Aile Mahkemesi'nin 2018/1093 esas 2018/1032 karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, boşanma ilamında davalı lehine 500 TL yoksulluk nafakası müşterek çocuk için aylık 1.000 TL iştirak nafakasına karar verildiği takdir edilen yoksulluk nafakası ve iştirak nafakasının her yıl 15 Ocak itibariyle ÜFE oranında artırılmasına karar verildiğini, ödemesi gereken miktarın arttığını, davacının şu an 3.000 TL nafaka ödediğini, birikmiş nafakanında maaşından kesildiğini, yeniden evlendiğini, ev kiraladığını, şimdiki eşi ve eşinin çocuğu olmak üzere üç kişi kaldığını, 8000 TL maaşı aldığını, 3000 TL nafaka ödediğini, birikmiş nafakaya kesilme olduğunu, davacının ev kirası ödediğini, evin ihtiyaçlarını karşıladığını bu nedenle davalı lehine takdir edilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasını, müşterek çocuk lehine takdir edilen iştirak nafakasının 500 TL indirilmesini, yargılama gideri vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı davacı - davalı erkek tarafından kaldırılan yoksulluk nafakası hariç tutularak hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurulmuştur. GEREKÇE: Asıl erkek davası yoksulluk nafakası talebi, iştirak nafakası talebi, kadına ödenen yoksulluk nafakasının kaldırılması ve velayeti annede olan çocuk için ödenen iştirak nafakasının kaldırılmasına ilişkindir. Birleşen kadının davası ise, yoksulluk nafakasının arttırılması ve velayeti kendisinde olan çocuk için ödenen iştirak nafakasının arttırılmasına ilişkindir. Tarafların 2003 yılında evlendikleri, evlilikte 2006 ve 2011 doğumlu 2 çocukları bulunduğu, taraflarca açılıp İzmir 6....
Somut olayda;davacı dava dilekçesinde, kendisi için 500 TL yoksulluk nafakası ve müşterek çocukların her biri için, Sincan 4.Aile Mahkemesinin 2014/92 Esas, 2014/102 Karar sayılı ilamı takdir edilen 150 TL iştirak nafakasının 500,00 TL 'ye yükseltimesini istemiştir. İştirak nafakasının artırılması ve yoksulluk nafakası istemine ilişkin bu davalar arasında fiili ve hukuki irtibat vardır. Zira davacının kendisi için talep ettiği yoksulluk nafakası ile müşterek çocuklar için artırılmasını talep ettiği iştirak nafakasının borçlusu davalı olacaktır. Bu nedenle davalardan biri hakkında verilecek hüküm, diğerini etkileyecek nitelikte olduğundan,mahkemece, her iki isteme yönelik davanın, birlikte görülmesi ve ulaşılacak sonuca göre bir karara ulaşılması gerekirken,mahkemece yanılgılı değerlendirilme ile yoksulluk nafakasına ilişkin istemin tefriki ile iştirak nafakasının hükme bağlanması usul ve yasaya uygun değildir....
