İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı-karşı davacı vekili istinaf dilekçesinde; yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının kabulü yönünden kararının kaldırılarak, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile müvekkilinin talebi doğrultusunda yoksulluk nafakasının arttırılmasına karar verilmesi istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nın 355. maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Asıl dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine, karşı dava ise; iştirak ve yoksulluk nafakasının arttırılması talebine ilişkindir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması olmadığı takdirde indirilmesi talebinden ibarettir. Tarafların Ereğli (Konya) 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) 2013/608 Esas 2013/468 Karar sayılı ilamı ile anlaşmalı olarak boşandıkları, davalı lehine aylık 1000 TL yoksulluk nafakasına, ortak çocuk Oğuz Burak lehine aylık 500 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, kadının asgari ücret karşılığı çalıştığı, asgari ücretin kadını yoksulluktan kurtarmayacağı, ortak çocuk Burak'ın zorunlu eğitim çağında olduğu, bizzat davacı tanığının beyanından davacının seramik ticareti yaptığının anlaşıldığı, nafakaların davacı lehine kaldırılması ya da azaltılmasını gerektirir bir halin bulunmadığı TMK'nun 176/2- 3 maddesindeki koşulların oluşmadığı anlaşılmakla davanın reddi kararı isabetli olup davacı vekilinin istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması ve artırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraflarca tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde ekonomik zorluk yaşadığını belirterek 250.00.-TL yoksulluk nafakası ile 150.00.-TL iştirak nafakasının kaldırılmasını talep etmiştir. Birleşen davada da davacı vekili dava dilekçesinde 250.00.-TL yoksulluk nafakasının yetmediğini belirterek 600.00.-TL ye yükseltilmesini talep etmiştir....
Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması/indirilmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, dava dilekçesi ile; davacının işlerinin bozulduğunu, yardım alarak geçindiğini, davalının terzide çalıştığını, anne ve kardeş desteği alan davalının nafakaya ihtiyacı olmadığını ileri sürerek; aylık 1.000.00.- TL olan yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, mümkün olmaz ise indirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Bu nedenle davalı kadın hakkında yoksulluk nafakasının kaldırılması hakkaniyete uygun bulunmamıştır. O halde, mahkemece yapılacak; tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilip, nafaka takdir edilirken taraflar arasında mevcut olan denge durumu da dikkate alınarak, TMK'nun 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesi gereğince nafaka miktarının makul bir oranda indirilmesi gerekirken, delillerin yanılgılı değerlendirilmesi sonucu yoksulluk nafakasının kaldırlması hatalı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı dilekçesinde; kendisi ile davalının 2005 yılında boşandıklarını, davalı ve müşterek çocuklar lehine ayrı ayrı aylık 200,00 TL olmak üzere toplam 600,00 TL yoksulluk ve iştirak nafakasının hüküm altına alındığını, kendisinin yeniden evlenip çocuk sahibi olması, davalının da işe girip çalışmaya başlaması nedeniyle yoksulluk halinin ortadan kalktığını belirterek, mahkemece hüküm altına alınan yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, müşterek çocuklar için hükmedilen iştirak nafakalarının da aylık 100,00 TL'ye indirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
GEREKÇE: Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması/ indirilmesi istemine ilişkindir. 6100 Sayılı HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzeni yönünden sınırlı olmak üzere yapılan istinaf incelemesinde; Mahkemece;"davacı tarafın yukarıda bahsi geçen şirkette şirket yarı hissedarı ticaretle uğraşmaya devam ettiği, kaldı ki istinaf kaldırma kararından önce dinlenen tanık anlatımlarında da davacının şirketle bağının kopmadığının dile getirildiği, bu itibarla her ne kadar yoksulluk nafakasının indirilmesi ya da nafakanın indirilmesi istemiyle bu dava açılmış ise de, davacının ekonomik ve sosyal durumunda boşandıktan sonra ve halihazırda olağanüstü bir değişiklik meydana geldiği konusunda mahkememizde kanaat edinilememiş olup, davalının ise asgari düzeyde gelir elde etmesinin yoksulluk nafakasının kaldırılmasını gerektirmediğine yönelik yerleşmiş içtihatlar gözetildiğinde davalı kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ilişkin...
, ailesiyle birlikte yaşadığı, müşterek çocuğun öğrenci olduğu, davacı tarafça müşterek çocuk ve davacı kadın için bağlanan iştirak ve yoksulluk nafakasının indirilmesi ya da kaldırılmasının ve fazla kesilen miktarın iptalinin talep edildiği, davalı tarafça davanın reddinin istendiği, ilk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama neticesinde davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, kararın usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edildiği, karara karşı davacının kararın kaldırılması talebiyle istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır....
Davada, 2006 yılında boşanma ile birlikte eş ve müşterek çocuklara bağlanan yoksulluk ve iştirak nafakalarının kaldırılması istenilmiştir. Mahkemece, ... ve ... için reşit olana kadar davacı babanın nafaka yükümlülüğünün devam ettiği gerekçesi ile davanın reddine, ... reşit olduktan sonra iştirak nafakasının kendiliğinden kalktığı gerekçesi ile konusu kalmayan davanın reddine ve eski eşi ...'nin 2008 tarihinde babasının ölümü üzerine mal varlığının arttığı nedeniyle yoksulluk nafakasının ve kızı ...'nin de evlenmesi nedeniyle yardım nafakasının kaldırılması isteminin kabulüne karar verilmiş, hüküm, süresinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, bir kısım davalıların sair temyiz itirazları yerinde değildir. Kural olarak, yoksulluğun ortadan kalkması halinde nafakanın kaldırılmasına karar verilebilir (TMK.md.176)....
Boşanma sırasında takdir edilen yoksulluk nafakası tutarı aylık 1.300 TL olup yapılan yargılama sonucunda yoksulluk nafakasının aylık 300 TL artırılarak aylık 1.600 TL'ye çıkarılmasına karar verildiği, mevcut durumda mahkemece takdir edilen nafaka artırımı (300x12=3.600 TL) ile iştirak nafakası davasının reddine ilişkin kararların HMK'nun 341/2. maddesinde belirtilen parasal sınırın altında ve kesin nitelikte olduğu, davalı davacı vekilinin verilen kesin nitelikteki bir karara karşı istinaf yoluna başvurduğu anlaşıldığından, HMK'nun 341/2.maddesi gereğince yoksulluk nafakasını artırılması ve iştirak nafakalarına ilişkin davalar yönünden istinaf dilekçesinin miktar itibariyle reddine karar verilmesi gerekmiş, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi yönünden davalı davacı tarafın 02/03/2023 tarihli dilekçesiyle davadan feragat ettiğini beyan ettiği, mahkemece yoksulluk nafakasının kaldırılmasına yönelik davanın reddine karar verilmesi karşısında feragatin sonuca etkili olmadığı anlaşılmakla...