Bir ayni hak tapuya yolsuz olarak tescil edilmiş veya bir tescil yolsuz olarak terkin olunmuş ise ayni hakkı zedelenen kişi bunun düzeltilmesini isteyebileceği gibi tapu memuru da re’sen hakime başvurarak düzeltme isteyebilir. Tapu Sicil Tüzüğünün 85. maddesinde de kütük üzerindeki belgelere aykırı tescil veya yazımın düzeltilebilmesi için ilgililerin yazılı olurunun alınması, yazılı olur olmadığı takdirde düzeltmenin yapılması için Defterdarlık veya Malmüdürlüğünden dava açılmasının talep edilebileceği, Hazine avukatı bulunmayan yerlerde de tapu sicil müdürlüğü tarafından re'sen dava açılabileceği hükmü getirilmiştir. Bu hüküm uyarınca tapu sicil müdürlüğünün terkin edilen ipoteğin kayda yeniden işlenmesi için dava açma hakkının varlığı söylenebilir. Ancak; davacı tarafın da iddia ettiği gibi ipotek bedeli ödendikten sonra kayıttan terkin edilen ipoteğin mülkiyet sahibi bu bedeli ödememiş gibi yeniden ipoteğin tapuya tescil edilmesi mümkün değildir....
İmar uygulamasının dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanıksız kalacağı ve TMK’nın 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği; bu durumda; açılacak kadastral parselin ihyası davası sonucunda, dayanıksız kalan (illetten mücerret) kaydın iptali ile kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyası şeklinde karar verilmesi gerekeceği kuşkusuzdur. İmar uygulamasıyla tesis edilen kanuni ipoteğin dayanağı da idari işlem olup, bu idari işlemin iptaliyle ipotek tesisinin de illetten mücerret, yani "yolsuz" hale geleceği ve iptal edilmesi gerektiği açıktır. Nevarki; lehine ipotek tesis edilen davalının hakkı, kadastral parseldeki mülkiyet hakkına dayalıdır ve imar uygulamasıyla oluşturulan imar parselinin, dayanak idari işlemin iptaliyle sicil kaydının yolsuz hale gelmesi nedeniyle, davalının, kadastral parselin ihyası suretiyle mülkiyet hakkına kavuşacağı tartışmasızdır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki yolsuz terkin edilen tapu kaydının düzeltilmesi ve ipoteğin yeniden tesis ve tescili, mümkün olmadığı takdirde uğranılan zararın 4721 sayılı TMK.nun 1007. maddesi gereğince tazmini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, yolsuz terkin edilen tapu kaydının düzeltilmesi ve ipoteğin yeniden tesis ve tescili, mümkün olmadığı takdirde uğranılan zararın 4721 sayılı TMK.nun 1007. maddesi gereğince tazmini istemine ilişkindir....
İmar uygulamasının dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanaksız kalacağı ve Türk Medeni Kanununun 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği, bu durumda açılacak kadastral parselin ihyası davası sonucunda, dayanaksız kalan (illetten mücerret) kaydın iptali ile kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyası şeklinde karar verilmesi gerekeceği kuşkusuzdur. İmar uygulamasıyla tesis edilen kanuni ipoteğin dayanağı da idari işlem olup, bu idari işlemin iptaliyle ipotek tesisinin de illetten mücerret, yani "yolsuz" hale geleceği ve iptal edilmesi gerektiği açıktır. Ne var ki; lehine ipotek tesis edilen davalıların hakkı, kadastral parseldeki mülkiyet hakkına dayalıdır ve imar uygulamasıyla oluşturulan imar parselinin, dayanak idari işlemin iptaliyle sicil kaydının yolsuz hale gelmesi nedeniyle, davalıların, kadastral parselin ihyası suretiyle mülkiyet hakkına kavuşacağı tartışmasızdır....
Görülüyor ki, üzerine ipotek tesis edilen bağımsız bölümlerin oluşturulmasında yasal bir sebep kalmadığı, başka bir anlatımla kat irtifakı tesisine ilişkin tescil isteminin yolsuz bir tescil olduğu yargı kararı ile saptanmış, bu şekilde kurulan kat irtifakı tapudan terkin edilmiştir. Türk Medeni Kanununun 717. maddesi hükmünce terkin nedeniyle taşınmaz mülkiyeti kaybedilmiş olacağından ve davalılardan banka yararına konulan ipotek münhasıran tapudan terkin edilen taşınmaz üzerine konulduğundan ipoteğin tesis edilen üst hakkına yansıtılma olanağı bulunmamaktadır. Kaldı ki, Türk Medeni Kanununun 858 maddesi uyarınca da taşınmaz rehni tescilin terkini halinde sona erer....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 25.04.2016 tarih ve 2008/655 Esas sayılı müzekkere ile Bodrum Tapu Sicil Müdürlüğünden mahkeme gerekçeli kararının yerine getirilip geçici kanuni ipoteğin kesin kanuni ipoteğe dönüştürülmesini yazdığını, tapu sicilindeki dava konusu taşınmazın rehin kaydında kanuni ipotek (geçici ibaresi yoktur) yazıldığı için tapu sicil müdürlüğünde kanuni ipotek şerhi bulunduğunu, mahkemenin kanuni ipotek kararları ve tapu sicilindeki kanuni ipotek kaydının rehinler hanesindeki varlığına rağmen hem yerel mahkemenin hem de istinaf merciinin kanuni ipotek kurulmasına dair mahkeme kararı olmadığı ve mahkeme kararının tedbir niteliğinde olduğu değerlendirmesinin hatalı olduğunu, kanuni ipotek talebinin tedbir olarak istenmediğini, ayrı bir madde olarak tedbir kelimesi kullanılmadan doğrudan ipotek adıyla istendiğini, nitekim Bodrum 3....
