Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İmar uygulamasının dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanıksız kalacağı ve TMK'nın 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği, bu durumda açılacak kadastral parselin ihyası davası sonucunda, dayanıksız kalan (illetten mücerret) kaydın iptaliyle kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyası şeklinde karar verilmesi gerekeceği kuşkusuzdur. İmar uygulamasıyla tesis edilen kanuni ipoteğin dayanağı da idari işlem olup, bu idari işlemin iptaliyle ipotek tesisinin de illetten mücerret, yani "yolsuz" hale geleceği ve iptal edilmesi gerektiği açıktır. Ne var ki; lehine ipotek tesis edilen davalının hakkı, kadastral parseldeki mülkiyet hakkına dayalıdır ve imar uygulamasıyla oluşturulan imar parselinin, dayanak idari işlemin iptaliyle sicil kaydının yolsuz hale gelmesi nedeniyle, davalının, kadastral parselin ihyası suretiyle mülkiyet hakkına kavuşacağı tartışmasızdır....

    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/723 KARAR NO : 2021/375 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ÇİVRİL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/02/2020 NUMARASI : 2019/579 ESAS 2020/75 KARAR DAVA KONUSU : İpotek (Tescil İstemli) KARAR : Tarafların İddia Ve Savunmalarının Özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan T5 müvekkil banka nezdinde kredi kullandığını, bu nedenle Çarşı Mahallesi 370 ada 7 nolu parselde müvekkilin lehine 350.000,00TL bedelle birinci derecede ipotek kurulduğunu, ancak söz konusu ipoteğin tapu sicilinde görülmemesi sebebi ile 27/08/2012 tarihinde Vakıfbank lehine 1. Dereceden 800.000,00TL bedelle ipotek tesis edildiğini, söyleyerek yolsuz olarak terkin edilen ipoteğin 27/01/2010 tarihindeki şartlarda yeniden 1. Derecede kurulmasını talep ettiği anlaşılmıştır....

    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/723 KARAR NO : 2021/375 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ÇİVRİL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/02/2020 NUMARASI : 2019/579 ESAS 2020/75 KARAR DAVA KONUSU : İpotek (Tescil İstemli) KARAR : Tarafların İddia Ve Savunmalarının Özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan T5 müvekkil banka nezdinde kredi kullandığını, bu nedenle Çarşı Mahallesi 370 ada 7 nolu parselde müvekkilin lehine 350.000,00TL bedelle birinci derecede ipotek kurulduğunu, ancak söz konusu ipoteğin tapu sicilinde görülmemesi sebebi ile 27/08/2012 tarihinde Vakıfbank lehine 1. Dereceden 800.000,00TL bedelle ipotek tesis edildiğini, söyleyerek yolsuz olarak terkin edilen ipoteğin 27/01/2010 tarihindeki şartlarda yeniden 1. Derecede kurulmasını talep ettiği anlaşılmıştır....

    Yolsuz tescili düzenleyen TMK'nun 1025. Maddesinde ise; "Bir aynî hak yolsuz olarak tescil edilmiş veya bir tescil yolsuz olarak terkin olunmuş ya da değiştirilmiş ise, bu yüzden aynî hakkı zedelenen kimse tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebilir. İyiniyetli üçüncü kişilerin bu tescile dayanarak kazandıkları aynî haklar ve her türlü tazminat istemi saklıdır." hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda; davacı taraf 7181 sayılı yasal düzenlemeye uygun şekilde icra dairesine başvuru yapıldığı halde icra müdürlüğünce tapu idaresine bu durumun bildirilmemesi üzerine ipotek şerhinin terkin edilmesinin yolsuz olduğunu ileri sürdüğü, mahkemece istemin yerinde görülerek davanın kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır....

    Davalı tarafa, dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalı taraf herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmalara da katılmamıştır. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İDM'ce "...Somut olayda; dava konusu ipoteğin, 2151 ada 174 parsel sayılı taşınmazda Şişli Belediyesinin 22.05.2007 tarihli ve 266 sayılı Encümen kararına dayalı olarak yaptığı imar uygulaması sonucu tesis edildiği, ipoteğin imar düzenlemesiyle tesis edilen kanuni ipotek olduğu , anılan idari işlemin İstanbul 7. İdare Mahkemesinin 29.01.2016 tarihli ve 2014/1503 Esas, 2016/239 Karar sayılı ilamıyla iptaline karar verildiği ve Danıştay denetiminden geçerek hükmün kesinleştiği anlaşılmıştır. İmar uygulamasıyla tesis edilen kanuni ipoteğin dayanağı idari işlem olup, bu idari işlemin iptaliyle ipotek tesisinin yolsuz hale geleceği ve iptal edilmesi gerektiği açıktır....

