Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HUKUK DAİRESİ Davada; yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 23.01.2020 tarih ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz inceleme görevi Yargıtay 1. Hukuk Dairesi'ne ait olmasına karşın Yargıtay 20. Hukuk Dairesi tarafından Dairemize gönderilmiş olduğu anlaşılmakla Yargıtay 1. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmek üzere Yargıtay Hukuk İş bölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 16.03.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Bu durumda yargılamanın iadesi koşullarının olayda gerçekleşmediği açıktır. Bundan ayrı gerçeğe aykırı bilgi ve belgelerin kullanılması sonucunda, yapılan yanlış kadastro tespitlerin düzeltilmesi ancak süresinde açılan dava ile mümkün olabilir. Ne var ki; davacının dava konusu 220 ada 6 parsel sayılı taşınmazın kadastroca yapılan tespitinin yolsuz olduğuna dayanarak dava açmış olduğu tapu iptal ve tescil istemli dava Van 1....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, mülkiyeti idareye ait dava konusu 202 ada 14 parsel sayılı taşınmazın ihale ile davalıya satıldığını, ancak ilgili imar ve ihale işlemlerinin kesinleşen idare mahkemesi kararı ile iptal edildiğini, davalı adına olan tapu kaydının dayanağını yitirdiğini ileri sürüp, davalı adına olan tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir....

        Yukarıya alınan yargıtay ilamında görüldüğü üzere eldeki dosyayla benzer nitelikte bir hukuki duruma dayanılarak mirasçılar tarafından tapu iptal tescil istemli dava açıldığı, üçüncü kişi sıfatı ile mirasçıların yönünden (HMK 376. maddesi) yargılamanın yenilenmesi talebinin bu durumda uygulanmasına olanak bulunmadığı belirtilmiştir. Her ne kadar hasımsız veraset ilamına dayanılarak kesinleşen hükmün iptali talep edilmiş ise de, veraset ilamına dayalı yargılamanın yenilenmesi talebinin HMK 375. Maddesinde sınırlı olarak sayılan sebeplerden olmadığı, davacının tapu iptal ve tescil talepli ayrı bir dava açmasının önünde yasal engel bulunmadığı bu sebeplerle talebin esasa girilmeden usulden reddedilmiş olmasında hukuka aykırı bir yön bulunmadığı , yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunan vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. İstinaf başvurusunun HMK 353/1.b.1 maddesi gereğince reddine, kesin olmak üzere karar verilmiştir....

        Hukukumuzda tescil illi(sebebe bağlı) bir tasarruf işlemidir. Bu nedenle tescilin ayni bir hüküm ve sonuç doğurabilmesi için geçerli bir hukuki sebebe dayanması gerekir. Bu hukuki sebep, sağlararası bir hukuki işlem(örneğin satım sözleşmesi gibi), ölüme bağlı bir hukuki işlem(örneğin belirli mal vasiyeti gibi), kamu hukukundan kaynaklanan bir hukuki işlem(örneğin mahkeme kararı, kamulaştırma gibi) veya hukuki bir olay(örneğin işgal, miras gibi) olabilir. Çünkü, TMK'nın 1024/2. maddesine göre, “Bağlayıcı olmayan bir hukuki işleme dayanan veya hukuki sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur.” Düzenlemeye göre, geçerli bir hukuki sebebe dayanmayan tescil yapılmış veya başlangıçta geçerli sebebe dayalı bir tescil olmasına rağmen sonradan geçersiz hale gelmiş ve bu şekli ile gerçek hak durumuna uymayan bir durum oluşmuşsa "yolsuz tescil" söz konusudur....

