Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından; erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, tedbir nafakalarının miktarı ile yoksulluk ve iştirak nafakalarına hükmedilmemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı-davacı kadın tarafından süresinde miktarı da belirtilmek suretiyle usulüne uygun şekilde istenmiş yoksulluk nafakası talebi bulunmadığının anlaşılmasına göre, davalı-davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanma veya ayrılık vukuunda çocuk kendisine tevdi edilmemiş taraf gücüne göre onun bakım ve eğitim giderlerine katılmakla yükümlüdür (TMK m.182). Bu hususun mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir....
DAVA TÜRÜ : Yoksulluk-İştirak-Yardım Nafakası-Maddi ve Manevi Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı ... tarafından; yoksulluk nafakası, iştirak nafakaları ve tazminat taleplerinin reddi yönünden, davacı ... tarafından ise; lehine hükmedilen yardım nafakasının miktarına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı ...'nın temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı ...'...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ :Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması/İndirilmesi - :İştirak Nafakasının İndirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek tarafından açılan yoksulluk nafakasının kaldırılması, kaldırılmasının kabul edilmemesi halinde indirilme ve ortak çocuk yararına iştirak nafakasının indirilmesi davasında ilk derece mahkemesince davaların reddine karar verilmiş, hüküm hakkında davacı erkek tarafından istinaf kanun yolu incelemesi talebi üzerine ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince “davacının istinaf başvurusunun kanuni süre geçtikten sonra yapılması nedeniyle usulden reddine” karar verilmiştir. Dosya kapsamı ve UYAP üzerinden yapılan incelemede, Ankara 8....
Bu doğrultuda; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Açıklanan nedenlerle, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesine, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı yararına takdir edilen yoksulluk nafakası miktarının uygun olduğu kanaatine varıldığından davacı tarafın istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Davacı verilen kararı; haksız ve yersiz olduğu iddiası ile istinaf etmiş, talebi gibi karar verilmesini istemiştir. Davalı istinaf başvurusuna cevap vermemiştir. Dava; yoksulluk ve iştirak nafakalarının kaldırılması istemine ilişkindir. 6763 sayılı yasanın 41. maddesi ile değişik 6100 sayılı HMK'nın 341/2. maddesinde ön görülen 1.500,00 TL kesinlik sınırı 02/12/2016 tarihinden itibaren 3.000,00 TL'ye çıkarılmış, ek 1. madde ile de parasal sınırların her takvim yılı başından geçerli olmak üzere yeniden değerleme oranında arttırılacağı düzenlenmiş olup, 01.01.2021 tarihinden itibaren kesinlik sınırı 5.880,00 TL'dir. Yargıtay HGK'nın 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 Esas - 235 Karar sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltme incelemelerinde yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Davacı yoksulluk ve iştirak nafakalarının kaldırılması talebinde bulunmuştur....
Kabul edilen yoksulluk nafakası arttırım miktarının yıllık toplamının (250 TLx12=3.000 TL) karar tarihi itibariyle HMK'nun 341/2. maddesinde belirtilen parasal sınırın altında ve kesin nitelikte olduğu, bu durumda, davalının verilen kesin nitelikteki bir karara karşı istinaf yoluna başvurduğu anlaşıldığından, HMK'nun 341/2.maddesi gereğince davalının istinaf dilekçesinin miktar itibariyle reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Zonguldak 2....
Ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra ise diğer tarafın açık muvafakati ve ıslah dışında iddia ve savunma genişletilemez yahut değiştirilemez (HMK md. 141/1). Davalı-karşı davacı kadının, cevap dilekçesinde yer almayan, ilk defa tahkikat aşamasında ileri sürülen maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası isteği, talep sonucunun genişletilmesi niteliğindedir. Davalı- karşı davacı kadının bu talepleri ile ilgili olarak usulünce yapılmış ıslah talebi de söz konusu olmadığına göre, maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası talebi artık incelenemez. Davalı-karşı davacı kadının maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır....
Davalı/ vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı yanın açtığı davanın reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, aradan geçen süre, tarafların sosyal ve ekonomik durum araştırmaları, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde karşı davalarının reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılarak davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Asıl davanın iştirak ve yoksulluk nafakasının kaldırılması veya indirilmesi, karşı davanın ise, iştirak ve yoksulluk nafakasının artırım davası olduğu anlaşılmıştır. HMK'nun 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayet - Yoksulluk Nafakası ve İştirak Nafakasının Artırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadın 05.04.2010 tarihinde açtığı eldeki davada 09.03.2006 tarihinde kesinleşen boşanma kararı ile 150,00 TL olarak hükmolunan yoksulluk nafakasının 350,00 TL’ye, velayeti kendisine bırakılan ortak çocuk 2003 doğumlu Aybüke yararına 100,00 TL olarak belirlenen iştirak nafakasının ise 250,00 TL’ye artırılmasını ve nafakalara her yıl TÜFE oranında artış yapılmasını talep etmiş, mahkemece verilen 05.10.2018 tarihli 3. kararla...
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 Esas 2005/235 Karar sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Somut olayda, davalı aleyhine kaldırılan yoksulluk nafakasının yıllık miktarının toplamı (200x12=2.400 TL) 8.000,00 TL kesinlik sınırı altında olduğundan, davalı yönünden hüküm kesin niteliktedir. Davacının indirilmesi talebi reddolunan iştirak nafakası miktarının toplamı (150x12=1.800) 8.000,00 TL kesinlik sınırı altında olduğundan, hüküm kesin niteliktedir. Bu nedenle, davalı ile davacının istinaf kanun yoluna başvurma taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....