İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin Türk Medeni Kanununun 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi gerekir. Alacak sona erdiği halde alacaklı terkin taahhüdüne rağmen iradesiyle terkin talebinde bulunmazsa taşınmaz maliki ipoteğin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Somut olayda; mahkemece ipotek akit tablosu ait olan müdürlükten getirtilmemiş ise de, ipoteğin davacılara yapılan satıştan kalan alacağın teminatı olmak üzere tesis edildiği anlaşılmaktadır. ./.. 2009/9994-12888 -2- Davalılar, ipotek bedelinin ödenmediğini savunduğundan davacılar ise davalılara çek keşide edildiğini ve çeklerin alınarak ipotek bedelini elden ödediklerini iddia ettiklerinden bu iddiayı ispat yükü davacılara düşer....
Bu durumda dava dışı borçlunun kullandığı kredilerden herhangi birinin ödenmiş olması, ipoteğin teminatını sona erdiğini göstermez, dava dışı Murat Sezen'in diğer kredi sözleşmelerinden dolayı asıl veya müşterek müteselsil kefil olarak borçları devam ettiği müddetçe ipoteğin teminat olma vasfı ipotek limiti ile sınırlı olarak devam eder. " şeklinde karar verilmiştir....
İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin Türk Medeni Kanununun 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi gerekir. Alacak sona erdiği halde alacaklı, terkin taahhüdünü iradesiyle yerine getirmezse, taşınmaz maliki ipoteğin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Somut olayda; incelenen ve ipotek aktinin çerçevesini tayin eden resmi akit tablosu içeriğinden ipoteğin, ileride gerçekleşecek veya gerçekleşmesi muhtemel olan bir alacağın teminatı olarak tesis edildiği görülmektedir. Bu haliyle ipotek, azami meblağ (üst sınır ipoteği) ipoteğidir. Türk Medeni Kanununun 851 ve 881. maddelerinde ifadesini bulan azami meblağ (üst sınır) ipoteğinde alacağın ulaşacağı miktar önceden belirsiz olduğundan taşınmazın ne miktar için teminat teşkil edeceği ipotek akit tablosunda gösterilen limitle sınırlanabilir....
dahilinde ...." şeklindeki beyan gereğince ipotek tesis edildiği, akit tablosuna göre ipoteğin teminat ipoteği olduğu anlaşılmaktadır....
ipotek konulmasına karar verildiğini, Yargıtay kararlarına göre “lehine ipotek verme” ifadesinin hem alacaklı lehine ipotek kurmayı hem de üçüncü kişinin borcu için (üçüncü kişi lehine) ipotek verme anlamında anlaşılması gerektiğini, davacı Kooperatifin Gaziosmanpaşa ......
tapularına ipotek konulmasına karar verildiğini, Yargıtay kararlarına göre “lehine ipotek verme” ifadesinin hem alacaklı lehine ipotek kurmayı hem de üçüncü kişinin borcu için (üçüncü kişi lehine) ipotek verme anlamında anlaşılması gerektiğini, davacı Kooperatifin Gaziosmanpaşa 2....
Alacak sona erdiği halde alacaklı terkin taahhüdüne rağmen terkin talebinde bulunmazsa taşınmaz maliki rehnin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Ancak bunun için, sözleşmedeki miktar ödenmiş olmalı veya ödenmemişse mahkemeye depo edilmelidir. Bu koşul gerçekleşmişse tesis olunan ipoteğin kaldırılmasına karar verilir. Aksi halde şerhin kaldırılması istemi reddolunmalıdır. Ancak, borçlu ana para ipotek miktarından bir kısmını ödemiş veya depo etmişse yine de davanın reddi gerekir ise de çoğun içinde az da vardır kuralı uyarınca TST.nün 31/son maddesine dayanılarak ipotek bedelinden ödenen bölümün kütüğün düşünceler sütununda gösterilmesi gerekir. Somut olaya gelince; 15.03.1962 günlü ipotek akit tablosunda karz akdinden kaynaklanan 2.000 Liranın 15.10.1962 tarihinde ödenmesi koşulu ile ipoteğin kaldırılacağı yazılıdır....
Somut olayda; ipotek akdinin çerçevesini tayin eden resmi akit tablosu incelendiğinde, ipoteğin, ileride gerçekleşecek veya gerçekleşmesi muhtemel olan bir alacağın teminatı olarak tesis edildiği görülmektedir. Bu haliyle ipotek, azami meblağ (üst sınır ipoteği) ipoteğidir. İpoteğin kaldırılması, ancak üzerinde ipotek tesis edilmiş olan taşınmazın kayıt maliki tarafından talep edilebilir. Somut uyuşmazlıkta; dava konusu taşınmaz üzerinde malik olmayan davacı banka tarafından ipoteğin kaldırılması talep edilemeyeceğinden, açılan davanın aktif husumet bulunmadığı gerekçesiyle reddedilmesi gerekirken davanın kabulü yönünde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 22.06.2021 tarihinde oy çokluğu ile karar verildi....
Buna göre ipotek akdinin çerçevesini tayin eden resmi akit tablosunda ipoteğin 25.000,00 ETL üzerinden tesis edildiği, ipoteğin karz ipoteği olduğu anlaşılmakla ipoteğin ana para yanında gecikme faizi hesabı da yapılmak suretiyle depo edilmek suretiyle ipoteğin kaldırılması kararı verilebileceğinden bilirkişilerin faiz hesaplamak suretiyle tespit ettikleri ve ana paranında katılması suretiyle bulunan bedelin depo edilmesi gereken bedel olduğu ve bu miktarın da 0,26 TL olduğu, bedelin fazlasıyla davacı tarafından mahkeme veznesine depo edildiği anlaşıldığından tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde asıl davanın kabulü ile dava konusu İstanbul ili, Üsküdar ilçesi, Selimiye Mah. 328 ada, 3 parsel taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına, ipotek bedeli olan 0,26 TL nin depo edilen miktardan kararın kesinleştiğinde davalıya ödenmesine, fazla depo edilen bedelin iadesine; birleşen davada ise,..... ipotek bedelinin günün koşullarına uygun olarak uyarlanması talebinin yerinde olmayıp...
İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. Alacak sona erdiği halde alacaklı terkin taahhüdüne rağmen iradesiyle terkin talebinde bulunmazsa taşınmaz maliki ipoteğin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Somut olayda; incelenen ve ipotek aktinin çerçevesini tayin eden resmi akit tablosu içeriğinden 01.03.2004 tarihli ipoteğin, davacının davalıdan aldığı 40.000 TL. nin teminatı olarak tesis edildiği görülmektedir. Açıklanan bu niteliğe göre ipotek, kesin borç (karz) ipoteğidir. İpotek akdinin kapsamını da resmi senedin içeriği tayin eder. Şayet resmi senette yazılanın aksine bir iddiada bulunulmuşsa bu iddianın HUMK’nun 288 ve 290. maddelerine göre aynı nitelikteki yazılı delille kanıtlanması gerekir....