Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA KONUSU : Yoksulluk ve İştirak Nafakasının Arttırılması/Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması KARAR : Taraflar arasındaki  yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması/yoksulluk nafakasının kaldırılması konulu karşılıklı davaların yapılan yargılaması sonunda, ilk derece mahkemesinin yukarıda tarihi ve numarası gösterilen  kararına  karşı, davalı/karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353- 355 ve 356.maddeleri gereğince  dosya incelendi. gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özet ile; davacı lehine hükmedilmiş olan 450,00 TL yoksulluk nafakasının 750,00 TL ye, müşterek çocuk lehine hükmedilmiş olan 350,00 TL iştirak nafakasının 500,00 TL ye çıkarılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk Derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonunda; Davacının ekonomik durumunda bir kötüleşme olmadığı, bu nedenle yoksulluk nafakasının kaldırılmasının veya indirilmesinin hakkaniyete ve hukuka uygun olmayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı; Boşandıktan sonra yeniden evlendiğini, eşinin çalışmadığını, ailesinin kendisine maddi yardımda bulunmadığını, aylık 500,00 TL kira ödediğini, kredi borçlarının olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve talepleri doğrultusunda karar verilmesi talebiyle, istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DEĞERLENDİRME VE SONUÇ: HMK.nun 355. maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, davalı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılması veya indirilmesi davasıdır....

İlk Derece Mahkemesince, davalının asgari ücretle çalışması kendisini yoksulluktan kurtarmayacak nitelikte görülerek davanın reddine karar verildiği ancak davacının gelir ve gider durumu, davalı kadının boşanma tarihinden sonra gelir elde etmesi, gelirlerin birbirine yakın olması dikkate alınarak yoksulluk nafakasının kaldırılması gerekmekte olup, davanın kabulüne karar verilerek davacının bu yöndeki istinafı kabul edilmiştir. İştirak nafakasının kaldırılması davası yönüyle, çocuk Ebru'nun karar tarihi itibariyle 18 yaşını doldurduğu, çocukların ihtiyaç durumları ve nafaka miktarları dikkate alınarak iştirak nafakasının kaldırılması davasının reddi isabetli görülerek davacının bu yöndeki istinafının reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

Yoksulluk nafakasının kaldırılması istemi azaltılması istemini de kapsadığından davalının adına bulunan taşınmazlar ve banka hesabı ekonomik durumunda olumlu yönde değişiklik sayılarak yoksulluğu tamamen ortadan kalkmamış olan davalının yoksulluk nafakasının indirilmesinin düşünülmemesi isabetli bulunmamıştır. Öyle ise mahkemece; anılan ilke ve esaslar gözetilerek “çoğun içinde azda bulunur” kuralı gereğince yoksulluk nafakasının tamamen kaldırılması yerine davacının gelir ve malvarlığı durumu ile davalının önceki ve şimdiki gelir ve malvarlığı durumunun ayrıntılı olarak belirlenerek yoksulluk nafakasının indirilmesi şeklinde bir karar verilmesi de olanaklı iken bu kıyaslama yapılmaksızın eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir....

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 21.10.2022 NUMARASI : 2021/802 ESAS, 2022/830 KARAR DAVA KONUSU : Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması/İndirilmesi KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğundan; Dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Büyükçekmece 4.Aile Mahkemesinin 2017/78 Esas, 2018/520 Karar sayılı ilamıyla boşandıklarını, davalı kadın için aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini ve kararın kesinleştiğini belirterek yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, kaldırılması mümkün değil ise miktarının azaltılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; kötü niyetli açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, "davanın reddine " karar verilmiş, karara karşı davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması-indirilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup, gereği düşünüldü. Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; Mahkeme ilamı ile davalıya 1.000 TL yoksulluk nafakası ile müşterek çocuk ...'...

      Buna göre, mahkemece, yargılama sırasında yeniden evlenen davalının evlendiği tarih olan 19.05.2012 de yoksulluk nafakası kendiliğinden kalkacağından, yoksulluk nafakası yönünden davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile yoksulluk nafakasının davalının evlenme tarihi itibari ile kaldırılmasına karar verilmesi usul ve yasaya uygun görülmemiştir. Bundan ayrı; taraflar 10.10.2007 tarihinde anlaşmalı olarak boşanmışlar, aralarındaki protokol uyarınca müşterek çocuk lehine aylık 400 TL iştirak nafakasına hükmedilmiştir. TMK'nun 328/1. maddesi gereğince ana ve babanın bakım borcu çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşi çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. (TMK.182/2) TMK'nun mad.176/IV hükmüne göre: “Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.”...

        Yargıtay HGK'nın 06/04/2005 tarih ve 2005/3- 169 Esas-235 karar sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltme incelemelerinde yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Nafakanın kesinlik sınırının belirlenmesinde, eş ve çocuklar için hükmedilen nafakaların ayrı ayrı kabul veya reddedilen yıllık nafaka miktarı değerlendirilir (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 25.04.2012 tarih ve 2012/7371 Esas 2012/10992 Karar ve 12.01.2015 tarih 2014/13494 Esas 2015/291 Karar sayılı kararları). Mahkemece kabul edilen iştirak ve yoksulluk nafakasının ayrı ayrı yıllık tutarı (600,00'er x12=7.200'er TL) ile red edilen yoksulluk nafakasının ( 150,00x12= 1.800,00 TL) yıllık tutarı miktar itibariyle karar tarihindeki kesinlik sınırının altındadır ve karar kabul ve reddedilen miktarlar yönünden HMK'nın 341/4. maddesi hükmü gereği kesin niteliktedir....

        Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada, davalının boşanma kararından sonra çalıştığı ve yoksulluktan kurtulduğu ileri sürülerek, davalı lehine hükmedilen 400 TL yoksulluk nafakasının kaldırılması ya da 100 TL'ye indirilmesi istenilmiştir.Mahkemece, davalının düzenli işi olduğu ve yoksulluk durumunun ortadan kalktığı gerekçesiyle yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.TMK.nun 176.maddesine göre, yoksulluğun ortadan kalkması halinde mahkemece nafaka kaldırılabileceği gibi, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması ya da azaltılmasına da karar verilebilir.Ancak, HGK'nun yerleşik kararlarında "asgari ücretle çalışılmakta bulunulması" yoksulluk nafakası bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu olarak kabul edilmediği gibi, yoksulluğu kaldıran bir...

          Bu sebeple davalı-davacının temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Yoksulluk nafakasının kaldırılması, olmadığı takdirde azaltılması davası ile iştirak nafakasının kaldırılması, olmadığı takdirde azaltılması davalarına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Temyize konu kaldırılması talep edilen yoksulluk nafakasının yıllık miktarı 2400 TL olup, yine temyize konu kaldırılması talep edilen iştirak nafakasının yıllık miktarı 1800 TL olup Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362/1-a maddesi gereğince karar tarihindeki temyiz kesinlik sınırının (3200 TL) altında kaldığından kesindir....

            UYAP Entegrasyonu