    Davalı tarafa, dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalı taraf herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmalara da katılmamıştır. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İDM'ce "...Somut olayda; dava konusu ipoteğin, ... ada ... parsel sayılı taşınmazda Şişli Belediyesinin 22.05.2007 tarihli ve 266 sayılı Encümen kararına dayalı olarak yaptığı imar uygulaması sonucu tesis edildiği, ipoteğin imar düzenlemesiyle tesis edilen kanuni ipotek olduğu , anılan idari işlemin İstanbul 7. İdare Mahkemesinin 29.01.2016 tarihli ve 2014/1503 Esas, 2016/239 Karar sayılı ilamıyla iptaline karar verildiği ve Danıştay denetiminden geçerek hükmün kesinleştiği anlaşılmıştır. İmar uygulamasıyla tesis edilen kanuni ipoteğin dayanağı idari işlem olup, bu idari işlemin iptaliyle ipotek tesisinin yolsuz hale geleceği ve iptal edilmesi gerektiği açıktır....

      Mahkemece, ihale şartnamesinde ipotekten söz edilmediği gibi ihale tarihlerinin davacıya tebliğ edilmeden satışın gerçekleştirildiği, ipoteğin yolsuz olarak terkin edildiği, ihalenin feshi davasının süre yönünden reddedildiği, davacının tapu iptali ve tescil davası açmakta taraf sıfatı ve hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle tapu iptali ve tescil isteğinin reddine, terkin edilen ipoteğin yeniden tesisine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, tetkik hakimi ...'nin raporu okundu, düşüncesi alındı .Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 0,90....

        İmar uygulamasının dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanıksız kalacağı ve TMK'nın 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği, bu durumda açılacak kadastral parselin ihyası davası sonucunda, dayanıksız kalan (illetten mücerret) kaydın iptali ile kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyası şeklinde karar verilmesi gerekeceği kuşkusuzdur. İmar uygulamasıyla tesis edilen kanuni ipoteğin dayanağı da idari işlem olup, bu idari işlemin iptaliyle ipotek tesisinin de illetten mücerret, yani "yolsuz" hale geleceği ve iptal edilmesi gerektiği açıktır. Ne var ki; lehine ipotek tesis edilen davalının hakkı, kadastral parseldeki mülkiyet hakkına dayalıdır ve imar uygulamasıyla oluşturulan imar parselinin, dayanak idari işlemin iptaliyle sicil kaydının yolsuz hale gelmesi nedeniyle, davalının, kadastral parselin ihyası suretiyle mülkiyet hakkına kavuşacağı tartışmasızdır....

          İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır.İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki rehin sözleşmesinin TMK.nun 856.maddesi gereğince tapu kütüğüne tescil şarttır. İpotek, bedelin ödenmesi halinde tapudan terkin edilebileceği gibi bu sağlanamadığında, kayıt maliki terkini, dava yoluyla da isteyebilir. Hemen belirtmek gerekir ki yukarıda sözü edilen terkin istemi ipoteğin yolsuz tescil edildiği iddiasının bulunmadığı haller için söz konusudur. TMK.nun 1025 maddesi hükmüne göre de, bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş veya bir tescil yolsuz olarak terkin olunmuş ya da değiştirilmiş ise, bu yüzden ayni hakkı zedelenen kimse tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebilir....

            Görülüyor ki, üzerine ipotek tesis edilen bağımsız bölümlerin oluşturulmasında yasal bir sebep kalmadığı, başka bir anlatımla kat irtifakı tesisine ilişkin tescil isteminin yolsuz bir tescil olduğu yargı kararı ile saptanmış, bu şekilde kurulan kat irtifakı tapudan terkin edilmiştir. Türk Medeni Kanununun 717. maddesi hükmünce terkin nedeniyle taşınmaz mülkiyeti kaybedilmiş olacağından ve davalılardan banka yararına konulan ipotek münhasıran tapudan terkin edilen taşınmaz üzerine konulduğundan ipoteğin tesis edilen üst hakkına yansıtılma olanağı bulunmamaktadır. Kaldı ki, Türk Medeni Kanununun 858 maddesi uyarınca da taşınmaz rehni tescilin terkini halinde sona erer....

              UYAP Entegrasyonu