Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesinin 18/01/2014 tarih, 2014/8060 esas, 2014/14955 karar ve 26/03/2012 tarih, 2012/4119 esas, 2012/7991 karar sayılı kararlarında da belirtildiği üzere, istinaf sınırı her bir talep yönünden, kabul ve reddedilen nafaka tutarları dikkate alınarak ayrı ayrı belirlenir. Reddedilen iştirak nafakası arttırım talebi yönünden istinaf başvurusunda bulunan davacı aleyhine reddedilen nafakanın yıllık miktarı değerlendirildiğinde, 100,00 TLx12= 1.200,00 TL olup, karar tarihindeki kesinlik sınırının altındadır. Bu sebeple davacının istinaf talebinin iştirak nafakası talebi yönünden reddine dair karar verilmesi gerektiği, Anlaşılmakla, davacının istinaf başvurusunun yoksulluk nafakası yönünden karar usul ve yasaya uygun bulunulmakla esastan, iştirak nafakası yönünden HMK 341/2 maddesi gereğince usulden reddine karar vermek gerekmiştir....

Bu itibarla, davada, davacı taraf vekille temsil edilmesine ve davanın kısmen kabul edilmiş olmasına rağmen, davacı yararına vekâlet ücretine hükmedilmemesi, ayrıca çocuklar için iştirak nafakasının artırılması istemi olduğu halde, gerekçeli kararda yoksulluk nafakası ifadesinin kullanılması doğru değilse de; bu hususların düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün 6. fıkrasından sonra ayrı bir fıkra halinde ‘Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden yürülükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdiren 1.500 TL ücreti vekâletin davalı ...’dan alınarak davacı ...’a verilmesine’ cümlesinin yazılması; ayrıca, hükmün 1.maddesinin b fıkrasında yer alan ‘yoksulluk’ ifadesinin çıkarılarak yerine "iştirak" ifadesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 29.02.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

    yoksulluk nafakasının ise aylık 300 TL'ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir....

      GEREKÇE : Dava; iştirak ve yoksulluk nafakasının arttırılması isteğine ilişkindir. Yoksulluk ve iştirak nafakaları aidiyetleri, nitelikleri itibariyle ayrı nafakalar olup, bu nedenle davacı eş ve çocuklar ihtiyari dava ortağıdır. Her nafaka ayrı ayrı değerlendirilir. (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 2011/22147 Esas, 2012/4699 Karar ve 27.02.2012 tarihli kararı- Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 2012/4119 Esas, 2012/7991 Karar ve 26/03/2012 tarihli kararı) Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında kanun yolu başvurusunda, yıllık nafaka( farkı) miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Karar tarihi itibarıyla miktar veya değeri 5.390,00 TL 'yi geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir (6100 sayılı HMK m.341/2). Davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin 400,00 TL'si, iştirak nafakası talebinin de 325,00 TL'si reddedilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması davası üzerine mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vasisi tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Y A R G I T A Y K A R A R I Dava vekili dava dilekçesinde; boşanma ilamıyla aylık 100 TL yoksulluk nafakasına ve iki müşterek çocuk için 75'er TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, nafakanın ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığını, aradan uzun zaman geçtiğini belirterek yoksulluk nafakasının aylık 300,00 TL'ye ve iştirak nafakasının ise aylık 150'şer TL'ye yükseltilmesi talep ve dava etmiştir....

        Arttırımı kabul edilen yoksulluk nafakası ve iştirak nafakası ile kaldırılması reddedilen yoksulluk nafakasına yönelik Hüküm, yıllık nafaka miktarı itibariyle kesin niteliktedir.Kesin olan kararların istinaf istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi (6100 sayılı HMK m.346) Bölge Adliye Mahkemesince de karar verilebilir. (6100 sayılı HMK m.352) Açıklanan nedenlerle davalı-karşı davacı yönünden kaldırılması reddedilen yoksulluk nafakası ve arttırımı kabul edilen iştirak nafakasının miktarı dikkate alındığında, mahkeme kararı kesin olduğundan davalı-karşı davacının istinaf dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir....

        Yoksulluk nafakası yönünden yapılan istinaf incelemesinde; Mahkemece; taraflar arasında düzenlenen ve mahkemenin 2016/956 Esas sayılı dosyasına sunulan 17/01/2017 tarihli boşanma protokolünde, tarafların karşılıklı olarak birbirlerinden yoksulluk nafakası taleplerinin bulunmadığının belirtilmesi karşısında, davacı kadının bu beyanının feragat niteliğinde olduğu, bir daha yoksulluk nafakası talebinde bulunamayacağı gerekçesi ile yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir. Tarafların Karşıyaka 1.Aile Mahkemesi'nin 27/02/2017 tarihinde kesinleşen kararı ile anlaşmalı olarak boşandıkları, davacı kadının karşı taraftan tedbir, yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat, katkı payı, katılma alacağı, mal ve alacak, yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinin olmadığını beyan ettiği, mahkemece de açıkça talep edilmediği belirtildiğinden taraflar lehine tedbir, yoksulluk nafakası konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği görülmektedir....

        nin velayetinin müvekkiline verildiğini, kararın kesinleşmesi ile müşterek çocuk için 125 TL iştirak nafakası, müvekkili için 150TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, nafaka miktarlarının aradan geçen süre içerisinde değişen mali ekonomik şartlar, paranın alım gücü, müşterek çocuğun ihtiyaç ve giderlerinin artması sonucu yetersiz kaldığını belirterek; yoksulluk ve iştirak nafakasının ayrı ayrı aylık 500'er TL'ye artırımına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, cevap dilekçesinde; müvekkilinin ödeme gücü olmadığını, ekonomik durumunun kötü olduğunu savunarak; davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile dava tarihinden itibaren davacı için hükmolunan aylık 150 TL yoksulluk nafakasının 300 TL'ye; müşterek çocuk S.. C.. için hükmolunan aylık 125 TL iştirak nafakasının 250 TL' ye artırılarak davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm davalı tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir....

          (TMK. nun 329/1.maddesi) Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur. (TMK. nun 330/1. maddesi) TMK.'nun 331.maddesine göre; Durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler. Tüm bu maddeler doğrultusunda, mahkemece, iştirak nafakası artırım oranı belirlenirken; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçları gözönünde bulundurulmalıdır....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, iştirak ve yoksulluk nafakasının artırımı istemine ilişkindir. Tarafların Konya Ereğli 2.Asliye Mahkemesinin 2012/106 Esas ve 2012/263 Karar sayılı ilamı ile boşandıkları, müşterek çocuğun velayetinin anneye verildiği, çocuk lehine 100,00 TL iştirak nafakasına, davacı kadın lehine 200,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, kararın 27/12/2017 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. İştirak nafakası takdir edilirken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul çağında ise okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun bir nafakaya karar verilmelidir....

            UYAP Entegrasyonu