Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. İlk derece mahkemesi kararının “hüküm sonucu” bölümünün 3. bendinde ortak çocuklar lehine aylık 300’er TL (toplam 900TL) ve kadın için aylık 600TL tedbir nafakasına hükmedilmişken; 4. bendinde ortak çocuklar lehine aylık 100’er TL (toplam 300TL) ve kadın için aylık 600TL tedbir nafakasına hükmedilmiş ve kararın kesinleşmesinden itibaren hükmedilen tedbir nafakalarının çocuklar için iştirak, kadın yoksulluk nafakası olarak devamına karar verilmek suretiyle, kadın ve çocuklar lehine hükmedilen tedbir nafakaları, yoksulluk nafakası ve iştirak nafakalarının miktarı konusunda hüküm sonucu içinde çelişki yaratılmış ve hükmün bozulmasını gerektirmiştir....
Mahkemece; müşterek çocuklar ve davalı lehine hükmedilen tedbir nafakalarının boşanma ilamının kesinleşmemesi nedeniyle iştirak ve yoksulluk nafakasına dönüşmediği gerekçe gösterilerek, dinlenme olanağı bulunmayan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davacı tarafın sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7. maddesinin 2. fıkrasına göre; davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi halinde, maktu vekalet ücretine hükmedileceği gözetilmeden, davalı yararına nisbi vekâlet ücretine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....
Taraflarca hazırlan protokolde belirlenen ve mahkemece onaylanıp hükme bağlanan, ortak çocuklar ve davalı kadın lehine hükmedilen iştirak ve yoksulluk nafakalarının Euro cinsinden ödenmesine karar verildiği halde ayrıca her yıl TEFE-TÜFE yıllık değişim ortalaması oranında artış yapılmasına karar verilmesi doğru olmadığından, protokol hükmünün 3-1 ve 4-2 maddelerinde geçen ve boşanma ilamının hüküm fıkrasının 4. bendi ile onaylanan Euro cinsinden belirlenen nafakalara TEFE-TÜFE yıllık değişim ortalaması oranında artış uygulanmasına ilişkin hükmün kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği halde, talebin reddine karar verilmesi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BARTIN AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 12/06/2014 NUMARASI : 2013/620-2014/372 Taraflar arasındaki nafakanın kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; müvekkili ile davalı arasında anlaşmalı olarak görülen boşanma davasında davalı lehine aylık 700 TL yoksulluk nafakası, müşterek çocuklar Kardelen ve Kaan lehine aylık 150'şer TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, ancak müvekkilinin işlerinin bozulması nedeniyle maddi sıkıntı içerisine girdiğini ileri sürerek; yoksulluk ve iştirak nafakalarının kaldırılmasını, olmadığı takdirde nafakaların indirilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....
Aile Mahkemesi'nin 2022/232 esas 2022/231 karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, müşterek çocukların velayetlerinin anneye verildiğini, çocuklardan Ömer Yiğit Uğur için aylık 700 TL, Öykü Beren Uğur için aylık 600 TL iştirak nafakasına karar verildiğini, kararın 29/04/2022 tarihinde kesinleştiğini, nafakaların günün ekonomik koşullarına göre düşük kaldığını belirterek, müşterek çocuk Ömer Yiğit'in 700 TL olan iştirak nafakasının aylık 3.000 TL'ye, müşterek çocuk Öykü Beren'in 600 olan iştirak nafakasının aylık 3.000 TL'ye çıkarılmasına ve nafakalarının her yıl üfe oranında artırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece, davacının kendisi ile müşterek çocuklardan Pelin Nur ve Gökhan Bora hakkındaki nafaka taleplerinin reddine, müşterek çocuk Ali Eren lehine daha önce hükmedilen aylık 250,00 TL iştirak nafakasının aylık 150,00 TL arttırılarak aylık 400,00 TL'ye çıkarılmasına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müşterek çocuk Ali Eren lehine hükmedilen nafaka miktarının düşük olduğunu, ayrıca davalı lehine vekalet ücreti takdirinin hatalı olduğunu belirterek, kararın müvekkili lehine kaldırılmasını istemiştir. GEREKÇE : Dava; iştirak ve yoksulluk nafakasının arttırılması isteğine ilişkindir. Yoksulluk ve iştirak nafakaları aidiyetleri, nitelikleri itibariyle ayrı nafakalar olup, bu nedenle davacı eş ve çocuklar ihtiyari dava ortağıdır. Her nafaka ayrı ayrı değerlendirilir. (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 2011/22147 Esas, 2012/4699 Karar ve 27.02.2012 tarihli kararı- Yargıtay 3....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Dava dilekçesinde; davacı ile davalının 2004 yılında boşandıkları, boşanma sonucunda davacı hakkında 150,00 TL yoksulluk nafakasına, müşterek çocuk için 100,00 TL, iştirak nafakasına hükmolunduğunu aradan geçen zamanda yoksulluk ve iştirak nafakalarının yetersiz kaldığını ileri sürülerek yoksulluk nafakasının aylık 150,00 TL den 750TL'ye, müşterek çocuk için 100,00 TL olan iştirak nafakasının 600,00 TL’ye çıkartılması talep ve dava edilmiştir....
Davacı vekili dilekçesinde; ödenen iştirak ve yoksulluk nafakalarının yetersiz kaldığını ileri sürerek; davacı için yoksulluk nafakasının 450 TL’ye, müşterek çocuk için ise iştirak nafakasının 300 TL’ye çıkartılmasına karar verilmesi talep ve dava edilmiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile yoksulluk nafakasının 310 TL'ye, iştirak nafakasının ise 185 TL'ye arttırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davalı tarafın iştirak (yardım) nafakasına yönelik temyiz itirazları yönünden; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 2-Davalı tarafın yoksulluk nafakasına yönelik temyiz itirazları yönünden ise; TMK.nun 176/4.maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada, boşanma davası ile hükmedilen iştirak ve yoksulluk nafakalarının yetersiz kaldığı ileri sürülerek; yoksulluk nafakasının 300 TL'den 600 TL'ye, iştirak nafakasının 150 TL'den 300 TL'ye artırılması talep edilmiştir.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 300 TL yoksulluk nafakasının 500 TL'ye, 150 TL iştirak nafakasının 300 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davalı tarafın iştirak nafakasına yönelik temyiz itirazları yönünden;Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 2-Davalı tarafın yoksulluk nafakasına yönelik temyiz itirazları yönünden; TMK. nun 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın...
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dilekçesinde; boşanma davasında hüküm altına alınmış olan yoksulluk ve iştirak nafakalarının yetersiz kaldığını ileri sürerek; yoksulluk nafakasının 175 TL den 750 TL ye, iştirak nafakasının ise 150 TL den 1.000 TL ye artırılmasını talep etmiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile yoksulluk nafakasının 500 TL ye, iştirak nafakasının ise 750 TL ye yükseltilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının iştirak nafakasına yönelik temyiz itirazları yerinde değildir. Yoksulluk nafakasına yönelik temyiz itirazlarına gelince; TMK.'...