Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın husumetten reddine ilişkin olarak verilen karar davacı ... vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, yolsuz tescil nedeniyle tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, 462 ada 1 parsel sayılı taşınmaz 06.11.1950 tarihli kadastro tespiti ile......Paşa adına kayıtlı iken, bilahare hatalı şekilde......Paşa ve mirasçıları adına tescil edildiğini, bu kez gerçek durumu yansıtmayan veraset ilamına dayalı olarak intikale tabi tutularak bir kısım payların ............

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TAZMİNAT Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil-tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, sahtecilik ve yolsuz tescil hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir....

      Ancak eldeki dava vasiyetnamenin tenfizi ile yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemli açılmış, Mahkemece vasiyetnamenin tenfizi isteği yönünden tefrik kararı verilmiş ve Dairenin 12.10.2020 tarihli bozma kararında da belirtildiği üzere anılan tefrik kararının isabetsiz olduğu belirtilmiş olup, verilen tefrik kararı nedeniyle vasiyetnamenin tenfizi isteminin ayrı bir esasa kaydedildiği; ne var ki, vasiyetnamenin tenfizi ve tapu iptal ve tescil istekli davanın birlikte açıldığı ve birleştirme karar verilmesi ile anılan taleplerin ayrı davalara konu olduğunun kabul edilemeyeceği; öte yandan, her iki talebin de aynı taşınmaza ilişkin olduğu gözetildiğinde iki ayrı harca ve davacı lehine iki ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi isabetsiz ise de bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden, 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 438/7. maddesi gereğince hükmün değinilen bu yönden düzeltilerek onanmasına karar verilmelidir...

        Düzenlemeye göre, geçerli bir hukuki sebebe dayanmayan tescil yapılmış veya başlangıçta geçerli sebebe dayalı bir tescil olmasına rağmen sonradan geçersiz hale gelmiş ve bu şekli ile gerçek hak durumuna uymayan bir durum oluşmuşsa "yolsuz tescil" söz konusudur. Öte yandan, 4721 s. TMK'nun 1015. maddesine göre ise; “Tescil, terkin ve değişiklik gibi tasarruf işlemlerinin yapılabilmesi, istemde bulunanın, tasarruf yetkisini ve hukuki sebebi belgelemiş olmasına bağlıdır.” Tapu kütüğündeki tescil veya terkin işlemleri geçerli bir hukuki nedene dayanmıyorsa veya 4721 s. TMK'nun 1015. maddesindeki düzenlemeye gereği istemde bulunan gerçek hak sahibi değilse veyahut tescil dışı kazanma halleri söz konusu olup da, tapu kütüğüne açıklayıcı tescil yapılmamışsa gerçek hak sahipliği ile tapu sicili birbirine uymaz ve tapu sicili yolsuzlaşır. Yolsuz tescil en yalın anlatımı ile gerçek hak durumunu yansıtmayan tescildir....

        Dava konusu tapu kaydının muvazaa suretiyle el değiştirdiğinin mahkemece kabul edildiği hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığından, bu iptal nedenine göre davalıyı iyiniyetli kabul etmek mümkün değildir. Çünkü kesinleşen iptal kararının gerekçesine göre, tapu kaydı sonradan üzerinde olan davalının iyiniyetli olduğunun kabulünü gerektirmez. Asliye Hukuk Mahkemesinin kararına göre davalının murisle işbirliği yaparak gerçekte bağış olan işlemin tapuda satış olarak gösterildiği ve bu suretle davacıya karşı bir haksız fiil işlendiği açıktır. Tescil hukuki sebebe bağlı bir işlemdir. Diğer bir ifade ile hukuki sebepten yoksun bir tescil, yolsuz tescildir ve mülkiyetin intikalini sağlamaz. Bu nedenle tapu da malik gözüken davalının aslında gerçek malik olmayıp, davada hukuki sebepten yoksun, yolsuz tescil olması nedeniyle gerçek maliklerin murisin ölüm tarihinden itibaren davacılar ve davalı paydaşlardır....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :Dosya kapsamından dava konusu Güngören ilçesi 6894 parsel sayılı taşınmaz davacıların murisi Cevdet Erikel adına kayıtlıyken 19/09/1988 tarihinde sahte kimlik ve sahte veraset ilamı ile Halide Erikel adına hareket eden kişiler tarafından yolsuz bir şekilde önce T10 ardından sırasıyla T13 Alaaddin Kadayıfçıoğlu ve en son Alemdar Hilmi Albayrak adına tescil edildiği, davacılar tarafından yolsuz tescile dayalı olarak açılan tapu iptal davası sonucu Bakırköy 1. Asliye hukuk mahkemesinin 2007/196 esas ve 2013/280 karar sayılı ilamı ile Alemdar Hilmi adına olan tapu iptal edilerek davacıların murisi adına tesciline karar verildiği, davacıların dava konusu taşınmazın uzun süreden beri kullanılmaması ve yargılama sürecinde uğramış oldukları maddi ve manevi zararlar nedeniyle TMK'nın 1007 maddesi kapsamında tazminat talebinde bulundukları anlaşılmaktadır....

          Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptal tescil istemine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1025. maddesinde, " Bir aynî hak yolsuz olarak tescil edilmiş veya bir tescil yolsuz olarak terkin olunmuş ya da değiştirilmiş ise, bu yüzden aynî hakkı zedelenen kimse tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebilir. İyiniyetli üçüncü kişilerin bu tescile dayanarak kazandıkları aynî haklar ve her türlü tazminat istemi saklıdır." 3.3. Değerlendirme 3.3.1 Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı V.3.2 paragraftaki yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yazılı şekilde karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur....

            Yasa maddesindeki bu tanımdan anlaşılacağı üzere gerçek hak durumuna uymayan tescil, yolsuz tescildir. Yolsuz tescil durumu, tescilin kurucu unsurlarından biri veya birkaçının eksik olması nedeniyle başlangıçtan itibaren söz konusu olabileceği gibi sakat bir terkin veya tadil yüzünden sonradan da oluşabilir. Belirtilmelidir ki, yolsuz tescil bir üst kavramdır. Tapu kütüğünde yapılan tescil veya terkin işlemleri geçerli bir hukuki sebebe dayanmıyorsa veya tasarrufta bulunan kişi tasarruf yetkisine sahip değilse ya da bir ayni hak sicil dışı (tescilden önce) kazanılmış ve fakat tapuda açıklayıcı tescil yapılmamışsa, taşınmaz üzerindeki ayni hakların gerçek durumu ile tapu sicilindeki kayıtlar birbirine uymaz. İşte bu gibi durumlarda tescil işlemi gerçek malik ve gerçek hakkın kapsamını göstermez. Bu tür bir tescil yolsuzluğu nedeniyle sonuç doğurmaz ve ayni hakkı zedelenen kişi TMK'nun 1025.maddesine dayanarak tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebilir....

            Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve dava konusu parselin 02.05.2008 tarihli krokide (B) harfi ile gösterilen 39753,67 m2’lik kısmının tapu kaydının iptali Hazine adına tapuya tesciline, davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine ve davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalıp nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılan taşınmazın tapu kaydının iptal ve tescil istemine ilişkindir....

              Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 6.2. İlgili Hukuk 6.2.1. Bilindiği üzere; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 705. maddesinde; “Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebrî icra, işgal, kamulaştırma hâlleri ile kanunda öngörülen diğer hâllerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır....

                UYAP Entegrasyonu