altında özel etiketi ve işareti olmayan tütün mamülleri ve içkinin bulundurulması durumunda, el konulan "yurt içi" sigara ve içkiyi bulunduran kişi bakımından imalatçının müteselsilen sorumluluğuna gidildiği için imalatçının katma değer vergisi bakımından bağlı olduğu yer vergi dairesinin; "yurt dışı" sigara ve içkiyi bulunduran kişi bakımından da, tarhiyat konusunda gümrük idaresinin yetkili olduğunun kabulü suretiyle hüküm tesis edilmiş ise de, özel etiketi ve işareti olmayan özel tüketim vergisine tabi malları bulundurduğu tespit edilenler için, malın yurt içinde imal edilip...

            Bu düzenlemeler nedeniyle yurt dışı borçlanma talep dilekçesinin Alman DHL firmasına veriliş tarihinin talep tarihi olarak kabulünde ve tercüme evraklarının bulunmamasının eksiklik olamayacağına dair verilen kararda hata yoktur. ( Emsal mahiyetteki Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 12.05.2022 tarih ve 2022/3431 esas ve 2022/7034 karar sayılı ilamı ile Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 30.03.2023 tarih ve 2023/853 esas ve 2023/3526 karar sayılı ilamı da aynı yöndedir) Ancak; davacı tarafça davacının 7186 sayılı kanunla değişikliğe uğramayan 3201 sayılı kanuna göre yurt dışı borçlanmasının yapılarak emekliliğe hak kazandığının tespiti de talep edilmiş, Mahkemece emeklilik koşullarının oluşup oluşmadığı değerlendirilmeksizin gerekçesiz bir şekilde Mahkemece, "davanın kabulü ile; Davacının 3201 sayılı Kanuna göre yurt dışı borçlanmasının yapılarak 29/07/2019 tarihinde emekliliğe hak kazandığının tespitine" karar verilmiştir....

            İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 11/1-a maddesinde, ihracat teslimleri ve bu teslimlere ilişkin hizmetler ile yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmetlerin katma değer vergisinden istisna olduğu, 12. maddesinin 2. fıkrasında bir hizmetin yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmet sayılabilmesi için, hizmetin yurt dışındaki bir müşteri için yapılmış olması ve hizmetten yurt dışında yararlanılması şartlarının yerine getirilmesi gerektiğinin hükme bağlandığı, anılan düzenlemelerin birlikte değerlendirilmesinden, yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmetlerin katma değer vergisinden istisna olabilmesi için hizmetin yurt dışındaki bir müşteri için yapılmış olması yeterli olmayıp aynı zamanda hizmetten yurt dışında faydalanılması gerektiği, yük ve kargo taşımacılığı faaliyeti ile iştigal eden davacı şirket tarafından "…" olarak isimlendirilen yöntemle aktife kayıtlı uçakların kendi personeli ile birlikte kanuni ve iş merkezleri yurt...

              İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 11/1-a maddesinde, ihracat teslimleri ve bu teslimlere ilişkin hizmetler ile yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmetlerin katma değer vergisinden istisna olduğu, 12. maddesinin 2. fıkrasında bir hizmetin yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmet sayılabilmesi için, hizmetin yurt dışındaki bir müşteri için yapılmış olması ve hizmetten yurt dışında yararlanılması şartlarının yerine getirilmesi gerektiğinin hükme bağlandığı, anılan düzenlemelerin birlikte değerlendirilmesinden, yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmetlerin katma değer vergisinden istisna olabilmesi için hizmetin yurt dışındaki bir müşteri için yapılmış olması yeterli olmayıp aynı zamanda hizmetten yurt dışında faydalanılması gerektiği, yük ve kargo taşımacılığı faaliyeti ile iştigal eden davacı şirket tarafından "…" olarak isimlendirilen yöntemle aktife kayıtlı uçakların kendi personeli ile birlikte kanuni ve iş merkezleri yurt...

                İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 11/1-a maddesinde, ihracat teslimleri ve bu teslimlere ilişkin hizmetler ile yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmetlerin katma değer vergisinden istisna olduğu, 12. maddesinin 2. fıkrasında bir hizmetin yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmet sayılabilmesi için, hizmetin yurt dışındaki bir müşteri için yapılmış olması ve hizmetten yurt dışında yararlanılması şartlarının yerine getirilmesi gerektiğinin hükme bağlandığı, anılan düzenlemelerin birlikte değerlendirilmesinden, yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmetlerin katma değer vergisinden istisna olabilmesi için hizmetin yurt dışındaki bir müşteri için yapılmış olması yeterli olmayıp aynı zamanda hizmetten yurt dışında faydalanılması gerektiği, yük ve kargo taşımacılığı faaliyeti ile iştigal eden davacı şirket tarafından "…" olarak isimlendirilen yöntemle aktife kayıtlı uçakların kendi personeli ile birlikte kanuni ve iş merkezleri yurt...

                  İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 11/1-a maddesinde, ihracat teslimleri ve bu teslimlere ilişkin hizmetler ile yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmetlerin katma değer vergisinden istisna olduğu, 12. maddesinin 2. fıkrasında bir hizmetin yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmet sayılabilmesi için, hizmetin yurt dışındaki bir müşteri için yapılmış olması ve hizmetten yurt dışında yararlanılması şartlarının yerine getirilmesi gerektiğinin hükme bağlandığı, anılan düzenlemelerin birlikte değerlendirilmesinden, yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmetlerin katma değer vergisinden istisna olabilmesi için hizmetin yurt dışındaki bir müşteri için yapılmış olması yeterli olmayıp aynı zamanda hizmetten yurt dışında faydalanılması gerektiği, yük ve kargo taşımacılığı faaliyeti ile iştigal eden davacı şirket tarafından "…" olarak isimlendirilen yöntemle aktife kayıtlı uçakların kendi personeli ile birlikte kanuni ve iş merkezleri yurt...

                    UYAP Entegrasyonu