in masrafları için yeterli olmadığını, davacının yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ilişkin açmış olduğu davayı kabul ettiklerini, müşterek çocuk için ödenmekte olan aylık 150 TL nafakanın dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 550 TL olarak devamına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece davalı-karşı davacı yararına hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, karşı davanın kısmen kabulü ile müşterek çocuk yararına takdir edilen 150,00 TL iştirak nafakasının 80,00 TL artırılarak aylık 230,00 TL ye çıkartılmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, karşı dava iştirak nafakasının artırılması talebine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı-karşı davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle: Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin velayet hakkını kullanmasına davacının engel olduğunu, müşterek çocuğu davacının yanında tuttuğunu ve müvekkiline vermediğini, yoksulluk nafakasının istirdadına karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, bu nedenle yerel mahkeme kararının müvekkili lehine kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava Velayetinin Değiştirilmesi, İştirak Nafakasının Kaldırılması, Fazladan Ödenen İştirak ve Yoksulluk nafakasının istirdadı davasıdır. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı, davalı taraf süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yoksulluk - iştirak nafakasının kaldırılması - indirilmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Mahkemece yoksulluk ve iştirak nafakasının tedbir nafakası olarak isimlendirilmiş olması sonuca etkili görülmediğinden bozma sebebi yapılmamıştır. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 24.05.2016 günü oybirliğiyle karar verildi....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 22/02/2022 NUMARASI : 2021/7- 2022/153 DAVA KONUSU : Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması, İştirak Nafakasının indirilmesi KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Tarafların 2018 yılında anlaşmalı boşanma davası ile boşandıkları, kadın lehine aylık 200 TL yoksulluk nafakasına, müşterek çocuklar için aylık ayrı ayrı 800'er TL olarak iştirak nafakasına hükmedildiğini, davacı için hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasını, müşterek çocuklar için iştirak nafakalarının ödeyebileceği bir seviyeye indirilmesini talep etmiştir....
Aile Mahkemesinin 2018/683 esas 2018/630 karar sayılı ilamı ile karar verilen 1.000 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden geçerli olmak üzere kaldırılmasına, müşterek çocuk Cansu için karar verilen iştirak nafakasının kaldırılması yönünden davacının davasının reddine, müşterek çocuk Cansu için karar verilen 2.000 TL iştirak nafakasının indirilmesi yönünden davacının davasının reddine karar verilmiştir. Davacı vekili; iştirak nafakasının kaldırılması aksi halde indirilmesi yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinafa cevap vermemiştir. İlk derece mahkemesinin davacının iştirak nafakasının kaldırılması ya da azaltılması davasının reddine dair karar ve gerekçesinin dosya kapsamı ile uyumlu, usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla, davacının istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl dava; davacı karşı davalı kadın tarafından açılmış yoksulluk ve iştirak nafakasının arttırılması istemine ilişkindir. Karşı dava; davalı karşı davacı erkek tarafından açılmış yoksulluk nafakasının kaldırılması veya düşürülmesi istemine ilişkindir. Dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı/ karşı davacı erkeğin tüm istinaf istemlerinin HMK. 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2014/34 Esas ve 2014 /467 Karar sayılı 24/11/2014 kesinleşme tarihli ilamı, hesap bilirkişisi raporu, sosyal ve ekonomik durum araştırma yazıları, SGK hizmet düküm cetveli, müzekkere cevapları İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; "...davanın yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması talebine ilişkin olduğu, tarafların Çarşamba 2....
Bu kapsamda davacının talebi, davalı B.B.için hükmedilen "iştirak" nafakasının kaldırılması veya azaltılması, davalı Rabia için ise hükmedilen "yardım" nafakasının kaldırılması istemine ilişkin olmasına karşın mahkemece hüküm kısmının 1.bendinde yoksulluk nafakasına dair hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Öte yandan, mahkeme gerekçesinde; öncelikle dava konusu talep yoksulluk nafakasının kaldırılması olarak nitelendirilmiş ancak devam eden cümlelerde ise hem yoksulluk hem iştirak nafakası düzenlemelerine dair bir takım açıklamalarda bulunulmuştur. Buna göre, hükümde, infazda tereddüte yol açacak şekilde açık çelişkiler bulunduğu, hükmün açık olmadığı ve davacının talep sonucunu karşılayacak şekilde tesis edilmediği, ayrıca mahkeme gerekçesinin gerek kendi içerisinde gerekse de hüküm fıkrası ile çeliştiği anlaşılmış olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir. Bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir....
Tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, müşterek çocuğun ihtiyaç ve giderleri dikkate alındığında artırılan iştirak nafakası miktarı hakkaniyete uygun görüldüğünden iştirak nafakasına yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Davalı-davacı erkeğin davası, yoksulluk nafakasının kaldırılması davasıdır. İlk derece mahkemesinin yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının red kararı ve gerekçesinin dosya kapsamı ile uyumlu olması nedeniyle davalı- davacı erkeğin davasının reddi yönündeki istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Mahkemece; davalı kadının işe başladığından ve yoksulluk durumunun kalmadığından bahisle davanın kabulü ile 250 TL yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir. Taraflar arasında görülen boşanma dava dosyasında davalı kadın lehine 250 TL yoksulluk nafakasına 06.11.2013 tarihinde karar verilmiş, bu dava ise 07.07.2014 tarihinde açılmıştır. Davada, TMK'nun 175. maddesi gereğince hükmedilen yoksulluk nafakasının, TMK'nun 176/4 md.si gereğince kaldırılması talep edilmektedir. Davacının özel güvenlik görevlisi olup, aylık 1.244 TL aldığı, davalının da özel güvenlik görevlisi olarak çalışıp, asgari ücret aldığı tespit edildiğine göre, Yargıtay'ın ve Dairemizin yerleşik uygulamaları gereğince asgari ücret düzeyinde gelire sahip olunması yoksulluğu ortadan kaldıran neden değildir....