"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi SAYISI : 2020/154 Esas, 2022/282 Karar KARAR : Kısmen kabul/Karar verilmesine yer olmadığına Taraflar arasındaki el atmanın önlenmesi, eski hale getirme, ecrimisil ve kal istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; el atmanın önlenmesi ve eski hale getirilmesi davasının konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil istemine ilişkin davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....
Mahallinde yapılan keşif sonucu davalıların taş duvar yapmak, ağaç ve bitki dikmek suretiyle yola müdahalede bulundukları bilirkişi raporları ve dosya kapsamıyla sabit olduğu, davacının yola el atmanın önlenmesini dava etme hakkı bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne" karar verilmiştir....
Davacıya ait 267 parseldeki portakal ve limon ağaçları davalılardan Belediyenin yol çalışmaları sebebiyle bu tarihten önce kesilerek taşınmazın bir bölümü yola katılmıştır. Belediye Encümeni 267 parselin kamulaştırılmasına 13.9.2005 tarihinde karar vermiştir. Kamulaştırma bedelinin tespiti ve mülkiyetin nakli için belediye tarafından açılan davanın halen derdest olduğu görülmektedir. Davalı belediyenin yaptığı işlem kamulaştırmasız el koyma işlemidir. 16.5.1956 tarih ve 1/6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince yöntemince kamulaştırma yapmadan bir başkasına ait taşınmaz malın yola katılması halinde taşınmazın maliki olan kişi kamulaştırmasız el koyan idare aleyhine taşınmazına müdahalenin men’i istemi ile dava açabileceği gibi bu istek yerine taşınmazın takdir olunacak bedelinin tahsilini de dava edebilir....
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve tüm dosya içeriğine göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Dava, elatmanın önlenmesi isteğine ilişkin olup mahkemece, davacının taşınmazından genel yola çıkılabilmesi için sifon inşaa edilmek suretiyle el atmanın önlenebileceğine ilişkin inşaat mühendisi bilirkişi raporunun tarihi ve bilirkişi adı belirtilmeksizin atıf yapılmak suretiyle infazda tereddüt oluşturacak şekilde karar verilmiş olup bu nedenle hükmün bozulması gerekmiş ise de bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMK’nun 438/VI maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Uyuşmazlık, yola el atmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 14. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla 23.07.2016 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 2797 Sayılı Yargıtay Kanunu'nun 6723 sayılı Kanun ile değiştirilen 60. maddesinin üçüncü fıkrası gereğince dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yargıtay 14. Hukuk Dairesi'ne gönderilmesine, 14.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 07.04.2010 gününde verilen dilekçe ile yola elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 15.06.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, yola elatmanın önlenmesi istemiyle açılmıştır. Davalı, dava açılmadan önce dava konusu yerden el çekildiğini, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece dava reddedilmiş, yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmıştır. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. Dosyada yer alan bilgi ve belgelere göre, davalının çekişme konusu yere müdahaleye son verdiği sabittir. Ne var ki, elatmanın davanın açıldığı 07.04.2010 tarihinden önce veya sonra mı kaldırıldığı anlaşılamamaktadır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 07.04.2010 gününde verilen dilekçe ile yola elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 15.06.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, yola elatmanın önlenmesi istemiyle açılmıştır. Davalı, dava açılmadan önce dava konusu yerden el çekildiğini, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece dava reddedilmiş, yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmıştır. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. Dosyada yer alan bilgi ve belgelere göre, davalının çekişme konusu yere müdahaleye son verdiği sabittir. Ne var ki, elatmanın davanın açıldığı 07.04.2010 tarihinden önce veya sonra mı kaldırıldığı anlaşılamamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki el atmanın önlenmesine ilişkin davada Kozan Sulh Hukuk ve Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R – Dava yola vaki el atmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesince,dava konusu taşınmazın 21975 m2 olduğu, yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporuna göre 1 dekar arazinin değerinin tarla olarak 2750,00 TL. Naranciye bahçesi olarak 6.000,00 TL olduğu ve Asliye Hukuk Mahkemesinin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
Mahkemece; "Tüm dosya kapsamı ve bütün deliller hep birlikte değerlendirildiğinde; dava müdahalenin önlenmesi davasıdır. Mülkiyet hakkı sahibinin yani davacının 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 683. ve devamı maddeleri uyarınca, taşınmazını haklı ve geçerli bir sebebe dayanmaksızın işgal eden kişiye karşı her zaman el atmanın önlenmesi isteğinde bulunması mümkündür. Davacı dava konusu şeyin maliki olduğunu ve mülkiyet hakkına davalı tarafından el atıldığını ispatla yükümlüdür. Davalı ise, davacının malik olmadığını ya da davacının mülkiyet hakkına el atmadığını, el atmanın sona erdiğini ispat edebilir. Yine; bilindiği üzere ecrimisil, iyiniyetli olmayan zilyedin geri vermekle yükümlü olduğu şeyi haksız olarak alıkoymuş olması yüzünden hak sahibine verdiği zararlar ve elde ettiği veya elde etmeyi ihmal eylediği ürünler karşılığında ödemek zorunda olduğu tazminat olup, yasal dayanağını 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 995. maddesinden almaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVATÜRÜ:ELATMANIN ÖNLENMESİ-YIKIM-TAZMİNAT Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, yıkım, tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraf vekillerince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'...