Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

(E.M.Y. 934 - ... 976) maddesi gereğince sicilin hiç bir süreye bağlı kalmadan her zaman iptal edileceği, somut olayda 3402 Sayılı Yasanın 12/3. maddesi hükümlerinin uygulanma olanağının da bulunmadığı, baştan beri yolsuz tescil niteliğinde oluşturulan sicil kaydının, davalıya hiç bir zaman mülkiyet hakkı kazandırmayacağı ve başlangıcından itibaren yolsuz ve geçersiz olan tapu kaydının iptaline lmayıp, mevcut durumu saptayıp hukuksallaştıran, açıklayıcı (ihzari), başka bir anlatımla; sicilin oluştuğu tarihten itibaren mülkiyet hakkının doğmadığını, sicilin yolsuz ve geçersiz olduğunu belirleyen bir hüküm olduğu, bu tür kayıtlarda T.M.Y.'nın 1023. (E.M.Y.931 - ......

    Ancak, tapu sicilindeki bir kaydın gerçek hak durumunu yansıtmayıp, sadece şekli bir değer taşıması hâlinde, tapu sicilinin kendisinden beklenen fonksiyonu yerine getirmesi imkânı ortadan kalkar (HGK’nın 24.06.2020 tarihli ve 2017/1-1601E., 2020/477K.). 27. Bu nedenle TMK’nın 1025. maddesinin birinci fıkrasında, aynî hak yolsuz olarak tescil edilmiş veya bir tescil yolsuz olarak terkin olunmuş ya da değiştirilmiş ise bu yüzden aynî hakkı zedelenen kimsenin tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebileceği öngörülmüştür. Anılan davaya uygulama ve Yargıtay kararlarında, tapu iptali ve tescil davası denilmektedir. 28. Yukarıda değinildiği gibi yolsuz tescil hâlinde, yapılan tescil, tadil ve terkin işlemleri geçersiz olduğundan aynî hakkın devri gerçekleşmez; böyle bir işlemden dolayı önceki aynî hak durumu varlığını sürdürür....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı vekili, davacı kuruma ait 3 parsel sayılı taşınmazın 5335 Sayılı Yasa ile TCDD İşletmesi Genel Müdürlüğüne Ait Taşınmazların Satışı ve Değerlendirilmesi Hakkındaki Yönetmelik hükümleri uyarınca 12.04.2007 tarihinde davalıya ihale edildiğini, ancak dava dışı ......

        Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalıp nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılan taşınmazın tapu kaydının iptal ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1942 yılında 3116 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan ve kesinleşen orman kadastrosunda, dava konusu taşınmaz orman sınırları içinde bırakılmış, 1985 yılında yapılan ve 15.08.1985 tarihinde ilan edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması sonucu Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılmış, 1942 yılında Hazine tarafından yapılan tevzien satışta ise taşınmazın, daha önce yapılan orman kadastrosu sınırları içinde olduğu gözönünde bulundurulmadan, hata ile ikinci kere kişiler adlarına özel mülk olarak tesbit ve yolsuz olarak tescil edilmiştir....

          Asliye Hukuk Mahkemesinin 1960/180 E. 1962/180 K. sayılı ilamına göre haklı bir şekilde iktisap edildiğini, temliklerin 28/08/1963 ve 27/09/1963 tarihlerinde olduğunu, 1958 ve 1959 tarihli kadastro tutanaklarında da ilgili taşınmazların ... ve...'in zilyetliğinde olduğunun belirtildiğini, dolayısıyla ortada yolsuz bir tescil olmadığını,tapu sicillerinin tutulmasında görev ve sorumluluğun tapu sicil memurlarına ait olup bu konuda davalılara bir kusur atfedilemeyeceğini, tapu iptal ve tescil davasının 10 yıllık zamanaşımına tabi olup, eldeki davanın yasal süresinde açılmadığını, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. 2. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın yasaya ve hukuka aykırı olduğunu, tapu siciline güven ilkesinin gözardı edildiğini, davacı tarafça davalının kök murisi ... oğlu ...'...

