Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Gerçekleşen bu duruma göre, evlilik birliğinin temelden sarsılmasında, kadının değil kocanın ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekirken, delillerin hatalı takdiri sonucu, kadın ağır kusurlu kabul edilip tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddi isabetli bulunmamıştır. 2-Velayetleri davacıya bırakılan çocuklar için, yargılama sırasında Türk Medeni Kanununun 169. maddesi kapsamında tedbir nafakası takdir edildiğine göre, nihai hükümde bu çocuklar için hükmedilen iştirak nafakalarının, kararın kesinleşmesinden sonra da devamına karar verilecekken, hükmün kesinleşmesine kadar devamına karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. 3-Davacının yoksulluk ve çocuklar için tayin edilen iştirak nafakalarının, gelecek yıllardaki artış miktarının belirlenmesi talebiyle ilgili olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmaması doğru bulunmamıştır....

    Dava, TMK 197.madde kapsamında belirlenen önlem nafakasının artırılması davasıdır. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4/1. maddesi, Türk Medeni Kanunu'nun üçüncü kısmı hariç ikinci kitabından (TMK m. 118- 395) kaynaklanan bütün davaların “Aile Mahkemesi”nde bakılacağını, aynı yasanın geçici 1. maddesi de; aile mahkemesi kurulan yerlerde bu mahkemeler faaliyete geçtiğinde yargı çevresi içerisinde ve görev alanına giren sonuçlanmamış dava ve işlerin, yetkili ve görevli aile mahkemesine devredileceğini hükme bağlamıştır. Mahkemenin, yargı çevresi içerisinde karardan sonra 01.09.2020 tarihinde Lüleburgaz Aile Mahkemesi kurulmuş ve faaliyete geçmiştir. (Yargıtay 2....

    nın velayetinin davacı anneye verildiğini ve davacı için aylık 500 TL yoksulluk, müşterek çocuk için ise aylık 300 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, davalını....e müdür olarak çalıştığını, maddi durumunun çok iyi olduğunu, müşterek çocuğun ise rahatsızlıkları olduğunu, halihazırda 16 yaşında olup lisede eğitimine devam ettiğini, aradan geçen süre de gözetildiğinde masraflarının arttığını belirterek, müşterek çocuk ve davacı için takdir edilen iştirak ve yoksulluk nafakalarının dava tarihinden itibaren aylık 2.000'er TL'ye yükseltilerek yasal faizi ile davalıdan tahsilini ve hükmedilecek nafakalara her yıl ... oranında artış uygulanmasını talep ve dava etmiştir....

      "gerekçesi ile; "A- Davacı karşı-davalı tarafça açılan davanın KABULÜ ile, tarafların TMK'nun 166/1 maddesi gereğince BOŞANMALARINA, Davacı karşı davalının İştirak Nafakası talebinin KISMEN KABULÜNE; velayeti anneye bırakılan müşterek çocuk Buğrahan için 400,00.-TL İŞTİRAK NAFAKASININ her ay davalı - karşı davacıdan alınarak velayeten davacı - karşı davalıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, Davacı-karşı davalının Yoksulluk Nafakası talebinin KISMEN KABULÜNE; 19/01/2021 tarihli celse 2 nolu ara kararı ile davacı-karşı davalı lehine hükmedilen 400,00.-TL tedbir nafakasının 150,00.-TL artırılarak kararın kesinleşmesine müteakip yoksulluk nafakası olarak devamına, 550,00....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava iştirak ve yoksulluk nafakasının artırımı davası, karşı dava ise yoksulluk nafakasının kaldırılması isteminden ibarettir. İlk derece mahkemesince iştirak nafakasının artırımı talebi dışındaki davalar reddedilmiş, karar davalı davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmiştir. HMK'nun 355. maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. Davalı davacı vekili dosyanın karar oturumu için mazeret dilekçesi sunmuş, mazeretine konu başka bir mahkemedeki duruşmasına dair belgeyi dilekçesine eklemiştir. İlk derece mahkemesince mazeret yerinde görülmeyerek reddedilip esas hakkında karar verilmiş ise de yapılan işlem davalı davacının savunma hakkını ihlal eder mahiyettedir. Dava ve karşı dava basit yargılama usulüne tabidir. HMK'nun 321....

