Davacı vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, ipoteğin kaldırılması davasının reddinin yanlış olduğunu, şirkete yapılan tescilin yolsuz olduğunu, illilik prensibi gereği ipotek işleminin de yolsuz olduğunu, taşınmaz üzerindeki tüm ipotek ve takyiyatların da silinmesinin gerektiğini ve tüm takyiyatlardan arındırılmış olarak tescil kararının verilmesi gerektiğini belirterek davalı banka lehine konulan ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesine, taşınmazın tüm takyidatlardan ari olarak davalı ... adına tescil edilmesine karar verilmesini taleple kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. 2. Davalı banka vekili; hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, ihtiyati tedbir kararı yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. C....
İpotek hakkı mevcut ve ileride doğması olası bir alacağı teminat altına alır. Alacak, sona erdiği halde alacaklı terkin taahhüdüne rağmen terkin talebinde bulunmazsa taşınmaz maliki ipoteğin kaldırılmasını dava yolu ile talep edebilir. Somut olayda; ipotek 30755 ada 4 parsel üzerindeki 1 normal kat 10 numaralı mesken kaydına davalı yararına 13.06.2007 tarihinde "bila faizli 1. dereceden 1 yıl süreli" olarak konulmuştur. İpotek tesis tarihinde taşınmaz maliki davacıların murisi Hasan Çevikel'dir ve onun davalıdan almış olduğu borç karşılığında ipotek tesis edilmiştir. Az yukarıda sözü edildiği üzere ipotek tesisinden amaç, bir alacağın teminat altına alınması, bunun ipotek konusu taşınmaz değerinden sağlanmasıdır. İpotek kişisel bir borç için veya üçüncü bir kişinin borcunu taahhüt için kurulabileceği gibi bu borcun ipoteğin tesisi sırasında mevcut olması da gerekmez. Olayda; davacılar murisi ile davalı arasında tesis edilen 13.06.2007 tarihli ipotek işlemi geçerlidir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, tefrik edilen asıl davadaki davalı... tarafından maden sicilinden haksız şekilde terkin edildiği iddia edilen ipoteğin terkin kararının iptaliyle davacı lehine ipoteğin tekrar tescili istemine ilişkindir. Davacı tarafından açılan bu davanın davalı tarafından yapılan itirazlar olarak idari ve adli görev yönünden ayrıca husumet yönünden ilk itirazların değerlendirilerek ipoteğin terkin kararının iptaliyle davacı lehine tekrar tesciline ilişkin işlemin belirtilen itirazların ayrı ayrı değerlendirilerek davanın adli yargı mı yoksa idari yargının mı görevli olup olmadığı, yine adli yargı görevliyle idarenin tek taraflı olarak ipoteği kaldırmasında yasa kapsamında yetkisinin bulunup bulunmadığı, yetkisi bulunmadığı taktirde işlemin iptaliyle tekrar maden siciline ipoteğin tesciline karar verilip verilmeyeceğine ilişkindir....
Bilirkişi raporlarının alındığı, 08/06/2018 tarihli 1.bilirkişi raporunun hükme esas alındığı, bilirkişi raporunda ipotek bedeli ve işlemiş yasal faizi ilk ipotek yönünden 0,91TL (91 kuruş), 2.ipoteğin 1,10TL(1 lira 10 kuruş) olarak hesap edildiği, her iki ipotek yönünden davacının ipoteğin fekki talebinde haklı olduğu, TBK 138.maddesi kapsamında uyarlama koşullarının bulunmadığının beyan edildiği anlaşılmıştır....
Bilirkişi raporlarının alındığı, 08/06/2018 tarihli 1.bilirkişi raporunun hükme esas alındığı, bilirkişi raporunda ipotek bedeli ve işlemiş yasal faizi ilk ipotek yönünden 0,91TL (91 kuruş), 2.ipoteğin 1,10TL(1 lira 10 kuruş) olarak hesap edildiği, her iki ipotek yönünden davacının ipoteğin fekki talebinde haklı olduğu, TBK 138.maddesi kapsamında uyarlama koşullarının bulunmadığının beyan edildiği anlaşılmıştır....
Her kadar davalı Ömer ipoteğin taşınmaz için kredi alama aşamasında var olduğunu biliyor ve tapuda devir sırasında davacının ipoteğinden ari bir şekilde taşınmazı devir almış isede bu hususun somut olayda davalı T5 söz konusu ipoteğin yolsuz olarak fek edildiğini bilmesi veya bilmesi gerektiği beklenemeyeceğinden ve ayrıca davacı banka tarafından ileri sürülen kötüniyet iddiasını başka bir delil ile kanıtlar nitelikte bir delil sunamadığı görülmüştür. Bu nedenle haksız yere kaldırılan ipoteğin aynı derecede ve aynı şartlarla tedbiren yeniden tesciline yönelik isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 09.03.2009 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin fekki istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 24.12.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 219 ada 1 parsel sayılı taşınmaza davalı ... murisi ... yararına konulan ipotekle teminat altına alınan alacağın sona erdiğini ileri sürerek, taşınmazdaki ipoteğin kaldırılmasını istemiştir. Davalı, lehine ipotek tesis edilen bankaya müracaatla ipotek şerhinin terkin edilebileceğini, davacının dava ikame etmekte hukuki yararının bulunmadığını, dava şartlarının mevcut olmaması nedeniyle davanın reddini savunmuştur....
söz konusu bedelin tamamının depo edilmesi sureti ile ipoteğin terkinine karar verilmesini talep ettiklerini belirterek; öncelikle zamanaşımına uğraması nedeni ile ipoteğin terkinine, aksi kanaat hasıl olduğu takdirde ise söz konusu tesis edilen ipotek bedelinin tespiti ile bedelin bloke edilmesi karşılığında tapudan ipoteğin terkinine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir....
hakkın korunması gerektiği, dolayısıyla davalı iyiniyetli olduğundan ipoteğin yolsuz olarak tescil edildiği söylenemeyeceği, bütün bu nedenlere dayanarak davanın reddine karar verilmiştir....
"...Davalı yararına 13.01.1989 tarihinde tesis edilen kanuni ipotek 230.000,00 ETL bedellidir İpoteğin imar uygulaması nedeniyle davalının malik olduğu taşınmazdan bir miktarının davacı taşınmazına ilavesi zaruretinden kaynaklandığı görülmektedir .Bu nedenle imar uygulama cetvellerinden davalı taşınmazından kaç metrekare yer alındığı tespit edilerek ,kanuni ipotek bedelinin alınan bu miktar taşınmazın dava tarihindeki değerine göre belirlenmesi gerekir .Zira kanuni ipotekler tarafların serbest iradeleriyle değil kanundan kaynaklanan zorunlu durumlar sebebiyle tesis edilir..." (Yargıtay Kapatılan 14. Hukuk Dairesi'nin 26.10.2021 tarihli 2021/516 Esas, 2021/2339 Karar sayılı içtihadından alınmıştır.). "Davacı, kanuni ipoteğin terkinini talep ettiğinden, terkin halinde ödenecek bedel, ipotek bedelinin faizi ile birlikte ulaştığı değer değil, davacının taşınmazına davalılara ait taşınmazdan imar parseli oluşturulabilmek için katılan 36 m2 yerin rayiç değeridir....