Somut olayda; tarafların 22/03/2011 tarihinde boşandıkları, boşanma davasında davalı lehine 200 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiş olduğu anlaşılmıştır. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; tarafların boşanma davasındaki ekonomik ve sosyal durumları ile yoksulluk nafakasının kaldırılması davasındaki durumlarının aynı olduğu, davalının yurt dışından yardım aldığına dair bilgi ve belge olmadığı, davalının meslek sahibi olmasına rağmen gelirinin olmadığı, davalının babasından yardım almasının davacının nafaka yükümlülüğünü ortadan kaldırmayacağı, bu nedenlerle davalının yoksulluk nafakasının kaldırılmasını veya indirilmesini gerektirecek nitelikte sosyal ve ekonomik durumunda değişiklik olmadığı anlaşılmaktadır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece iştirak nafakasının arttırılmasına ilişkin davanın kabulü ile müşterek çocuk lehine 200 TL iştirak nafakasının 500 TL arttırılarak 700 TL olarak davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, davacının yoksulluk nafakasının arttırılması talebinin reddine, karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkemece hükmedilen iştirak nafakası miktarı ile reddedilen yoksulluk nafakasının arttırıma ilişkin taleplerinin reddi yönünden kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; Yoksulluk ve İştirak nafakasının arttırılması talebine ilişkin olup, İlk derece mahkemesince verilen karara karşı; davacı taraf; hükmedilen iştirak nafakası miktarı, reddedilen yoksulluk nafakasının arttırılması taleplerinin reddi yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki asıl davada yoksulluk nafakasının kaldırılması ile karşı davada yoksulluk nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kabulüne ve karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı- karşı davalı vekili, dava dilekçesinde; tarafların ... Aile Mahkemesinin 2011/361 Esas ve 2012/440 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, davalı lehine 300 TL yoksulluk nafakasına karar verildiğini, davalının çalışmaya başladığını, ailesi ile yaşadığını, taşınmaz satın aldığını, kira geliri olduğunu belirterek, yoksulluk nafakasının kaldırılmasını veya indirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 350,00 TL yoksulluk nafakasının 300,00 TL artırılması ile aylık 650,00 TL'ye çıkartılmasına ve aylık 650,00 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1) Dava,yoksulluk nafakasının artırımı istemine ilişkindir. TMK'nun 175.maddesi "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Kanunda öngörülen şartlar davacı lehine gerçekleştiği takdirde, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına ve hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerekir." TMK'nun 176/4. maddesine göre de; "Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir."...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı dilekçesinde; davalı ile ... 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/296 E.- 2006/225 K.sayılı ve 27/03/2006 tarihli ilamı ile boşandıklarını, davalı lehine aylık 150 TL yoksulluk nafakasının hüküm altına alındığını, davalının 2006 yılında Bağ-Kur'dan emekli olduğunu, yoksulluktan kurtulduğunu belirterek, yoksulluk nafakasının kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde; emekli olabilmek için banka kredisi aldığını, halen bu kredi için kesinti yapıldığını, kira ödediğini, geçinmekte zorlandığını belirterek davanın reddini talep etmiştir....
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile daha önceden davacı için bağlanan aylık 300,00 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden başlamak kaydıyla aylık 350,00 TL daha artırılarak 650,00 TL'ye yükseltilmesine davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine, davacı için bağlanan yoksulluk nafakasının kararın kesinleşme tarihi başlangıç kabul edilerek gelecek yıllarda da TÜİK tarafından belirlenecek ÜFE oranında artırılarak devamına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava yoksulluk nafakasının artırılması talebine ilişkindir. TMK'nun 175.maddesi "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Kanunda öngörülen şartlar davacı lehine gerçekleştiği takdirde, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına ve hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerekir....
S. için ise aylık 150,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini; aradan geçen zamanda iştirak ve yoksulluk nafakalarının günün ekonomik koşullarına göre ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığını; bu nedenle, davacı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının aylık 600,00 TL 'ye, müşterek çocuk Betül Berra lehine hükmedilen iştirak nafakasının 500,00 TL' ye ve B. S. lehine hükmedilen iştirak nafakasının aylık 300,00 TL' ye çıkartılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde; talep edilen nafakaları ödeme gücünün olmadığını belirtip davanın reddini istemiştir. Mahkemece ;davanın kısmen kabulüne karar verilerek ,davacının gelirinin olmadığı, günün ekonomik koşullarında mevcut nafakaların yetersiz kaldığı gerekçesi ile müşterek çocuk B. S. için aylık 150 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren 200' TL'ye ; ortak çocuk B....
un velayetinin davacı müvekkiline verilerek müşterek çocuk için aylık 50 TL iştirak nafakasının davalı baba tarafından ödenmesine karar verildiğini, dokuz yıldır artan hayat pahalılığı, paranın alım gücünün azalması, müşterek çocuk M.. C..'un Anadolu Lisesi 2. Sınıf öğrencisi olması hesabıyla okul ve servis, yemek, dershane masraflarının doğması, bakım ve beslenme ihtiyaçlarının gün geçtikçe artması karşısında müvekkilinin ve oğlunun ekonomik durumunun gün geçtikçe kötüleştiğini, müvekkil ve oğlunun ancak ailesinin ve çevrenin yardımı ile hayatlarını zorlukla idame ettirir hale geldiğini, gerek genel yaşam şartlarının gerekse davacı ve müşterek çocuğun ihtiyaçlarının objektif olarak değerlendirilmesi yapıldığında mahkemece takdir edilmiş olan aylık 100 TL yoksulluk nafakası ve 50 TL iştirak nafakasının son derece yetersiz kaldığını, bu koşullarda hayatı idame ettirmenin mümkün olmadığını, davacı için yoksulluk nafakasının aylık 500 TL'ye, müşterek çocuk M.....
Hukuk Genel Kurulunun yerleşik kararlarında "asgari ücretle çalışılmakta bulunulması" yoksulluk nafakası bağlanmasını veya yoksulluk nafakasının ortadan kaldırılmasını gerektiren bir durum olarak kabul edilmemiştir. Ancak, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi, azaltılması talebini de içermekte olduğundan, bu durum nafakanın miktarını tayinde ve indirilmesinde etken olarak dikkate alınmalıdır. O halde; nafakanın kaldırılması isteminin aynı zamanda nafakanın azaltılması istemini de kapsadığı gözetilerek, davalının aylık düzenli olarak elde ettiği gelirin davalıyı yoksulluktan tamamen kurtarmadığı, ancak mali durumunu olumlu yönde değiştirdiği dikkate alındığında nafakada hakkaniyete uygun bir oranda indirim yapılması gerekirken davanın tümden reddine karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Nafakanın Artırılması ve Yoksulluk Nafakasının Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm *yoksulluk nafakasının ve iştirak nafakasının artırılmasına ilişkin olup, Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun 01.02.2002 tarihli kararının 1. maddesi de gözetilerek inceleme görevi Yargıtay * 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay *3. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 21.02.2008...