        Dava konusu taşınmazın 1975 yılında yapılıp kesinleşen kadastro tespiti ile Hazine adına tespit görmesi, Tarım ve Orman Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdürlüğünün 8053255 sayılı yazısı ile 3083 sayılı yasanın geçici 5.maddesine istinaden 13.12.2022 tarihinde devir ile davalı Hasan Kapaklı adına tapuya tescil edilmesi, taşınmazın davacı tarafın Tarım Reformu Genel Müdürlüğünden kiralamaları ve ecrimisil ödemeleri, davanın yolsuz tescile dayalı olarak açık beyan ile açılması, davacı tarafın davalı Hasan Kapaklı'ya yapılan devirin yolsuz tescil olduğu iddiası hususları hep birlikte değerlendirildiğinde, davanın, zilyetlik hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil değil, yolsuz tescil nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davası olduğu anlaşılmıştır. (Benzer, dairemizin 2023/368- 548 E.K. Sayılı 26.05.2023 tarihli kararı) 6100 Sayılı H.M.K.'...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : YARGILANMANIN YENİLENMESİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı, davalıların mirasbırakanı tarafından açılan, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1983/225 E., 1989/355 K., sayılı tapu iptal ve tescil davasının bilgisi dışında ve yokluğunda görülerek karara bağlandığını ve hileli davranışlarla kendisine usulüne uygun tebligat yapılmadan kararın kesinleştirildiğini ileri sürerek yargılamanın yenilenmesi ve anılan kararın kaldırılmasını istemiştir. Davalılar, tebligatların usulüne uygun yapıldığını ve kararın kesinleştiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : YARGILAMANIN YENİLENMESİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki olduğu 1118 parsel ( yeni 271 ada 6 parsel) sayılı taşınmazın satış işleminin yolsuz tescil niteliğinde olduğu gerekçesiyle ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2012/58 E.-223 K. sayılı ilamı ile tapu iptal ve davalı adına tescile karar verildiğini, karara esas alınan ... raporu ile satış kararının alındığı genel kurulda temsilin sahte belgelerle sağlandığının tespit edildiğini, incelemenin eksik imza örnekleri ile yapıldığını, karardan sonra ... Ticaret Odasından edindikleri bazı imza örneklerinin de incelenerek yeniden rapor alınması gerektiğini ileri sürerek yargılamanın yenilenmesi ile tapu iptal kararının ortadan kaldırılmasını istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, yargılamanın yenilenmesi koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

            Şayet kurucu unsurlar ve bu arada tescil için geçerli sebep eksik olmasına rağmen bu tescil yapılmış ise böyle bir tescil yolsuz tescildir (TMK m.1024). Bu tescil ile ayni hak kazanılmış olmaz. Gerçek hak durumuna uymayan tescil yolsuz tescildir. TMK 1024/2. maddesine göre “Bağlayıcı olmayan bir hukuki işleme dayanan veya hukuki sebepten yoksun bulunan tescil, yolsuzdur. Ayni bir hakkın bir hukuki işleme dayanılarak tescille kazanıldığı durumlarda, hukuki sebebin kaynağı olan borçlandırıcı işlemde (satış, bağışlama vs. sözleşmesinde) ehliyetsizlik, şekil noksanı, irade bozukluğu, muvazaa gibi geçersizlik nedeni var ise tasarruf işlemini meydana getiren tescil isteminde bir geçersizlik bulunmasa dahi sebebe bağlılık ilkesi gereğince borçlandırıcı işlemdeki geçersizlik tasarruf işlemini de geçersiz kıldığından, yapılan tescil yolsuzdur. Böyle bir tescil ayni hakkı kazandırmaz....

              Hemen belirtilmelidir ki, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 11.04.1990 gün ve 1990/1-152-1990/236 sayılı kararında da vurgulandığı üzere; davada dayanılan maddi olaylar bakımından birkaç hukuki nedenin bir arada gösterilmesinde ilke olarak usul ve yasaya aykırı bir yön yoktur. Dava dilekçesi içeriğinden ve iddianın ileri sürülüş biçiminden, davada öncelikle yolsuz tescil hukuki sebebine, olmazsa bağıştan rücu hukuksal nedenine dayanıldığı görülmektedir. O halde; öncelikle ilk yapılan temlikin yolsuz olup olmadığının tespitinin gerekeceği tartışmasızdır. Davacı, bağış işlemine dayanak köy kararının usulüne uygun olmadığını, kaymakam onayının bulunmadığını, köy tüzel kişiliğinin bağış yapma yetkisinin olmadığını ileri sürmüştür. Ne var ki; mahkemece öncelikli talep olan yolsuz tescil iddiasına yönelik deliller toplanmadan ve tartışılmadan bağıştan rücunun koşullarının gerçekleşmediği kabul edilerek dava reddedilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu