"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Nafakanın Artırılması ve Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm * asıl dava iştirak ve yoksulluk nafakasının artırılması birleşen dava yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine ilişkin olup, Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun 01.02.2002 tarihli kararının 1. maddesi de gözetilerek inceleme görevi Yargıtay * 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay *3. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 10.04.2008...
Bu düzenlemeye göre, yoksulluk nafakasının kaldırılması için, aynen evlilik gibi ortak bir hayat kurularak, fiilen birlikte yaşamak gerektiği açıkça belirtilmiştir. Somut olayda ise, dosyadaki tüm deliller bir arada değerlendirildiğinde, davalının davacıdan boşandıktan sonra başka bir şahıs ile "Evlenme olmaksızın fiilen birlikte yaşadığına" dair somut, inandırıcı delil bulunmadığı, yoksulluk nafakasının indirilmesi için yasanın aradığı koşulların da oluşmadığı anlaşıldığından, davanın reddi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu davanın kabulü yönünden hüküm kurulması doğru bulunmamış ve bozmayı gerektirmiştir....
Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 176/3. maddesinde de; irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın, yoksulluğunun ortadan kalkması halinde mahkeme kararıyla kaldırılacağı hükme bağlanmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07.10.1998 tarih ve 2-656-688 sayılı kararında; yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların yoksul kabul edileceği belirtilmiştir. Yoksulluk durumu günün ekonomik koşulları ile birlikte, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ve yaşam tarzları değerlendirilerek tespit edilir. Hukuk Genel Kurulunun yerleşik kararlarında asgari ücret düzeyinde gelirin bulunması yoksulluk nafakasının ortadan kaldırılmasını gerektiren bir durum olarak kabul edilmemiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Açılan dava yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması ya da azaltılması isteminden ibarettir. Tarafların Aksaray 1. Aile Mahkemesinin 2012/553 Esas 2012/953 Karar sayılı ilamı ile boşandıkları, davacı lehine 200 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, aynı ilamla iştirak nafakasının 150,00 TL olarak belirlendiği, Aksaray 4. Aile Mahkemesinin 2019/38 Esas - 2020/234 karar sayılı ilamı ile yoksulluk nafakasının 450 TL ye, iştirak nafakasının 350,00 TL'ye yükseltilmesine ve her yıl ÜFE oranında artırılmasına karar verildiği, kararın kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Davacının dava dilekçesi ile Aksaray 4....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 28/01/2014 NUMARASI : 2012/1374-2014/66 Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması ve iştirak nafakasının azaltılması, yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılmasına ilişkin davanın mahkemece yapılan yargılaması sonucunda asıl davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı-k.davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 25.03.2015 günü oybirliğiyle karar verildi....
Davada; davalının sigortalı bir işte çalışmaya başladığı gerekçesi ile yoksulluğunun ortadan kalktığı belirtilerek; yoksulluk nafakasının kaldırılması talep edilmiş; mahkemece, davanın kabulü cihetine gidilerek; nafakanın kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması veya indirilmesi talebine ilişkindir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; tarafların 09.08.2006 tarihinde evlenip; 12.07.2012 tarihinde kesinleşen ilamla boşandıkları; boşanma ilamı ile birlikte davalı kadın lehine aylık 300,00 TL yoksulluk nafakası takdir edildiği, davacının boşanma ilamının kesinleşmesinden 2 ay sonra eldeki davayı açarak yoksulluk nafakasının kaldırılmasını istediği; davalı kadının hava limanında çalıştığı, aylık net 932,00 TL geliri bulunduğu; davacının ise astsubay olduğu anlaşılmaktadır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle"...aşamadaki benzer vakıaları tekrar ile yoksulluk nafakasının kaldırılması kararının yerinde olmadığını-çocuk için belirlenen miktarın az olduğunu-aleyhlerine yargılama giderleri ve ücreti vekalete hükmedilemeyeceğini-diğer tarafın davasının reddi kendi davalarının kabulü gerektiğini"istinaf sebebi yapmıştır. GEREKÇE;Dava;davacı-davalı erkeğin davasında yoksulluk nafakasının kaldırılması,kadının karşı davasında ise yoksulluk ve iştirak nafakalarının artırılması ile gelecek yıllardaki artış oranının belirlenmesi talebinden ibarettir. İnceleme HMK 355 nci maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı ve kamu düzenini ilgilendiren hususlarda re'sen yapılmıştır....
Tüm dosya kapsamı ve istinaf başvurusu birlikte değerlendirildiğinde; tarafların boşanması sonucu davalı Nagehan lehine yoksulluk nafakasına, diğer davalı müşterek çocuk Ahmet için iştirak nafakasına hükmedildiği, nafakaların kaldırılmasına ilişkin eldeki davanın 07/12/2021 tarihinde açıldığı, dava açılmadan önce davalı Nagehan'ın 29/04/2021 tarihinde resmi evlilik yaptığı, evlilik tarihi itibariyle TMK'nun 176/3.maddesi uyarınca yoksulluk nafakasının kendiliğinden sona erdiği, yine müşterek çocuk Ahmet 02/02/2002 doğumlu olup, dava tarihi itibariyle reşit bulunduğu ve velayet kararıyla birlikte hükmedilen iştirak nafakasının da reşit olduğu tarih itibariyle kendiliğinden sona erdiği, eldeki davanın sadece kadının evlenmesine bağlı yoksulluk nafakasının, çocuğun reşit olmasına bağlı iştirak nafakasının kaldırılması talebine ilişkin olduğu, bu nafakaların kendiliğinden sona ermesinden sonra nafaka ödenmeye devam edildiği şeklindeki istinaf başvurusunun davanın konusu dikkate alındığında...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması davası üzerine mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü.. Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; ... 3. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2012/265 Esas ve 2013/222 Karar sayılı ilamı ile yoksulluk nafakasının 450 TL’ye yükseltildiğini, davalının Türkiye ve Almanya'dan emekli olduğunu, taraflarca davacının Almanya'daki emeklilik puanlarının paylaşıldığını, davalının yüklü miktarda mevduatı olduğunu, Almanya'da evi olduğunu belirterek yoksulluk nafakasının kaldırılması veya indirilmesi talep ve dava edilmiştir....
Davalılar vekili yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin haksız olduğunu, çocuklardan İrem için verilmiş bir nafaka kararının olmadığını, Sinem' in ise asgari ücretle çalıştığını bildirerek davanın reddini savunmuştur. Birleşen dosyada davacı ... vekili; müvekkilinin anne ve babasının boşandığını, boşanma ile müvekkili yararına 100 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, daha sonra mahkeme kararı ile iştirak nafakasının 300 TL ye çıkarıldığını, ödenen 300 TL nafakanın az olduğunu, müvekkilinin halen üniversite öğrencisi olduğunu belirterek müvekkiline ödenen iştirak nafakasının 600 TL ye çıkarılmasını istemiştir....