Davalı-davacının istinaf başvurusunun incelenmesinde; Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat, yoksulluk nafakası ile tedbir/iştirak nafakasının niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davalı-davacı yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası ve müşterek çocuk için takdir edilen tedbir/iştirak nafakasının miktarı azdır. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) ve manevi (TMK m. 174/2) tazminat ile yoksulluk nafakası ve tedbir/iştirak nafakası takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır....
Velayeti anneye verilen ortak çocuk Sevimnur'un ihtiyaçları için baba aleyhine iştirak nafakası takdirinin doğru ancak miktarının düşük olduğu, çocuğun yaşına ve ihtiyaçlarına nazaran 600 TL iştirak nafakasının makul olduğu anlaşıldığından kadının iştirak nafakasına yönelen istinafı kabul edilerek anılan miktar iştirak nafakası olarak belirlenmiş, erkeğin iştirak nafakasına yönelik istinaf talebi reddedilmiştir. Yapılan yargılama sonucunda kusursuz bulunan, boşanmayla yoksulluğa düşeceği anlaşılan kadın lehine yoksulluk nafakası takdirinin yerinde ancak miktarının düşük olduğu, 800 TL yoksulluk nafakasının tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarına göre makul olduğu anlaşıldığından kadının yoksulluk nafakasına yönelen istinafı kabul edilerek anılan miktar yoksulluk nafakası olarak belirlenmiş, erkeğin yoksulluk nafakasına yönelik istinaf talebi reddedilmiştir....
Hal böyle iken tarafların eşit kusurlu kabul edilmesi ve bu hatalı kusur tespitine bağlı olarak davacı kadının maddi ve manevi tazminat isteklerinin reddedilmesi doğru değildir. 3-Mahkeme tarafından davacı kadının eşit kusurlu olduğu gerekçesi ile yoksulluk nafakası talebi reddedilmiştir.Yukarıdaki bentte açıklanan sebepler ile boşanmaya sebep olan olaylarda davalı erkek daha fazla kusurludur. Tarafların ekonomik ve sosyal durumları değerlendirilerek yoksulluk nafakası konusunda hüküm kurulması gerekirken kusur durumu gerekçe gösterilerek yoksulluk nafakası talebinin reddi doğru olmamıştır. Kaldı ki, eşit kusurlu eş lehine de yoksulluk nafakasına hükmedilebilir....
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı katılma yoluyla; hükmedilen nafakaların miktarı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı; tüm hükme yönelik istinaf yasa yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 6763 sayılı yasa ile değişik HMK. 341. maddesinin 2. fıkrasında öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2021 tarihinden itibaren 5.880,00 TL.ye çıkarılmış olup, karar tarihinde kesinlik sınırı 5.880,00 TL. dir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E- 235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. İştirak ve yoksulluk nafakasının artırılmasına karar verilen yıllık miktarı ayrı ayrı 5.880,00TL'nin altındadır. Hüküm, yıllık nafaka miktarı itibariyle kesin niteliktedir. (Yargıtay 3. HD. 26.03.2012 tarihli ve 2012/4119 Esas- 2012/7991 Karar sayılı kararı) Karar tarihi itibariyle, HMK.'...
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; A-Davacı kadın vekilinin iştirak ve yoksulluk nafakası miktarlarına yönelik istinaf talebinin KABULÜ ile, Gebze 3.Aile Mahkemesinin 2019/8 E. - 2020/84 K. sayılı ilamında karşı dava bölümünde iştirak ve yoksulluk nafakalarına ilişkin 5 ve 6....
Toplanan deliller ve dosya kapsamına göre; tarafların evlilik süresi, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına, nafakanın niteliğine, mevcut ÜFE artış oranlarına ve günün ekonomik koşullarına göre, ilk derece mahkemesince davacı kadın lehine takdir edilen maddi manevi tazminat miktarı ile tedbir - iştirak - yoksulluk nafakası miktarının makul olduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun esastan reddi yönünde karar verilmesi gerektiği kanaati ile, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; Düzce 1....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, iştirak ve yoksulluk nafakasının artırımı istemine ilişkindir. Tarafların Konya Ereğli 2.Asliye Mahkemesinin 2012/106 Esas ve 2012/263 Karar sayılı ilamı ile boşandıkları, müşterek çocuğun velayetinin anneye verildiği, çocuk lehine 100,00 TL iştirak nafakasına, davacı kadın lehine 200,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, kararın 27/12/2017 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. İştirak nafakası takdir edilirken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul çağında ise okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun bir nafakaya karar verilmelidir....
Ancak, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakaların niteliği, özellikle de ekonomik göstergelerdeki değişim ve ...’in yayınladığı ÜFE oranı ve davalının belirlenen gelir durumu nazara alındığında arttırılan yoksulluk ve iştirak nafakası miktarları az olup, TMK’nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bulunmamış ise de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün birinci fıkrasındaki “... 40 TL olan yoksulluk nafakasının 60 TL arttırılarak aylık 100 TL yoksulluk nafakasının... 35 TL olan iştirak nafakasının 65 TL arttırılarak 100 TL iştirak nafakasının..." rakam ve ifadelerinin çıkartılarak yerine “...40 TL yoksulluk nafakasının 95 TL arttırılarak aylık 135 TL yoksulluk nafakasının...35 TL olan iştirak nafakasının 100 TL artırılarak aylık 135 TL iştirak nafakasının" rakam ve ifadelerinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 08.09.2022 NUMARASI : 2021/488 ESAS, 2022/598 KARAR DAVA KONUSU : KATILIM NAFAKASI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğundan; Dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 3 çocukları olduğunu, 26.11.2015 tarihinde İstanbul Anadolu 10. Aile Mahkemesi'nin 2015/51 Esas ve 2015/979 Karar sayılı kararı ile boşandıklarını, çocukların velayetinin anneye verildiğini, çocuklar için nafaka belirlenmediğini belirterek, çocukların her biri için dava tarihinden itibaren tedbir, dava sonunda iştirak nafakası olmak üzere aylık 1.000,00'er TL nafakanın her yıl TÜİK'in yayınladığı ÜFE oranında artırılarak davalıdan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir....
in velayetinin kendisine verildiğini, ve boşanma ilamıyla birlikte kendisi için 75 TL yoksulluk, çocuk için de 50 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, 2002 yılında hükmedilen nafakanın günün ekonomik şartları ve Hidayet'in üniversite eğitim masraflarının artması nedeniyle yetersiz kaldığını belirterek iştirak nafakasının 350 TL arttırılarak, aylık 400 TL 'ye yoksulluk nafakasının ise 325 TL arttırılarak aylık 400 TL'ye yükseltilmesini, ayrıca... artış oranında yıllık artışa karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap layihasında: müşterek çocuk...'...