Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

YOKSULLUK NAFAKASI 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 169 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 175 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm davalı yararına hükmedilen nafakalar yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden, davalının iki yıldır aynı evde bir başka erkekle fiilen evliymiş gibi beraber yaşadığı gerçekleşmiştir. Davalının barınma ihtiyacı ve iaşesi, birlikte yaşadığı şahıs tarafından karşılandığına göre Türk Medeni Kanununun 169. maddesi koşulları oluşmadığı gibi, yoksulluk nafakası şartları (TMK. 175) da oluşmamıştır. O halde, davalının tedbir ve yoksulluk nafakası isteğinin reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır....

    -TL iştirak nafakasına hükmedildiği için davacının talebi iştirak nafakasının artırılması talepli olarak nitelendirilmiş ve yargılamaya bu şekilde devam olunmuştur. Davalı vekili kesin hüküm itirazında bulunmuş ise de boşanma kararındaki velayet, kişisel ilişki ve iştirak nafakasına ilişkin hükümler kesin hüküm oluşturmayacağından bu itiraz yerinde görülmemiştir. 4721 sayılı TMK'nın 175. maddesine göre; boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla, geçimi için diğer taraftan, mali gücü oranında, süresiz olarak nafaka isteyebilir. Bu bağlamda, yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için, boşanma hükmünün kesinleşmesi ve nafaka talep eden eşin, boşanmaya neden olan olaylarda, diğer eşe nazaran daha ağır kusurlu bulunmaması gerekir. Eşit kusur halinde, yoksulluk nafakasının diğer koşulları oluşmuş ise yoksulluk nafakası talep edilebilir. Boşanmaya neden olan olaylarda, tamamen veya daha fazla kusurlu olan eş, yoksulluk nafakası talep edemez....

    -TL iştirak nafakasına hükmedildiği için davacının talebi iştirak nafakasının artırılması talepli olarak nitelendirilmiş ve yargılamaya bu şekilde devam olunmuştur. Davalı vekili kesin hüküm itirazında bulunmuş ise de boşanma kararındaki velayet, kişisel ilişki ve iştirak nafakasına ilişkin hükümler kesin hüküm oluşturmayacağından bu itiraz yerinde görülmemiştir. 4721 sayılı TMK'nın 175. maddesine göre; boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla, geçimi için diğer taraftan, mali gücü oranında, süresiz olarak nafaka isteyebilir. Bu bağlamda, yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için, boşanma hükmünün kesinleşmesi ve nafaka talep eden eşin, boşanmaya neden olan olaylarda, diğer eşe nazaran daha ağır kusurlu bulunmaması gerekir. Eşit kusur halinde, yoksulluk nafakasının diğer koşulları oluşmuş ise yoksulluk nafakası talep edilebilir. Boşanmaya neden olan olaylarda, tamamen veya daha fazla kusurlu olan eş, yoksulluk nafakası talep edemez....

    Yerel mahkemece, tarafların düzenli gelirlerinin bulunmadığı, iş bulduklarında çalıştıkları, birbirlerine yakın gelirleri olduğu gerekçesi ile davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiş, tarafların istinaf kanun yoluna başvurusu üzerine, bölge adliye mahkemesince sabit gelirinin ve malvarlığının olmadığı gerekçesi ile davacı kadının tedbir ve yoksulluk nafakasına ilişkin itirazları kabul edilerek tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmiş, davacı kadının diğer davalı erkeğin ise tüm istinaf talepleri esastan reddedilmiş ise de; davacı kadının malvarlığı sorgulamasında üzerine kayıtlı bir mesken, bir dükkan ve bir araç olduğu görülmektedir. Ayrıca ilk derece mahkemesince verilen kararın gerekçesinde tarafların birbirine yakın gelirlerinin olduğu belirtilmesine rağmen bölge adliye mahkemesince, davacı kadının sabit gelirinin ve malvarlığının olmadığı gerekçesi ile kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmiştir....