DAVA KONUSU : Yoksulluk ve İştirak Nafakasının Arttırılması/Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması KARAR : Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması/yoksulluk nafakasının kaldırılması konulu karşılıklı davaların yapılan yargılaması sonunda, ilk derece mahkemesinin yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davalı/karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353- 355 ve 356.maddeleri gereğince dosya incelendi. gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özet ile; davacı lehine hükmedilmiş olan 450,00 TL yoksulluk nafakasının 750,00 TL ye, müşterek çocuk lehine hükmedilmiş olan 350,00 TL iştirak nafakasının 500,00 TL ye çıkarılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, ortak çocuk için belirlenen aylık 2.000,00 TL iştirak nafakasının 300,00 TL azaltılarak aylık 1.700,00 TL'ye indirilmesine, fazlaya ilişkin talep ile kadının yoksulluk nafakasının kaldırılması taleplerinin reddine karar verilmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 02/12/2021 NUMARASI : 2021/293 2021/1314 DAVA KONUSU : İştirak ve Yoksulluk Nafakalarının Artırılması-Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması KARAR : Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması/yoksulluk nafakasının kaldırılması konulu karşılıklı davaların yapılan yargılaması sonunda, ilk derece mahkemesinin yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı/karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353- 355 ve 356.maddeleri gereğince dosya incelendi ,gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özet ile; davacı lehine hükmedilmiş olan 450,00 TL yoksulluk nafakasının 750,00 TL ye, müşterek çocuk lehine hükmedilmiş olan 350,00 TL iştirak nafakasının 500,00 TL ye çıkarılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Somut olayda; tarafların 29.01.2013 tarihinde boşandıkları, davalı lehine 200,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği görülmüştür. Davalının ekonomik ve sosyal durum tespitinde; temizlik işçisi olarak asgari ücret karşılığı çalıştığı, kira ödemeden ailesiyle yaşadığı anlaşılmaktadır. Nafaka alacaklısı kadının, elde ettiği gelirin yukarıda belirtilen zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılaması beklenemez. Başka bir anlatımla, davalının eline geçen toplam gelir miktarı, onu yoksulluktan kurtaracak mahiyette değildir. Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, ihtiyaçları ve harcamaları dikkate alındığında, yasal düzenlemeler ve Yargıtay İçtihatları doğrultusunda davalı kadının maaş gelirinin bulunması hakkında hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasını gerektirmez. Bu durum yoksulluk nafakasının indirilmesi nedenidir. Bu nedenle davalı kadın hakkında yoksulluk nafakasının kaldırılması hakkaniyete uygun bulunmamıştır....
Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2008/2011 Esas sayılı ve 22.05.2008 tarihli kararı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, boşanma kararı ile birlikte davacı lehine aylık 100,00 TL yoksulluk nafakasına karar verildiğini, müşterek iki çocuğun velayetlerinin ise davalıya bırakıldığını; Tekirdağ Aile Mahkemesinin 2014/621 Esas sayılı ve 22.01.2015 tarihli kararı ile müşterek iki çocuğun velayetinin davacı anneye verildiğini, iştirak nafakasına hükmedilmediğini; davalının çocukların ihtiyaçlarını karşılamadığını, yoksulluk nafakasının da yetersiz kaldığını belirterek; yoksulluk nafakasının aylık 500,00 TL'ye çıkartılmasına, müşterek iki çocuk için aylık 500,00'er TL iştirak nafakasına hükmedilmesine ve her yıl TEFE oranında artırılmasına veya yoksulluk nafakasının kesilip müşterek çocuklara aylık 750,00'şer TL iştirak nafakası bağlanmasına ve her yıl TEFE oranında artırımına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davalı-karşı davacı vekili dilekçesinde; açılan davayı kabul etmediğini, davacının iddialarının asılsız olduğunu davanın reddi ile aradan geçen zamanda takdir edilen nafakaların ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığını bu nedenle, yoksulluk nafakasının 300,00 TL'ye; iştirak nafakasının 400 TL'ye çıkartılmasını talep ve dava etmiştir. Mahkemece; asıl davanın reddi ile yoksulluk ve iştirak nafakaların artırımına ilişkin karşı davanın ise derdest olduğu, artırım talebinin ayrı bir dava olarak görülemeyeceği gerekçesi ile karşı davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Asıl dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması; karşı dava ise iştirak ve yoksulluk nafakasının artırımı istemine ilişkindir. Anne baba, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır.(TMK m.182) Anne ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder....
(HGK. 26.12.2001 gün, 2011/2-1158-1185 sayılı ve 01.05.2002 gün, 2002/2-397-339 sayılı kararı) Somut olayda; davacının emekli olup, 800 TL geliri olduğu, davalının ise geçici işte asgari ücretle çalıştığı tesbit edilmişse de, bu durum davalının yoksulluğunu ortadan kaldırmaz. Bu nedenle, davalının asgari ücret tutarında geliri bulunduğundan bahisle, yoksulluk nafakasının tümüyle kaldırılmış olması doğru değildir. Ne var ki, çoğun içinde azında bulunduğu gözetildiğinde, yoksulluk nafakası tümüyle kaldırılmayıp, hakkaniyet ölçüsünde indirilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 02.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....