Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

O halde, mahkemece; davacının sırf boşanmayı sağlayabilmek için imzaladığı boşanma protokolü gereğince yoksulluk nafakası ödemeyi kabul etmesi sonrasında, aradan geçen kısa süre içerisinde, davacının ekonomik durumunda olağanüstü bir değişiklik olmadığı gibi, tarafların ve özellikle davalının ekonomik durumlarında öngörülemeyen bir halin de yaşanmaması karşısında, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin iyiniyet, sözleşmeye bağlılık ve sözleşmenin devamlılığı ilkeleri ile bağdaşmayacağı açık olup, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....

    Davalı kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası yıllık miktarı 200,00.TLx12= 2.400,00.TL, müşterek çocuk 11/05/2006 doğumlu Eren için bağlanan iştirak nafakası yıllık miktarı 150,00TLx12=1.800,00TL'dir. Dolayısıyla bu rakamlar, karar tarihindeki 5.880,00TL olan kesinlik sınırının altındadır ve karar istinaf talebinde bulunan davacı yönünden HMK nun 341/4 maddesi gereği kesin niteliktedir. Bu nedenle davacı tarafın, yoksulluk nafakası ve iştirak nafakasının kaldırılması talebinin reddi yönünden istinaf kanun yoluna başvurma talebinin de kesin karara ilişkin olması dikkate alınarak, HMK.'nun 341/4 ve 352- (1)-b maddeleri gereğince reddine oy birliği ile karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacı tarafın İskenderun 1....

    Taraflar arasında görülen iştirak nafakası/ yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın reddine birleşen davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesi ve birleşen dava dilekçesi ile tarafların boşanmış olduklarını ve boşanma ilamı ile müşterek çocukların velayetinin müvekkile verilmiş olduğunu, davalının gelirinin müvekkilden yüksek olduğunu, müvekkilin emekli olmuş olduğunu ve davalının çocukların giderleri ile ilgilenmediğini ileri sürerek müşterek çocuk .... için aylık 500 TL iştirak nafakasına karar verilmesini, birleşen dava dilekçesi ile de davalının halen çalışıyor olduğunu belirterek bağlanan yoksulluk nafakasının kaldırılmasını talep ve dava etmiştir....

      nin evlenerek reşit olması sebebiyle kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.Yoksulluk ve iştirak nafakası; boşanma davası sonucunda, evlilik birliğinin sona ermesi ile (boşanma kararının kesinleşmesi sonucu) eş ve çocuklar için hükmedilen nafaka türleridir.Davacının kaldırılmasını istediği nafaka ise, evlilik birliği devam ederken, ayrı yaşamaya dayalı olarak hükmedilen tedbir nafakasına ilişkin bulunmaktadır.Mahkemece; kaldırılması talep edilen nafakanın niteliğinde yanılgıya düşülmüş, yoksulluk ve iştirak nafakası olarak nitelendirilip, bu çerçevede inceleme ve değerlendirme yapılmıştır. Oysa, talep; tedbir nafakasının kaldırılmasına yöneliktir....

        Aile Mahkemesinin 2019/215 Esas 2019/601 karar sayılı ilamıyla; a) Davalı Elif yararına verilen 470,00TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 350,00TL'ye düşürülmesine, bu nafakanın her ay davacıdan alınarak davalıya verilmesine, b) Davacının müşterek çocuk yönünden iştirak nafakasının kaldırılma yada indirilme talebinin reddine, karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; yoksulluk nafakasından çok cüzi bir miktarda indirim yapılmasının hatalı olduğundan bahisle ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 6.4.2005 tarih ve 2005/3- 169 E- 235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : İşbu davada dava yığılması şeklinde müşterek çocuklar Hasret ve Sedat'ın velayetinin davalıdan alınarak babaya verilmesi ve çocuklar için bağlanan iştirak nafakasının kaldırılması ile birlikte yoksulluk nafakasının kaldırılarak ödemelerinin geriye dönük olarak tahsilinin talep edildiği, dava yığılması şeklinde davaların açılması halinde başvurma harcı tek olmakla birlikte nispi harcın her bir dava için ayrı ayrı yatırılması gerektiği, ancak İlk Derece Mahkemesi tarafından tek nispi harç üzerinden yargılamaya devam olunduğu anlaşılmakla yoksulluk nafakasının kaldırılması ve yapılan ödemelerin geriye dönük olarak tahsiline ilişkin dava yönünden davacı tarafa dava değerini bildirerek bildirdiği değer üzerinden nispi harcı ikmal etmesi için Harçlar Kanunu 30- 32 maddesine göre süre verilerek sonucuna göre işlem yapılması gerecektir....

        Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 150 TL artırılarak 650 TL 'ye, iştirak nafakasının aylık 100 TL artırılarak 250 TL'ye çıkartılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması istemine ilişkindir. 1- İştirak nafakasının artırılması bakımından; somut olayda, 01.08.2014 tarihinde kesinleşen iştirak nafakası için, her ne kadar aradan 1 yıl geçmiş olsa da çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşulları dikkate alındığında takdir edilen iştirak nafakası artırım miktarı, Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesine uygun olup; mahkemece, iştirak nafakasının aylık 250 TL'ye çıkartılmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

          Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi - İştirak Nafakasının Kaldırılması- :İştirak ve Yoksulluk Nafakasının Artırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı tarafından 30.03.2017 tarihli temyiz isteğinin reddine dair ek karar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 154.30 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına oybirliğiyle karar verildi. 11.09.2017 (Pzt.)...

            "İçtihat Metni"########## MAHKEMESİ :##########Aile Mahkemesi ########## ########## ########## ########## Taraflar arasındaki “yoksulluk nafakasının kaldırılması” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda;.....Aile Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 04.12.2012 gün ve 2012/934 E, 2012/1454 K sayılı kararın incelenmesi .....tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay ..... Dairesinin 09.05.2013 gün ve 2013/6654 E., 2013/ 7771 K sayılı ilamı ile; (... Davada yoksulluk nafakasının kaldırılması talep edilmiş olup, mahkemece davalının sigortalı olarak çalışması nedeniyle davanın kabulüne ilişkin verilen karar, Dairemizin 18.01.2012 tarih ve 2011/18831-2012/1027 sayılı kararı ile; “HGK.nun istikrar kazanmış kararlarında açıklandığı üzere asgari ücretle sigortalı olarak çalışmak, yoksulluk durumunu ortadan kaldıran değil, nafaka miktarını etkileyen bir olgudur....

              ın 9 yaşında ve 3. Sınıfta okuduğunu, ....'ın ise 14 yaşında olduğunu ve 8. Sınıfta okuduğunu, davacının ödediği nafakalarla davalının geçiminin hayli zor hale geldiğini, bu nedenle müvekkilinin 600,00 TL maaşla.... Kırtasiye isimli iş yerinde çalışmaya başladığını, bu nedenlerle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabul ve kısmen reddi ile birlikte, davalı lehine hükmedilen aylık 300,00 TL yoksulluk nafakasının aylık 150,00 TL ye düşürülmesine, iştirak nafakasının düşürülmesine ilişkin talebin reddine karar verilmiştir, hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, iştirak nafakasının indirilmesi ve yoksulluk nafakasının kaldırılması talebine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....

                UYAP Entegrasyonu