"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkiline ait taşınmazın dava dışı ... Temizlik Ltd.Şti.nin davalı bankadan aldığı kredinin teminatı olarak ipotek ettirildiğini, adı geçen dava dışı şirketin tüm kredi borçlarının ödenmesine rağmen davalı bankanın ipoteği terkin ettirmediğini, bu nedenle dava açma zarureti doğduğunu belirterek, ipoteğin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı banka vekili, davacının verdiği 31.8.2005 tarihli ipotek resmi senedinin şartlar kısmının 1.maddesinde ipoteğin dava dışı ... Ltd.Şti.nin kefalet borçlarını da kapsadığının belirtildiği, dava dışı ... Ltd.Şti.nin yine dava dışı ......
ipotek tesis edilerek, tapu sicilinden terkin ettirmeye belediye veya valilikler resen yetkilidir....
nin TMSF'ye devrinden sonra ipoteğe konu alacağın da 15.08.2003 tarihli temlik sözleşmesi ile TMSF tarafından temlik alındığı, TMSF ile RCT Varlık Yönetim A.Ş. arasındaki 23.09.2005 tarihli sözleşme ile ipotekle teminat altın alınan alacağın RCT Varlık Yönetim A.Ş'ye devredildiği, son olarak RCT Varlık Yönetim A.Ş. ile davacı arasındaki temlikname ile alacağın davacı tarafça temlik alındığı, tapu kaydı incelendiğinde davacının ipotek tesis edilen taşınmazda hissedar olduğu, böylece alacaklı ve borçlu sıfatının birleştiği, her ne kadar ipotek alacaklı ve borçlu sıfatı birleştiğinde ipotek şekli anlamda hüküm ifade eder ve uyur ise de somut olayda ipotek ile teminat altına alınan alacağın taşınmaz hissedarı davacı tarafından temlik alındığı ve alacaklı olarak davacının ipoteğin fekkini talep ettiği, alacaklının talebiyle ipoteğin sona erebileceği, davacı tarafça tapu sicil müdürlüğüne başvurulmuş ise de Halk Bankası A.Ş.'...
Nitekim ilgili idari davanın sonucunda verilecek hüküm, davanın konusu olan ipoteğin iptali sonucunu doğurabilecektir. Hal böyle olunca ortada arttırılması gereken bir ipotek kalmayacaktır. 9. Usulsüz bir idari işleme dayanan ipotek hakkının, usule uygun şekilde edinilmiş mülkiyet hakkından üstün tutulması hukuka açık aykırılık teşkil etmektedir. İlk derece mahkemesinde görülmüş olan istinafa konu davanın konusu; 1985 yılında İzmir Belediyesi'nce davacı lehine ve müvekkil aleyhine tesis edilen kanuni ipoteğin arttırılmasıdır. Bu ipoteğin hukuki dayanağı ise 3290 sayılı Kanun ile güncellenmiş 2981 sayılı Kanunun 10/c maddesidir. İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı 1985 yılında gerçekleştirdiği imar uygulaması neticesinde davacıya ait arsalara elkoymuş olup; bunun karşılığında nakden ödeyemediği bedelin yerine geçmesi için çeşitli arsalara ise kanuni ipotek tesis etmiştir....
un malikliği zamanında tesis edildiğini ve borcun da yine ... tarafından bütünüyle ödendiğini, borcun ödenmiş olması sebebiyle tesis edilmiş olan ipotek kaydının kaldırılması işlemini yerine getirme borcunun, tüm masraflar kendisine ait olmak üzere alacaklıya ait olduğu halde ipoteğin terkin edilmediğini, ipotek alacaklısı ... 'in tasfiyeye girdiğini, 2008 yılında da tasfiye sona erdiğini, önceki malik muris ... 'un da 2021 yılında vefat ettiğini, ipotek alacaklısı şirketin tasfiyesi sonra erdiğinden tüm hesaplarının kapatıldığını, müvekkilleri ile ipotek alacaklısı şirket arasında hiçbir bağlantının kalmadığını beyanla ipoteğin terkinini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir....
