Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptal ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1971 yılında 6831 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan ve kesinleşen orman kadastrosunda dava konusu taşınmaz orman sınırları içinde bırakılmış, 1976 yılında yapılan aplikasyon işlemi sırasında da yine orman sınırları içinde gösterilmiş, 1995 yılında yapılan arazi kadastrosunda ise taşınmazın, daha önce yapılan orman kadastrosu sınırları içinde olduğu gözönünde bulundurulmadan, hata sonucu ikinci kere kadastrosu yapılarak kişiler adlarına özel mülk olarak tesbit ve yolsuz olarak tescil edilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, miras bırakan babasından intikal eden, 8, 20, 25, 64, 43 ve 110 parsel sayılı taşınmazlarla ilgili olarak davalı kardeşinin açtığı tapu iptali ve tescil davasının kabul edilerek kesinleştiğini, 1/3 payın iptal ve tesciline karar verildiği halde, yolsuz olarak 1/3 payın dava dışı kardeşi...'a, kalan 2/3 payın davalı adına tescil edildiğini, davalının hile ve desiselerle ...'ın paylarını da satış suretiyle devraldığını ileri sürerek, yolsuz tescil sebebi ile tapu iptal ve payı oranında tescile karar verilmesini istemiştir. Davalı, olayda kusurunun bulunmadığını, işlemleri tapu sicil müdürlüğünün yaptığını, taşınmazların ½ payının kendisine ait olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; davacının iddialarının sabit olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir....

      Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” 1022/1. maddesinde; “Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.”, 1023. maddesinde; “Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.", 1024/2. maddesinde; “Bağlayıcı olmayan bir hukukî işleme dayanan veya hukukî sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur.”, 1025. maddesinde, "Bir aynî hak yolsuz olarak tescil edilmiş veya bir tescil yolsuz olarak terkin olunmuş ya da değiştirilmiş ise, bu yüzden aynî hakkı zedelenen kimse tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebilir. İyiniyetli üçüncü kişilerin bu tescile dayanarak kazandıkları aynî haklar ve her türlü tazminat istemi saklıdır." düzenlemelerine yer verilmiştir....

        Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” 1022/1. maddesinde; “Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.”, 1023. maddesinde; “Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.", 1024/2. maddesinde; “Bağlayıcı olmayan bir hukukî işleme dayanan veya hukukî sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur.”, 1025. maddesinde, "Bir aynî hak yolsuz olarak tescil edilmiş veya bir tescil yolsuz olarak terkin olunmuş ya da değiştirilmiş ise, bu yüzden aynî hakkı zedelenen kimse tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebilir. İyiniyetli üçüncü kişilerin bu tescile dayanarak kazandıkları aynî haklar ve her türlü tazminat istemi saklıdır." düzenlemelerine yer verilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 1433 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 1138/2400 payının, 222 sayılı Yasa kapsamında ...... adına tescil edildiğini, tescil işleminde ......nin bilgilendirilmediğini, 222 sayılı Yasanın geçici 1. ve 7. maddelerine göre ...... Bakanlığının bilgisi dışında devir ve tescil işlemlerinin tek taraflı olarak gerçekleştirilemeyeceğini, kamu hizmetinde kullanılmayan taşınmazların geçici 7. madde kapsamında kalmadığını ileri sürerek yolsuz tescil nedeniyle tapu kaydının iptal ve tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalı adına oluşan kaydın yolsuz olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından süresinde vekalet ücretine hasren temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hakimi ...'un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....

            Ağır Ceza Mahkemesinin 2020/452 esas sayılı dosyasında kamu davası açıldığını, davanın hala derdest olduğunu, yasaya aykırı ve yolsuz bir şekilde adına tapu tescili yapılan davalılar adına kayıtlı olan tapu kaydının iptali ile davalı Belediye adına tescilini, devrin önlenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmiş, tedbire itiraz mahkemenin 24/06/2021 tarihli ara kararı ile reddedilmiş, bu karara karşı davalı istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda davanın; mülkiyet hakkına dayanılarak ve bu hakkın gerçek sahibine hükmen nakledilmesi amacıyla suç teşkil eden eylemlerle, batıl ve geçerli olmayan nedenlerle (sahtecilik) yok hükmünde olduğu ileri sürülen temliki tasarruflar hakkında açılmış tapu iptal ve tescil istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Uyuşmazlık 2981 sayılı yasadan kaynaklı değildir....

            Düzenlemeye göre, geçerli bir hukuki sebebe dayanmayan tescil yapılmış veya başlangıçta geçerli sebebe dayalı bir tescil olmasına rağmen sonradan geçersiz hale gelmiş ve bu şekli ile gerçek hak durumuna uymayan bir durum oluşmuşsa "yolsuz tescil" söz konusudur. Öte yandan, 4721 s. TMK' nun 1015. maddesine göre ise; “Tescil, terkin ve değişiklik gibi tasarruf işlemlerinin yapılabilmesi, istemde bulunanın, tasarruf yetkisini ve hukuki sebebi belgelemiş olmasına bağlıdır.” Tapu kütüğündeki tescil veya terkin işlemleri geçerli bir hukuki nedene dayanmıyorsa veya 4721 s. TMK' nun 1015. maddesindeki düzenlemeye gereği istemde bulunan gerçek hak sahibi değilse veyahut tescil dışı kazanma halleri söz konusu olup da, tapu kütüğüne açıklayıcı tescil yapılmamışsa gerçek hak sahipliği ile tapu sicili birbirine uymaz ve tapu sicili yolsuzlaşır. Yolsuz tescil en yalın anlatımı ile gerçek hak durumunu yansıtmayan tescildir....

            -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle davalı adına tesis edilen sicil kaydının hukuki dayanağını (illetini) teşkil eden ihale işleminin iptal edildiği ve böylece sicilin TMK'nun 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşmesi nedeniyle davanın kabul edilmiş olması doğru bulunduğuna göre; davalının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 980,10 TL. bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 4.7.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Ve 2016/1831 K. Sayılı İlamı ile Danıştay 13.Dairesi 2017/1274 E. 2017/2388 sayılı onama kararına müteakiben kesinleşmesine müteakiben davalı tarafa ihale kararına istinaden yapmış olduğumuz 30.07.2015 tarihli tescil yolsuz konuma düşmüştür. Tmk 705 maddesi uyarınca tescil işlemi sebep işlem ve tescil olmak üzere iki aşamaya hukuken mütekabil olması ve sebep işlem olan ihale işleminin yukarıda anılan mahkeme kararı uyarınca İptal edilmiş olması, taşınmaz devirlerinin illilik prensibine tabi olması ve iptal kararı ile illiyet prensibinin bozulması sebebiyle yolsuz konuma düşen tescil işleminin tekraren tapunun İptal ve Tescil edilerek davacı müvekkil T1 adına tescil kararı verilmesi için dava açmak lüzumu doğmuştur....

              DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL, ALACAK Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde alacak davası sonunda, yerel mahkemece tapu iptal-tescil davasının reddine, alacak davasının kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde alacak isteğine ilişkindir. Mahkemece, davalı ...'in iyi niyetle taşınmaz edindiği, kesinleşmiş iptal ve tescil kararına rağmen taşınmazları temlik eden davalı ...'ün sebepsiz zenginleştiği, bu nedenle davacıların taşınmazların bedelini isteyebilecekleri gerekçesiyle tapu iptal ve tescil isteğinin reddine, bedel isteğinin kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacılar ile davalı ...'ün babaları olan muris ...'...

                UYAP Entegrasyonu