Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu nedenle, tedbir nafakası davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-İlk derece mahkemesinin verdiği hükme karşı davacı-davalı kadın tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmadığından, kadının yoksulluk ve iştirak nafakalarının miktarına yönelik temyiz dilekçesinin reddi gerekmiştir. 3- Diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....

    gerekçesi ile; "1- Davacı karşı davalının yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin REDDİNE, 2- Davacı karşı davalının iştirak ve yoksulluk nafakalarının uyarlanması talebinin KISMEN KABULÜ ile; -Kemer 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/358 Esas - 2014/427 Karar sayılı kararı ile davalı karşı davacı için verilen aylık 700,00 dolar olan yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 2.097,85 TL'ye uyarlanarak mahkememiz dava tarihinden itibaren başlamak üzere aylık 2.097,85 TL yoksulluk nafakasının davacı karşı davalıdan alınarak davalı karşı davacıya VERİLMESİNE, - Kemer 2....

    Davada, iştirak ve yoksulluk nafakalarının artırılması istenilmiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm, süresinde davalı tarafından temyiz edilmiştir. Tebligat Kanununun 21.maddesine göre; kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiç biri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut "zabıta amir veya memuruna" imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşulardan birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır. Tebligat Tüzüğünün 28....

      Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, davacı tarafından iştirak ve yoksulluk nafakasının artırılması talebiyle açılan davada, ortak çocuk ve kadın lehine artırılmasına karar verilen iştirak ve yoksulluk nafakalarının hakkaniyete uygun olup olmadığı, davanın tam kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, hükmedilen nafakalara uygulanmasına karar verilen yıllık ÜFE artışının dava tarihinden itibaren mi yoksa kararın kesinleşme tarihinden itibaren mi hüküm altına alınacağı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 4 üncü maddesi, 175 ... maddesi, 182 ..., 327 nci, 328 ..., 329 uncu ve 330 uncu maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 ... maddesi ile 371 ... maddesi. 3....

        Boşanma sırasında takdir edilen yoksulluk nafakası tutarı aylık 1.300 TL olup yapılan yargılama sonucunda yoksulluk nafakasının aylık 300 TL artırılarak aylık 1.600 TL'ye çıkarılmasına karar verildiği, mevcut durumda mahkemece takdir edilen nafaka artırımı (300x12=3.600 TL) ile iştirak nafakası davasının reddine ilişkin kararların HMK'nun 341/2. maddesinde belirtilen parasal sınırın altında ve kesin nitelikte olduğu, davalı davacı vekilinin verilen kesin nitelikteki bir karara karşı istinaf yoluna başvurduğu anlaşıldığından, HMK'nun 341/2.maddesi gereğince yoksulluk nafakasını artırılması ve iştirak nafakalarına ilişkin davalar yönünden istinaf dilekçesinin miktar itibariyle reddine karar verilmesi gerekmiş, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi yönünden davalı davacı tarafın 02/03/2023 tarihli dilekçesiyle davadan feragat ettiğini beyan ettiği, mahkemece yoksulluk nafakasının kaldırılmasına yönelik davanın reddine karar verilmesi karşısında feragatin sonuca etkili olmadığı anlaşılmakla...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, dava dilekçesinde; tarafların boşandıklarını, müşterek çocuk .... velayetinin davacıya bırakıldığını, ....Aile Mahkemesinin ....sayılı ilamı ile aylık 100,00 TL iştirak nafakasına, davacı lehine aylık 150,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, aradan geçen süre içinde nafakanın yetersiz kaldığını belirterek; davacı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının aylık 750,00 TL'ye, müşterek çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakasının aylık 500,00 TL'ye arttırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın haksız ve yersiz olduğunu, davacının akli dengesinin yerinde olduğunu, nafakadan doğan yükümlülüklerden kurtulmak için davanın açıldığını, yoksulluk ve iştirak nafakalarının kaldırılmasının koşullarının oluşmadığını, davacının bu tarihe kadar hiç nafaka ödemediğini, raporların sahte olduğunu ve itibar edilemeyeceğini, adli tıptan rapor alınmasının zorunlu olduğunu, davanın reddine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir....

          AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 16/07/2019 NUMARASI : 2018/832 ESAS 2019/470 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Artırımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Tarafların Eskil Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/62 Esas sayılı dosyası ile boşandıklarını, bu dosyada davacı lehine aylık 200,00 TL yoksulluk nafakası ile müşterek çocuklar İbrahim Efe ve Ali Osman lehine ayrı ayrı aylık 100,00'er TL iştirak nafakasına hükmedildiğini belirterek yoksulluk nafakasının aylık 1.000,00 TL'ye, iştirak nafakalarının aylık 750,00'şer TL'ye çıkartılmasını talep etmiştir....

          Aile Mahkemesinin 2015/409 Esas 2015/403 Karar sayılı ilamı ile müşterek çocuklar için ayrı ayrı hükmedilen 150,00'şer TL. iştirak nafakalarının dava tarihinden itibaren 200,00'er TL. daha arttırılarak 350,00'şer TL. olarak belirlenmesine, davacı lehine takdir edilen 300,00- TL. yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren 150,00- TL. daha arttırılarak 450,00- TL. olarak belirlenmesine, belirlenen güncel iştirak ve yoksulluk nafakalarının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, daha öncdene hükmedilmiş nafaka mevcut ise çakışan miktar ve dönemler için tahsilde mükerrerlik teşkil etmemesine karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesince davalının istinaf başvurusuna ilişkin 30/03/2021 tarihli kararında; verilen kararın kesin hüküm niteliğinde olması nedeniyle reddine karar verilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayet-İştirak ve yoksulluk Nafakalarının Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 136.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 26.06.2015(Cuma)...

            UYAP Entegrasyonu