Önceki malik... hissesine 01/061999 tarihli iş avansı sözleşmesi kapsamında, doğmuş ve doğacak tüm alacakların teminatı olmak üzere 55.00,00 TL bedelle teminat ipoteği tesis edildiği, taşınmazın daha sonra 12/02/2012 tarihinde ipotek hükmü olarak davacı tarafından satın alındığı, bahsi geçen sözleşmenin 16. maddesinde ipotek süresinin 3 ile sınırlandığı, bu hususun 03/06/1999 tarihli ipotek resmi senedin de de 3 yıl süreli olarak davalı şirket lehine 55.000,00 TL bedelli birinci dereceden teminat ipoteği tesis edildiği, dava tarihi itibari ile ipotek süresi kararlaştırılan 3 yıllık sürenin dolduğu, ipoteğin süreli olarak tesis edildiği sürenin dolduğu anlaşılmakla davacının şeklen süre bitim nedeniyle yolsuz hale gelen ipoteği terkin etmesinde haklı olduğu anlaşılmakla TMK. 1025 madde kapsamında yolsuz tescil haline geldiği gerekçesiyle davanın kabulüyle, 241 parsel sayılı taşınmaz üzerinde ...Turizm Seyahat Rehberlik Hizmetleri Sanayi ve Ticaret A.Ş. lehine olan ipoteğin fekkine 01.06.2015...
Böylelikle tescil edilen taşınmaz rehni alenileşmiş olur ve bundan sonra taşınmaz üzerinde hak kazanmak isteyen üçüncü kişiler rehin hakkını görerek işlem yaparlar. Ancak, taşınmaz rehninin kazanılmasına rağmen yolsuz olarak tescil edilmemesi veya tescil edilmiş rehnin yolsuz olarak terkini uygulamada sıkça görülen bir durumdur. Bu gibi hallerde, tescil edilmemiş rehnin veya yolsuz olarak terkin edilmiş taşınmaz rehninin mahkeme hükmüyle tapu kütüğüne tescil edilmesi ya da terkin edilmesi mümkündür. Yine belirtmek gerekir ki, Türk Medeni Kanununun 1022.maddesi hükmüne göre “tescilin etkisi kanunen öngörülen belgeler isteme eklenmiş veya geçici tescil halinde belgelerin uygun zamanda tamamlanmış olması koşuluyla yevmiye defterine yapılan kayıt tarihinden başlar.” Burada, ayni hakkın tescilden evvelki hüküm ve sonuçları düzenlenmiştir....
Sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlattığını, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip devam ederken Süreli İpoteklerle ilgili lehine ipotek tesis edilen alacaklıların kötü niyetli hareket etmelerinden kaynaklı olarak yasal bir düzenlemenin yürürlüğe girdiğini, yasal düzenlemeden kaynaklı olarak talepleri doğrultusunda ipoteklerin Düzce Tapu Müdürlüğü'nün 28/02/2020 tarih ve 7005 yevmiye sayılı işlemiyle usul ve yasaya uygun olarak terkin edildiğini, ipoteklerin usul ve yasaya uygun şekilde terkin edilmesi sonrası (hem borcun ödenmesi hem de ipoteğin süresinin dolması nedeniyle) davacı tarafından ipoteklerin tekrar tesisi amacıyla iş bu kötüniyetli davanın açıldığını, 4721 Sayılı TMK. 883/2 maddesinin “İpotek süreli olarak kurulmuşsa, sürenin bitiminden itibaren otuz gün içinde ipotekli taşınmaz üzerinde 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 150/c maddesinde belirtilen şerhin konulmaması hâlinde ipotek, malikin talebiyle tapu müdürlüğünce...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 31/03/2022 NUMARASI : 2021/263 ESAS 2022/99 KARAR DAVA KONUSU : Tapu Kaydında Düzeltim (Tespitten Önceki Hukuki Sebebe Dayalı Şerh İptali İstemli) KARAR : Tarafların İddia Ve Savunmalarının Özeti: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacılar lehine Antalya ili Alanya ilçesi Çarşı Mahallesi 394 Ada 3 parsel sayılı taşınmaz üzerinde ipotek işleminin tapuda tesis edildiğini, ipotekli taşınmazın satışı için Osmaniye 2. İcra dairesinin 2016/4258 esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, daha sonra ipoteğin terkin edildiği bilgisini almış bulunduğunu, T4'nün yaptığı terkin işleminin hukuka aykırı ve yolsuz olduğunu belirterek yolsuz terkin işleminin düzeltilmesi ile dava konusu taşınmaz üzerinden kaldırılan ipoteğin tekrar konulmasını talep etmiştir....