    Mahkemece; "Açılan dava; davacı ve müşterek çocuk Altay için Gaziosmanpaşa 2. Aile Mahkemesinin 2014/323 Esas ve 2014/654 Karar sayılı ilamı ile hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması ve evlilik dışı doğan müşterek çocuk Nazmi için iştirak nafakası istemine ilişkindir. Davacı ve müşterek çocuk Altay Yardımcı yönünden açılan nafakanın artırılması davası yönünden yapılan değerlendirmede; davacı ve davalının Gaziosmanpaşa 2. Aile Mahkemesinin 2014/323 Esas ve 2014/654 Karar sayılı ilamıyla boşandıkları, müşterek çocuk Altay'ın velayetinin annesine verildiği, davacı kadın lehine 500,00.-TL yoksulluk nafakasına, müşterek çocuk Altay lehine 250,00.-TL iştirak nafakasına hükmedildiği, bu kararın 14/10/2014 tarihinde kesinleştiği, davacı kadının eldeki dava ile nafakaların artırılmasını talep ettiği anlaşılmıştır. Tarafların sosyal ve ekonomik durum araştırma sonuçlarına göre; davacının ev hanımı olduğu, çalışmadığı, 350,00....

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 29/06/2022 NUMARASI : 2021/478 ESAS, 2022/433 KARAR DAVA KONUSU : YOKSULLUK VE İŞTİRAK NAFAKASI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde, Dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı dava dilekçesinde özetle, davalı ile Bakırköy 2....

    Somut olayda; davacı reddedilen yoksulluk nafakası ve müşterek çocuklar yönünden iştirak nafakası yönünden istinaf isteminde bulunmuş olup, istinaf konusu edilen ve reddedilen yoksulluk nafakasının 300,00.-TL (300x12= 3.600,00- TL), her bir müşterek çocuk yönünden istinafa konu edilen ve reddedilen iştirak nafakasının 350,00.-TL (350x12= 4.200,00- TL) olup, hükmün verildiği tarih itibarı ile öngörülen kesinlik sınırının altındadır. Bu durumda, hüküm tarihi itibarı ile kesin olduğu yasada açıkça belirtilen bu karara karşı davacı taraf istinaf kanun yolu başvurusunda bulunamaz. Kesin olan kararların istinaf istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi (6100 sayılı HMK m.346) Bölge Adliye Mahkemesince de karar verilebilir. (6100 sayılı HMK m.352) Hal böyle olunca, 6100 sayılı HMK'nın 341, 346/1 ve 352. maddeleri gereğince, hüküm tarihi itibarı ile kesin olan karara ilişkin istinaf başvurusunda bulunan davacı tarafın istinaf dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir....

    -TL iştirak nafakasının davalından alınmasına, dava tarihi itibariyle 600,00.-TL tedbir nafakası olarak uygulanmasına, boşanma sonucu yoksulluğa düşmesi nedeniyle 500,00.-TL yoksulluk nafakasının davalıdan alınmasına, yoksulluk nafakasının dava tarihi itibari ile tedbiren uygulanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    İcra Ceza Mahkemesinde yargılandığını, ceza aldığını, davalı tarafın tehdit ve şantajları karşısında cezaevine girmemek için eş ve dostlarından her seferinde borç alarak bu nafaka bedellerini ödeyip cezaevine girmekten kurtulduğunu, daha fazla eş ve dost yardımıyla nafakayı ödeyecek durumunun olmadığını belirterek, davalı ve çocuklar lehine belirlenen nafakaların kaldırılmasına ya da makul düzeye indirilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili süresinden sonra verdiği cevap dilekçesinde, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, "Dava TMK'nun 175. Maddesi gereğince davalı yararına boşanma hükmüyle birlikte takdir edilen yoksulluk nafakası ile müşterek çocuklar yararına belirlenen iştirak nafakalarının kaldırılması, olmadığı takdirde miktarının düşürülmesi talebi niteliğindedir....

    Nolu ilamı ile takdir olunan yoksulluk nafakasının 150,00 TL arttırılarak dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 350,00 TL yoksulluk nafakasının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, müşterek çocuklar yönünden istanbul anadolu 15. aile mahkemesinin 2012/127 e., 2013/114 k. nolu ilamı ile takdir olunan iştirak nafakalarının 200,00'er TL arttırılarak velayeti annede olan müşterek çocuklar için dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 300,00'er TL'den toplam 900,00 TL iştirak nafakasının davalıdan tahsili ile velayeten davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, " karar verilmiştir. Davacı vekili, nafaka miktarının az olduğu yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Dava iştirak ve yoksulluk nafakasının artırılması talebine ilişkindir. TMK'nın 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin,çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır....

    UYAP Entegrasyonu