Her ne kadar davalı vekili tarafından yerel mahkeme kararına karşı hükmedilen iştirak nafakası miktarının fahiş olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de; yerel mahkemece toplanan deliller neticesinde,müşterek çocuğun davalı baba tarafından tanındığı ve hali hazırda davacı anne ile birlikte kaldığı, babanın müşterek çocuk için düzenli olmayan bir şekilde zaman zaman destek sağladığı, çocuğun kreşe gittiği, müşterek çocuğun yaşı ve ihtiyaçları, TÜİK’in yayınladığı TÜFE oranları, davalının yaşadığı ülke dikkate alınarak döviz kurundaki değişimler ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak, talebin kısmen kabulü ile dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 1.500 TL İştirak nafakasının davalı babadan alınarak davacı anneye verilmesinde usul ve esas açısından herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı gibi, hükmedilen nafaka miktarının yerinde olduğu anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi yönünde karar verilmesi gerektiği kanaat ve düşüncesiyle aşağıdaki şekilde...
Temyiz Sebepleri Davalı-karşı davacı kadın vekili; belirlenen maddi ve manevi tazminat tutarlarının günümüz ekonomik koşulları, paranın alım gücü ve davacının tam kusurlu kabul edilmesi dikkate alındığında düşük miktarlarda olduğunu, iştirak nafakasının çocuğun ihtiyaçlarını karşılayamayacağını, tazminatların ve iştirak nafakasının miktarının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; tazminatların ve iştirak nafakasının miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, tazminatların ve iştirak nafakasının miktarının dosya kapsamına, hakkaniyete ve bozmanın amacına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2....
Aile mahkemesinin 2018/933 E 2019/182 K sayılı ilamı ile boşandıklarını ve davalıya aylık 500 TL yoksulluk nafakası ödemesine hükmedildiğini, davalının birikmiş nafaka alacağı için müvekkili adına icra takibi başlattığını, müvekkilinin nafaka borcunu ödeyerek borcu kapattığını, davalının müvekkilden boşandıktan iki ay sonra iş bulup çalışmaya başladığını, ve artık yoksulluk nafakasına ihtiyacı bulunmadığını ve nafakasının kaldırılması gerektiğini, davalı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı'ya tebligatın yapıldığı, cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece;davanın kabulü ile davalı kadın lehine Sakarya 1. Aile Mahkemesinin 2018/933 E.- 2019/182 K. sayılı ilamı ile takdir edilen aylık 500 TL yoksulluk nafakasının davalının yeniden evlendiği tarih olan 20/11/2020 tarihi itibariyle kaldırılmasına karar verilmiştir....
Davada tarafların ayrı yaşadıkları, davacı ve müşterek çocuk için hükmedilen 150.00'şer TL tedbir nafakasının ayrı ayrı 500.00'er TL olarak artırılması, davalı tarafından açılan ve kabul edilen boşanma davasının(2008/816 E) kesinleştikten sonra nafakanın davacı ... için yoksulluk, müşterek çocuk... için iştira nafakası olarak devamına ve nafaka artış oranının gelecek yıllara sari olacak şekilde belirlenmesi istenmiştir. Davalı, açılan boşanma davasının kesinleşmediğini bildirerek, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece boşanma davasının henüz kesinleşmediği, yoksulluk ve iştirak nafakalarının ancak boşanmadan sonra verilen kararlardan olduğu gerekçesiyle yerinde görülmeyen talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, daha önce 10....
Mahkemece; ortak çocuk ......... ergin olduğundan annenin onun için açtığı davanın reddine, davacı için aylık 250.00.- TL yoksulluk , ortak çocuklar .... ve ... için aylık 150.00.- şer TL iştirak nafakası ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir . ...- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. ...- HUMK.'nun 74. maddesi (6100 sayılı HMK'nun 26. maddesi) gereğince hakim, iki tarafın iddia ve savunmalarıyla bağlı olup, talepten fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Somut olayda; davacı kendisi için aylık 240.00.- TL yoksulluk nafakası talep etmiş, mahkeme ise aylık 250.00.- TL yoksulluk nafakası takdir etmiştir ....
yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatleri kapsamında kadın lehine maddi ve manevi tazminat (TMK m. 174/1- 2) takdir edilmesinde, takdir edilen tazminat tutarlarında, velayetin anneye verilmesinde, çocuk için tedbir - iştirak nafakası takdiri ile, takdir edilen tedbir - iştirak nafakası miktarında, kadının tedbir yoksulluk nafakası taleplerinin reddine karar verilmesinde de usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmakla, tarafların yerinde görülmeyen istinaf taleplerinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; Sakarya 1....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/519 Esas, 2012/459 Karar sayılı dosyasında davalı kadın lehine takdir edilen aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasının aylık 500,00 TL'ye İNDİRİLMESİNE, aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasının davacı erkekten alınarak davalı kadına VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, -Davacının iştirak nafakasının indirilmesine yönelik davasının REDDİNE, -Alınması gereken 68,28 TL harçtan peşin alınan 29,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 39,08 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir KAYDINA, -Davacı tarafından yapılan başvurma ve peşin harç toplamı (29,20+29,20 ) 58,40 TL'nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, -Davacı tarafından karşılanan posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 158,00 TL'nin davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 52,66 TL'nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA, -Davalı tarafından karşılanan tebligat gideri 33,00 TL'nin davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 22,00...
Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda yoksulluk ve iştirak nafakasına hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden davacı kadının bu yöne ilişkin istinaf isteminin kabulü ile, ilk derece mahkemesinin yoksulluk ve iştirak nafakasına ilişkin hükümlerinin kaldırılmasına, 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-2 maddesi uyarınca yeniden esas hakkında verilen karar uyarınca; davacı kadın yararına boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren TMK'nın 175.maddesi uyarınca aylık 600 TL yoksulluk nafakası, müşterek çocuk Burak için yine boşanma kararının kesinleştiği tarihten geçerli olmak üzere aylık 500 TL iştirak nafakası takdirine, karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Yapılan yargılama sonucunda mahkemece davacı kadının yoksulluk nafakasının artırılmasına yönelik talebinin reddine, davacı kadının müşterek çocuk için iştirak nafakasının artırılmasına yönelik talebinin kısmen kabulü ile müşterek çocuk için daha önce takdir edilen aylık 300 TL iştirak nafakasının aylık 1.250 TL'ye yükseltilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı davalı tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davalı istinaf dilekçesinde özetle; kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Davanın konusu yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması talebine ilişkindir....
150 TL ve yoksulluk nafakasının ise 100 TL'ye yükseltildiğini, müşterek çocuğun 17 yaşına girdiğini, liseye gittiğini, masraflarının arttığını, sınava hazırlandığını, pandeminin etkisiyle pahalılık ve enflasyon ile paranın satın alma gücünün düştüğünü, müvekkilinin ve oğlunun maddi olarak zor zamanlar geçirdiğini beyanla iştirak nafakasının aylık 1.500,00 TL'ye, yoksulluk nafakasının aylık 1.250,00 TL'ye yükseltilmesini talep ederek dava açmıştır....