Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, ekonomik ve sosyal durumunda olumsuz değişiklikler olan davalının müşterek çocuğun eğitim ve bakım giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlü olduğu gerekçe gösterilerek; davanın kısmen kabulü ile iştirak nafakasının 320 TL'ye artırılmasına, yoksulluk nafakasına yönelik istemin ise reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı tarafın sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Davacı tarafın yoksulluk nafakasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Bilindiği üzere, her dava açıldığı tarihteki fiili ve hukuki duruma göre karara bağlanır. Bir başka ifadeyle hüküm, uyuşmazlığın başlangıcından dava açılan güne kadar gerçekleşmiş olayları kapsar.  ...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yoksulluk ve iştirak nafakasının arttırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 20.06.2016 günü oybirliğiyle karar verildi. ......

      Davalının yoksulluk nafakasının kısmen artırılması kararına dair istinaf başvurusu yönünden, TMK.nun 175.maddesi uyarınca lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmiş olan davacı ve nafaka yükümlüsü davalının tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, davacı kadının zorunlu ihtiyaçları, nafaka ödedikten sonra geri kalan geliri ile davalının geçimini sağlama imkanı ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde, yoksulluk nafakasının 1.000,00- TL. yükseltilmesinde ve yoksulluk nafakasının 1.500,00- TL. olarak belirlenmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

      Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması-arttırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı-birleşen davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosya içerisinde bulunması gereken .... sayılı boşanma dava dosyasına rastlanılamamıştır. Sözü geçen dosyanın, dosyasına konularak temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 22.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi. ......

        TL yoksulluk nafakasına hükmedilmesini, nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasını, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir....

        in eğitim durumu ve ihtiyaçları hakkında yeterli bir araştırma yapılarak, davacı tarafın ekonomik ve sosyal durumunun tam ve sağlıklı olarak saptanmasından sonra; tarafların gerçekleşen ekonomik ve sosyal durumlarına göre, yoksulluk ve iştirak nafakasının nitelikleri, yoksulluk nafakası hakkında TÜİK'in yayınladığı ÜFE oranının da dikkate alınarak, davacının geçimi için gerekli, müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları ile davalıyı ödemede zorlamayacak, onu zarurete düşürmeyecek şekilde TMK'nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

          Aile Mahkemesinin 26/07/2005 tarih 2004/468 Esas 2015/533 Karar sayılı kararı ile boşandıklarını, boşanma kararı ile birlikte müşterek çocuğun velayetinin tarafına verildiğini, müşterek çocuk için iştirak kendisi için yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, aradan geçen süre içerisinde takdir edilen iştirak ve yoksulluk nafakasının yeterli olmadığını belirterek, iştirak nafakasının aylık 700,00 TL'ye, yoksulluk nafakasının da aylık 800,00 TL'ye yükseltilmesine, fazlaya ilişkin talep haklarının saklı tutulmasına karar verilmesini talep etmiştir....

          olan 3.000 TL yoksulluk nafakasının 5.000 TL'ye çıkartılmasına karar verilmesini talep ederek dava açmıştır....

          Davalının yoksulluk nafakasının kısmen artırılması hükmüne dair istinaf başvurusunun kararın miktar yönünden kesin olması nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir. Davalının müşterek çocuklar lehine hükmedilen iştirak nafakasının kısmen artırılması kararına dair istinaf başvurusu yönünden, TMK.nun 182/3. 328 ve 176/4. maddeleri uyarınca müşterek çocuklar yararına artışı yapılan iştirak nafakasının tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumu, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları ile çocukların ihtiyacı gözetildiğinde ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde, her bir çocuk yönünden 1.600,00- TL. yükseltilmesinde ve 2.000,00- TL. olarak belirlenmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

          Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, çocuğun yaşı ve ihtiyaçları gözetilerek taleple bağlı kalınarak davacı kadın yararına aylık 650,00- TL yoksulluk nafakası ve müşterek çocuk Esila lehine aylık 700,00 iştirak nafakasına hükmedilmesi hakkaniyetli olur. Bu nedenle davalı erkeğin aleyhine hükmolunan yoksulluk ve iştirak nafakasına yönelik istinaf başvurusunun kabulü gerekmiştir. Sonuç olarak; duruşma sürecini yansıtan tutanak ve belgeler ile gerekçeye göre, davanın esasıyla ilgili ve tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, anlaşılmakla davalı erkeğin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle HMK 353/1- b-2 maddesi gereğince KABULÜNE karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

          UYAP Entegrasyonu