            (E.M.Y. 934 - İsviçre 976) maddesi gereğince sicilin hiç bir süreye bağlı kalmadan her zaman iptal edileceği, somut olayda 3402 Sayılı Yasanın 12/3. maddesi hükümlerinin uygulanma olanağının da bulunmadığı, baştan beri yolsuz tescil niteliğinde oluşturulan sicil kaydının, davalılara hiç bir zaman mülkiyet hakkı kazandırmayacağı ve başlangıcından itibaren yolsuz ve geçersiz olan tapu kaydının iptaline ilişkin mahkeme kararının yenilik doğuran (inşai) mülkiyet hakkını sona erdiren bir hüküm olmayıp, mevcut durumu saptayıp hukuksallaştıran, açıklayıcı (ihzari), başka bir anlatımla; sicilin oluştuğu tarihten itibaren mülkiyet hakkının doğmadığını, sicilin yolsuz ve geçersiz olduğunu belirleyen bir hüküm olduğu, bu tür kayıtlarda T.M.Y.'nın 1023....

              İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman orman ve fen bilirkişiler tarafından kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulamasına ait harita ve tutanaklar ile arazi kadastrosu paftasının uygulanması sonucu dava konusu taşınmazın (A) bölümünün 1942 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kaldığı, 31.12.2981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini yitirmesi nedeniyle Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılma işleminin de kesinleştiği, taşınmaz daha önce yapılan orman kadastro sınırları içinde ve tapu sicilinde orman niteliğiyle Hazine adına kayıtlı ve mülkiyet hakkı Hazineye ait kamu malı orman olduğu halde, arazi kadastro ekiplerinin bu durumu gözönünde bulundurmadan, hata ile ikinci kere kadastrosunu yapıp yolsuz olarak sicil oluşturulmuşsa da, 766 Sayılı Yasanın 46/2 ve 3402 Sayılı Yasanın 22/1. maddeleri gereğince ikinci kadastronun yolsuz (T.M.Y.’nın 1025. md.) ve bütün sonuçlarıyla hükümsüz olması nedeniyle malikine...

                Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalıp nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılan taşınmazın tapu kaydının iptal ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1942 yılında 3116 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan ve 08/01/1945 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosunda, dava konusu taşınmaz orman sınırları içinde bırakılmış, 1990 yılında yapılan ve 03/03/1993 tarihinde ilan edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması sonucu Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılmış, 1982 yılında yapılan arazi kadastrosunda ise taşınmazın, daha önce yapılan orman kadastrosu sınırları içinde olduğu göz önünde bulundurulmadan, hata ile ikinci kere kadastrosu yapılarak kişiler adlarına özel mülk olarak tespit ve yolsuz olarak tescil edilmiştir....

                  Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescili, ipoteğin terkini istemine ilişkindir. 6.2. İlgili Hukuk 6.2.1 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 705 inci maddesinde; “Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebrî icra, işgal, kamulaştırma hâlleri ile kanunda öngörülen diğer hâllerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” 1022 nci maddesinin 1 inci fıkrasında “ Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.” hükmü düzenlenmiştir. Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler uyarınca, ayni haklar tapu siciline tescil ile doğar ve tescilin hukuki netice doğurabilmesi için de geçerli bir hukuki sebebinin bulunması zorunludur. Bu hususun tapunun illilik prensibinden kaynaklandığı açıktır....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali-tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi Fulya ...'nın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptal-tescil isteğine ilişkindir. Davacı, Kızılot Köyü 328 parselin, öncesinde 273 parsel olarak 28.4.1993 tarih 483 yevmiye numarasıyla hükmen paylı mülkiyet olarak adlarına tescilli iken 01.02.1994 tarihinde yapılan ifraz ve taksim işlemleri sonrasında 328 parsel numarasını aldığını, tapuda yapılan hatalı işlem sonucunda 348/21742 payının yeni oluşan sicil kaydına aktarılmadığını ve paydaşlardan ... 'e fazladan pay verildiğini, Ahmet'in payını ...'...

                      UYAP Entegrasyonu