çocuğun ihtiyaçlarını karşılamaya yetmediğini beyan ederek hükmedilen 300 TL yoksulluk nafakasının 1.000 TL'ye, 600 TL iştirak nafakasının 2.000 TL'ye çıkarılmasına karar verilmesini talep ederek dava açmıştır....
İlk derece mahkemesince tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, yoksulluk nafakasının niteliği, yoksulluk nafakasının belirlendiği boşanma ilamının kesinleşmesinden eldeki dava tarihine kadar geçen süre gözetilerek önceki nafaka takdirinde taraflar arasında oluşan dengeyi koruyucu oranda uygun bir artırıma karar verilmesi gerekirken, talebin kısmen kabul edilerek 350 TL artırım ile aylık 700 TL'ye yükseltilmesi doğru görülmemiştir. Dairemizce davacı için hükmedilen yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 1.000 TL artırılarak aylık 1.350,00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiştir. Açıklanan nedenlerle davacı tarafın iştirak nafakasının artırımına ilişkin istinaf başvurusunun HMK'nın 341/2 Maddesi gereğince miktar yönünden reddine, davacı tarafın yoksulluk nafakasının artırımına yönelik istinaf talebinin HMK'nın 353/1- b-2 maddesi gereğince kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
“Boşanma kararı ile davacı yararına hükmolunan 150,00 TL yoksulluk nafakasının 350,00 TL’ye, velayeti anneye bırakılan ortak çocuk 2003 doğumlu Aybüke yararına 100,00 TL olarak belirlenen iştirak nafakasının ise 250,00 TL’ye dava tarihinden geçerli olmak üzere artırılmasına ve nafakalara her yıl TÜFE oranında artış yapılmasına” karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakalarının miktarı yönünden, davalı erkek tarafından ise davanın kabulü, kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı kadının kendi lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakasının miktarına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; İlk derece mahkemesince bu yöne ilişkin olarak verilen hüküm davacı kadın tarafından istinaf edilmediğinden kesinleşmekle davacı kadının, kendi lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakasının miktarlarına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Davacı kadının iştirak nafakasına yönelik ve davalı erkeğin tüm temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı...
Davalının yoksulluk nafakasının kısmen artırılması hükmüne dair istinaf başvurusunun kararın miktar yönünden kesin olması nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir. Davalının müşterek çocuklar lehine hükmedilen iştirak nafakasının kısmen artırılması kararına dair istinaf başvurusu yönünden, TMK.nun 182/3. 328 ve 176/4. maddeleri uyarınca müşterek çocuklar yararına artışı yapılan iştirak nafakasının tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumu, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları ile çocukların ihtiyacı gözetildiğinde ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde, her bir çocuk yönünden 1.600,00- TL. yükseltilmesinde ve 2.000,00- TL. olarak belirlenmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
İlk derece mahkemesince; davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1) nedeniyle boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk için aylık 300,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, davacı kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve toptan olmak üzere 10.000,00 TL yoksulluk nafakası ile 5.000,00 TL maddi ve 5.000,00 TL manevi tazminata, kadının katılma alacağı davasının tefrikine hükmedilmiştir. Davacı kadın vekili; kadın yararına hükmedilen tazminatlar ile iştirak nafakasının miktarına, toptan yoksulluk nafakasına hükmedilmesine ve yoksulluk nafakasının miktarına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı erkek vekili; kadının istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava, evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı boşanma davası ve fer'ileri istemine ilişkindir....
Davalı-davacının istinaf başvurusunun incelenmesinde; Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat, yoksulluk nafakası ile tedbir/iştirak nafakasının niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davalı-davacı yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası ve müşterek çocuk için takdir edilen tedbir/iştirak nafakasının miktarı azdır. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) ve manevi (TMK m. 174/2) tazminat ile yoksulluk nafakası ve tedbir/iştirak nafakası takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince davacının yoksulluk nafakasının artırılmasına ilişkin talep ve davasının reddine, davacının iştirak nafakasının artırımına ilişkin davasının kısmen kabulü ile müşterek çocuk Büşra Hazar için bağlanan aylık 300 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren 1.200 TL artırılarak aylık 1.500 TL ye çıkarılmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 24/06/2014 NUMARASI : 2013/971-2014/491 Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde, boşanma ilamıyla müşterek çocuk lehine 100 TL iştirak nafakasına, müvekkili lehine aylık 100,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, nafakaların, ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığını belirterek; iştirak ve yoksulluk nafakalarının ayrı ayrı 250,00 TL'ye yükseltilmesini talep etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde davanın reddini istemiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilerek, iştirak ve yoksulluk nafakasının aylık 250,00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir....
Davalı, karşı davacı ise cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle ; asıl davada aylık 500,00 TL iştirak nafakasının 100,00 TL arttırılarak aylık 600,00 TL olarak devamına, davacı-karşı davalıya ödemekte olduğu aylık 400,00 TL yoksulluk nafakasının kaldırılmasını istemiştir. Mahkemece, asıl davanın kısmen kabul edilerek ; müşterek çocuk Serkan için hükmedilen aylık 500,00- TL iştirak nafakasının tahsilde tekerrür etmemek üzere 400,00- TL yükseltilerek aylık 900,00- TL iştirak nafakası olarak devamına, davacı kadın lehine hükmedilen aylık 400,00- TL yoksulluk nafakasının 350,00- TL artırılarak 750,00- TL olarak devamına, karşı davanın ise reddine karar verilmiştir. Davalı-karşı davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; aşamalardaki beyanlarını tekrar ederek talepleri doğrultusunda davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine ilişkin mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olmadığını, kararın kaldırılmasını istemiştir....