İŞTİRAK NAFAKASIYETKİYOKSULLUK NAFAKASI 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 175 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 177 ] 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 9 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davada, boşanma kararı ile davacı eş ve müşterek çocuklar için nafakaya (yoksulluk ve iştirak) hükmedilmediğinden; ihtiyaçlarına binaen davacı eş için aylık 150 YTL, çocukların her biri için aylık 150.00 YTL nafakaya hükmedilmesi ve hükmedilecek nafakanın her yıl TÜFE oranında artırılarak ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir....
'şer TL tedbir nafakasının, kararının kesinleşmesi ile birlikte 400'er TL İŞTİRAK NAFAKASI olarak devamı toplam 800 TL'lik iştirak nafakasının davalı babadan alınarak davacı anneye verilmesine, Velayet hakkı kendisine verilmeyen davalı baba ile müşterek çocuklar arasında kişisel ilişki kurulmasına, Velayet ve kişisel ilişki kararının hükümden itibaren geçerli olmasına, önceki 17/07/2020 tarihli mahkememiz kişisel ilişki kararının kaldırılmasına," şeklinde karar verilmiştir....
tazminat ve iştirak nafakası talebinin reddine, Ziynet eşyası alacağı hakkında davanın geri alınması nedeniyle HMK 123 uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmesine," karar verilmiştir....
Sayılı dosyasında istinaftan feragat dilekçesi verilmiş ve karar kesinleştirildiği, bu durumda memuriyetten istifa dilekçesi veren davacının anlaşmalı boşanma davasında hükme bağlanan nafakaları ödeyemeyeceği hususu zaten belirli olduğu, bunun yanında 17/06/2019 tarihinde memuriyetten istifa dilekçesi veren davacının, istinaf süresi içerisinde anlaşmalı boşanma ilamının bu kısmını istinaf ederek ortadan kaldırma imkanı varken, aradan geçen dört günden sonra 21/06/2019 tarihinde istinaftan feragat dilekçesi vererek boşanma davasının kesinleşmesini sağladığı, davacının sırf boşanmayı sağlayabilmek için imzaladığı protokol gereğince yoksulluk ve iştirak nafakası ödemeyi kabul etmesi ve boşanma kararının istinaf etmeyerek kesinleşmesi sonrasında, eldeki dava tarihi arasında geçen kısa sürede müşterek çocuklar lehine olan iştirak nafakasının ve davalı kadın lehine yoksulluk nafakasının indirilmesi talebinin, iyiniyet, sözleşmeye bağlılık ve sözleşmenin devamlılığı ilkeleri ile bağdaşmayacağı...
Davacı kadın vekili istinaf dilekçesi ile; ilk derece mahkemesince belirlenen nafaka miktarının az olduğunu, yine davalının yurt dışıyla bağlantılı olan ve yanında 30 kişi çalıştırdığı şirketine ilişkin şirket hesap döküm, muhasebe kayıtları ve banka kayıtlarını istedikleri halde bu konuda araştırma yapılmadığını belirterek kararın kaldırılmasına, davanın kabulüne, nafakanın her yıl ÜFE-TÜFE oranında artırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı erkek vekili istinafa cevap dilekçesi vermemiştir. Dava, iştirak ve yoksulluk nafakasının artırılması davasıdır. İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, davacı kadın tarafından reddedilen nafaka miktarları yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 22/02/2018 NUMARASI : 2017/207 ESAS, 2018/140 KARAR DAVA KONUSU : YOKSULLUK VE İŞTİRAK NAFAKASI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde, Dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile Tarsus 1....
Tüm dosya kapsamı ve istinaf başvurusu birlikte değerlendirildiğinde; tarafların boşanması sonucu davalı Nagehan lehine yoksulluk nafakasına, diğer davalı müşterek çocuk Ahmet için iştirak nafakasına hükmedildiği, nafakaların kaldırılmasına ilişkin eldeki davanın 07/12/2021 tarihinde açıldığı, dava açılmadan önce davalı Nagehan'ın 29/04/2021 tarihinde resmi evlilik yaptığı, evlilik tarihi itibariyle TMK'nun 176/3.maddesi uyarınca yoksulluk nafakasının kendiliğinden sona erdiği, yine müşterek çocuk Ahmet 02/02/2002 doğumlu olup, dava tarihi itibariyle reşit bulunduğu ve velayet kararıyla birlikte hükmedilen iştirak nafakasının da reşit olduğu tarih itibariyle kendiliğinden sona erdiği, eldeki davanın sadece kadının evlenmesine bağlı yoksulluk nafakasının, çocuğun reşit olmasına bağlı iştirak nafakasının kaldırılması talebine ilişkin olduğu, bu nafakaların kendiliğinden sona ermesinden sonra nafaka ödenmeye devam edildiği şeklindeki istinaf başvurusunun davanın konusu dikkate alındığında...
Davalı (erkek) vekili istinaf dilekçesinde, iştirak nafakası yönünden verilen kararın hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, davalının gelirlerinde önemli bir değişiklik olmadığını, hastalığına ilişkin masrafların ise davalının SGK sından karşılandığını, ihtiyaçlarında önemli bir artış olmadığını, artış yapılacaksa bile Yargıtay içtihatlarına uygun artış yapılması gerektiğini, nafakanın yüksek belirlendiğini, yoksulluk nafakasında yapılan artışın hakkaniyete ve Yargıtay içtihatlarına uygun olmadığını belirterek kararın kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı taraf istinafa cevap vermemiştir. Dava, iştirak ve yoksulluk nafakasının artırılması davasıdır. İlk derece mahkemesince davanın iştirak nafakası yönünden kısmen kabulüne, yoksulluk nafakası yönünden ise tam kabul kararı verilmiş, karara karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
Aile Mahkemesinin 03/12/2014 tarih, 2013/64 Esas, 2014/453 Karar sayılı ilamıyla boşandıklarını, müşterek çocuk Muhammed Ali'nin velayetinin davacı anneye verilmesine, tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası haklarının saklı tutulmasına karar verildiğini, mahkeme kararında davalı kocanın ağır kusurlu kabul edildiğini, kararın Yargıtay'ca onandığını, müvekkilinin boşanma ile yoksulluğa düştüğünü, müşterek çocuğun ise ilkokul 3.sınıfa gittiğini, servis ile gidip geldiğini belirterek, müvekkili için aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakası, küçük için aylık 600,00 TL iştirak nafakasının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
T7 BİRLEŞEN DAVA : YOKSULLUK VE İŞTİRAK NAFAKASININ ARTTIRILMASI İSTİNAF KARAR TARİHİ : 29/09/2021 KARARIN YAZIM TARİHİ : 29/09/2021 GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Karşı Dava dilekçesi: Davacı vekili karşı dava dilekçesinde özetle; Davalının sigortalı bir işte çalıştığını, asgari ücret düzeyinde maaş aldığını belirterek yoksulluk nafakasının kaldırılmasını talep etmiştir. Karşı dava cevap dilekçesi: Davalı vekili karşı dava cevap dilekçesinde özetle; Çalışmakta olduğu iş yerinden asgari ücret aldığını, ekonomik koşullar nedeni ile nafakanın kaldırılması şartlarının oluşmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....