Dava, borçlu olmadığının tespiti ile ipoteğin kaldırılması ve icra inkar tazminatı istemlerine ilişkindir. İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin Türk Medeni Kanununun 856. maddesi gereğince ... siciline tescil edilmesi gerekir. Alacak sona erdiği halde alacaklı, terkin taahhüdünü iradesiyle yerine getirmezse, taşınmaz maliki ipoteğin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Somut uyuşmazlıkta, incelenen ve ipotek akdinin çerçevesini tayin eden resmi akit tablosu içeriğinden ipoteğin, dava dışı...’ın davalıdan kullandığı veya ileride kullanacağı kredilerinin teminatı olarak 30.000YTL bedel ile tesis edildiği görülmektedir. Bu haliyle ipotek, azami meblağ (üst sınır ipoteği) ipoteğidir....
Eldeki davada mahkemece, davacının ipotek alacağının ödenmediğini kanıtlamak durumunda olduğu, murisin ipoteğin kaldırıldığı tarihte hayatta olduğu, tanık anlatımları dikkate alındığında, ipotek borcunun ödenerek ipoteğin kaldırıldığı yönünde karine oluştuğu, karinenin aksinin davacı tarafından kanıtlanması gerektiği, davalının resmi belgede sahtecilik suçunu işlemiş olmasının ipotek borcunun ödenmediği anlamına gelmeyeceği, davanın kanıtlanamadığı belirtilerek reddine karar verilmiştir. Tüm dosya kapsamı itibari ile davalınında bilgisi dahilinde vekaletten azledildiği, azil ile davalının vekalet görevinin son bulduğu, 18/10/2004 tarihli vekaletname ile işlem yapılamayacağı sabittir. Ancak davalı, azil ile geçersiz hale gelen vekaletnameyi onaylattırmak sureti ile muris lehine olan ipoteği terkin ederek, aynı gün kendisi lehine ipotek tesis etmiştir. İpotek terkin edilirken de ipotek borcunun ödendiği belirtilmiştir....
Mahkemece, davanın kabulü ile 3.245,41TL karşılığında ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili ile davalı vekili temyiz etmiştir. Somut olayda; incelenen ve ipotek aktinin çerçevesini tayin eden resmi akit tablosu içeriğinden ipoteğin, 10.000 (onbinlira) için tesis edildiği görülmektedir. Açıklanan bu niteliğe göre ipotek, kesin borç (karz) ipoteğidir. Türk Medeni Kanununun 875. maddesine göre kesin borç (karz) ipoteği, anapara yanında, gecikme faizini ve icra takibi yapılmışsa takip masraflarını da güvence altına alır....
A.Ş. ile olan kredi ilişkisinde taşınmaz kaydına ipotek tesis edildiğini, müvekkillerinin bu taşınmazı 02/10/2000 tarihinde satın aldıklarını, ipotek bedeli bankaya ödenmiş olduğu halde ipoteğin kaldırılmadığını, bankaya keşide edilen ihtarnameden de sonuç alınamadığını belirterek, taşınmaz kaydı üzerine davalı lehine konulan ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin devraldığı ... Bankası ile davacının terkin konusu taşınmazı aldığı ...Gıda San. Tic. A.Ş. arasındaki ticari ilişkiden dolayı, adı geçen şirket aleyhine icra takibine başlanıp, icra takibinde takipten doğan alacak hakkı ile birlikte ipotek hakkının dava dışı 3. kişilere 06.05.2002 tarihinde temlik edildiğini, bu temlik ile ipotek hakkının 3. kişilere geçtiğini, böylelikle taşınmaz üzerindeki ipotek hakkını da kapsayacak şekilde alacağını temlik eden müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
Alacak sona erdiği halde alacaklı, terkin taahhüdünü iradesiyle yerine getirmezse, taşınmaz maliki ipoteğin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Somut olayda; incelenen ve ipotek akdinin çerçevesini tayin eden resmi akit tablosu içeriğinden ipoteğin, ileride gerçekleşecek veya gerçekleşmesi muhtemel olan bir alacağın teminatı olarak tesis edildiği görülmektedir. Bu haliyle ipotek, azami meblağ (üst sınır ipoteği) ipoteğidir. Türk Medeni Kanununun 851 ve 881. maddelerinde ifadesini bulan azami meblağ (üst sınır) ipoteğinde alacağın ulaşacağı miktar önceden belirsiz olduğundan taşınmazın ne miktar için teminat teşkil edeceği ipotek akit tablosunda gösterilen limitle sınırlanabilir. Türk Medeni Kanununun 875.maddesinde belirtilen ve ipotekle teminat altına alınan ana borç, gecikme faizi, icra takip giderleri ve taraflarca kararlaştırılan eklentilerden oluşan borcun toplam miktarının bu limiti aşması olanaklı değildir....