      DAVA KONUSU : İŞTİRAK NAFAKASININ ARTIRIMI KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı dava dilekçesinde özetle; Eski eşi T2 ile İzmir 4. Aile Mahkemesinin 05/06/2018 tarih 2017/349 esas - 201/511 karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, davalı ile müşterek çocukları Melisa Ceren Koşma'nın velayetinin boşanma ile birlikte tarafına verildiğini, müşterek çocuk için aylık 500,00 TL iştirak nafakası takdir edildiğini, İzmir 4. Aile Mahkemesinin 05/06/2018 tarih 2017/349 esas - 201/511 karar sayılı ilamı ile takdir edilen 500,00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren 2.000,00 TLye artırılmasına, bu nafakaya davalı tarafından her yıl Üfe oranında artış sağlanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      TMK.nun 182. maddesine göre; boşanma kararı ile velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. TMK.nun 330.maddesindeki düzenleme, nafaka miktarının çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçlerine göre belirlenir, şeklindedir. TMK'nun 331.maddesi uyarınca da; durumun değişmesi halinde hakim nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırabilir. TMK.nun 328/1.maddesinde “Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder.” hükmü mevcut bulunmaktadır. Nafaka artırma davasında nafakaya hükmedildiği tarihten, dava tarihine kadar geçen süre zarfında, çocuğun yaşının büyümesi, ihtiyaçlarının artması ve ekonomik göstergelerdeki değişim ile nafaka yükümlüsünün gelir durumu nazara alınarak; iştirak nafakasının, TMK. 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bir miktarda artırılmasına karar verilmesi gerekir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm; davalı-karşı davacı (kadın) tarafından, kocanın boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı-karşı davacı (kadın)'ın nafaka talebi reddedildiğine göre, velayeti anneye bırakılan müşterek çocuk.kararın kesinleşmesinden sonra tayin edilen nafakanın yoksulluk değil, iştirak nafakası (TMK md. 182/2) olduğunun anlaşılmasına, bunun hüküm yerinde "yoksulluk" nafakası olarak yazılmış olmasının, açık yazım hatası niteliğinde olup, mahallinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 304. maddesi gereğince mahkemece re'sen tashihinin mümkün bulunmasına göre, yerinde...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından, lehine hükmedilen manevi tazminatın ve çocuklar için takdir edilen iştirak nafakasının miktarları ile yoksulluk nafakası talebi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Kararın gerekçesinde; "Türk Medeni Kanununun 175. maddesi koşullarının oluştuğu" kabul edilerek, davacı yararına kararın kesinleşmesinden itibaren yoksulluk nafakası tayin edildiği belirtildiği halde, hüküm sonucunda, bu gerekçeye aykırı olarak, davacının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup...

          GEREKÇE : Davacı taraf, velayetin değiştirilmesini, iştirak nafakasının kaldırılmasını, Çaycuma İcra Dairesi'nin 2015/3546 sayılı icra takip dosyasında başlatılan iştirak nafakasına yönelik icra takibinin iptalini, kadının evlenmesi nedeniyle yoksulluk nafakasının kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı kadın vekili istinafında, yoksulluk nafakasının kaldırılması davasında ret kararı verilmesine rağmen lehline vekalet ücreti hükmedilmediğini, dava açılmasına sebebiyet vermediğinden yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını, icra takip dosyasında iştirak nafakası için başlatılan bir takip olmadığını, iştirak nafakası takibinin iptalinin talep edildiğini, bu talep hakkında karar verilmediğini belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir....

          UYAP Entegrasyonu