Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Davacı kadının reddedilen yoksulluk nafakası talebi, iştirak nafakasına yıllık artış uygulanmaması yönünden temyiz dilekçesinin incelenmesinde; İlk Derece Mahkemesince davacı kadının yoksulluk nafakasının talebinin reddine ve ortak çocuk yararına aylık 400 TL iştirak nafakasına hükmedilmiş, iştirak nafakasına yıllık artış uygulanmaması ve yoksulluk nafakası talebinin reddine ilişkin hüküm taraflarca istinaf edilmeyerek kesinleşmiştir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın kısmen kabulüne, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, iştirak nafakası talebinin kabulü ile dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 750 TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak velayeten davacıya verilmesine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karar davacı vekili tarafından yoksulluk nafakasının reddine yönelik olarak istinaf edilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, iştirak ve yoksulluk nafakası isteminden ibarettir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; davalı ile boşandıklarını, 1998 ve 2001 doğumlu çocuklarının velayetinin davalı babaya verildiğini, boşanma sırasında doğan 2011 doğumlu çocuk ...' in velayetinin ise anneye verildiğini, boşanma ile yoksulluk nafakasına hükmedilmiş olduğunu ileri sürerek 700 TL yoksulluk nafakası ve 350 TL iştirak nafakası verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı; davacının daha önce açtığı davanın reddedildiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir....

      Dosyanın tetkikinde davacı alacaklı tarafından, davalı borçlu aleyhine yoksulluk nafakası ve iştirak nafakasının tahsili talepli olarak ilamlı takip başlatıldığı, daha sonra nafaka artırımı kararı gereğince takibe devam edildiği, 2018 yılı haziran ayına kadar borçlunun maaşından hem yoksulluk nafakası hem de iştirak nafakası için kesinti yapıldığı, müşterek çocukların reşit olmasına rağmen iştirak nafakası kesintisinin devam ettiği, 2018 yılı Haziran ayında borçlunu işten ayrılması sebebiyle kesintilerin yapılamadığı, bunun yanında borçlunun 12/07/2018 tarihili talebi ile müşterek çocuklar reşit olduğu için iştirak nafakası yönünden kesintilerin kaldırılmasına karar verildiği, daha sonra davacı alacaklı tarafça, borçlunun emekli olması üzerine 2018 yılı Haziran ayından itibaren birikmiş yoksulluk nafakasının ve bundan sonra işleyecek yoksulluk nafakası alacaklarının, nafaka artırım kararı uyarınca tahsili için borçlunun emekli maaşından kesinti yapılmasının talep edildiği, ancak icra müdürlüğünce...

      HD’nin 01/04/2015 tarih ve 2014/18996 E- 2015/5335 K sayılı ilamıyla yoksulluk nafakasında hakkaniyete uygun bir indirim yapılması gerektiği gerekçesiyle bozulduğu, davacının halen yoksulluk nafakası ödemekle yükümlü olduğu görülmüştür. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden davalı kadının asgari ücretle çalıştığı anlaşılmaktadır. Bu durumda kendisi yoksulluk sınırında bulunan ve yoksulluk nafakası alan davalının ortak çocuklar için iştirak nafakasıyla yükümlü tutulması doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır...” gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir....

        KARŞI OY YAZISI İştirak nafakası aile mahkemesince re'sen hükmedilen nafakadır. Taraflarca açıklanan miktar sadece bir temenni niteliğindedir. Açıklama zorunluluğu da bulunmamaktadır. Çocuk Hakları Sözleşmesine göre çocuk ana ve babasına karşı da korunur. Çocuk yetersiz iştirak nafakası isteyen ana ya da babasına karşı da korunur. Örneğin anlaşmalı boşanma davasında iştirak nafakası istemediğini açıklayan eşe kesin hükme rağmen ertesi gün açtığı davada pekala iştirak nafakası verilmektedir. İstek aşılamaz denilmemektedir. İştirak nafakası talebe bağlı olsa idi her boşanma davasında yoksulluk nafakası uygulamasında olduğu gibi miktarın açıklanması aranır idi. Oysa böyle bir uygulama Yargıtay tarihinde yapılmış değildir....

          Bu nedenle feragat beyanı gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat, yoksulluk nafakası ve iştirak nafakaları yönünden bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeple hükmün kadın yararına takdir edilen maddi-manevi tazminatlar, yoksulluk nafakası ve iştirak nafakaları yönünden BOZULMASINA, bozma sebebine göre tarafların temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıranlara geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, oybirliğiyle karar verildi. 13.11.2017...

            Hal böyle olunca mahkemece; yukarıda açıklanan yasa hükümleri ve açıklamalar dikkate alınmak suretiyle, davacının nafaka artırım ilamının kesinleşmesinden kısa süre sonra bu davayı açtığı, bu kısa süre içerisinde, nafaka yükümlüsü olan davacı ile davalının şahsi, ekonomik ve sosyal durumlarında, dava konusu yoksulluk nafakasının kaldırılmasını yada yoksulluk nafakası ile iştirak nafakası miktarında indirim yapılmasını haklı kılacak olağanüstü bir değişimin bulunmadığı ve davalının tespit edilen ekonomik durumu itibariyle yoksulluk durumunun ortadan kalkmadığı nazara alınarak davanın reddine karar verilmesi doğru görülmüş ve başvurunun esastan reddi gerekmiştir....

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesi tarafından davacı tarafça açılan davanın kısmen kabulüne karar verilerek; yoksulluk nafakasının 1.000 TL arttırılarak aylık 1.400 TL, her bir çocuk için ödenen aylık iştirak nafakasının 750 TL arttırılarak yine her bir çocuk için ayrı ayrı aylık 1.150'şer TL olarak belirlenmesine, karar kesinleşinceye kadar önceki ödemenin aynen devamına, talep edilen fazlaya ilişkin taleplerin reddine, belirlenen iştirak ve yoksulluk nafakası miktarlarına yıllık Tüik'in açıklayacağı TÜFE oranında artış uygulanmasına karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı taraf istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkemece yapılan artış miktarının düşük olduğunu belirterek verilen kararın kaldırılmasını ve talepleri doğrultusunda yeniden karar verilmesini talep etmiştir....

            , ayrıca talep yokken (HMK m.26) talep dışına çıkılarak iştirak nafakası hakkında ÜFE oranında artırıma karar verilmesinin de usul ve yasaya aykırı olduğu, davalı erkeğin çocuğa bağlanan iştirak nafakası miktarı ve artırım talebine yönelikyönelik istinaf talebinin yerinde olduğu, Ortak çocuk ile baba arasında babalık duygularını tatmin edecek ve bu hakkın rahatça kullanılmasına engel olmayacak şekilde daha uygun süreli kişisel ilişki düzenlemesi yapılması gerekirken her ayın 1. ve 3....

            UYAP Entegrasyonu