WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı- birleşen davacı vekili; davacı- birleşen davalının çalıştığını, düzenli geliri bulunduğunu, yoksul olmadığını belirterek, asıl davanın reddi ile yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece; davacının boşanma kararından sonra aradan geçen süre zarfında güvenlik görevlisi olarak halen çalışıyor olması ve düzenli gelirinin bulunduğu gerekçesiyle asıl yoksulluk nafakasının arttırılması davasının reddine, birleşen yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının kabulüne, yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davacı- birleşen davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    kalkması gibi yoksulluk nafakasının azaltılmasını gerektirecek koşullarda bulunmadığı," gerekçesiyle yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının reddine karar verilmiştir....

    takdir yetkisi kapsamında...” kalmayan ve hükmün 1.fıkrasında yer alan; “...500 TL yoksulluk nafakasının aylık 200 TL azaltılarak aylık 300 TL yoksulluk nafakasının...” ifadelerinin çıkarılarak yerine “...500 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 200 TL azaltılarak aylık 300 TL yoksulluk nafakasının...” ifadelerinin yazılması sureti ile hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 05.11.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

      Hukuk Genel Kurulunun yerleşik kararlarında "asgari ücretle çalışılmakta bulunulması" yoksulluk nafakası bağlanmasını veya yoksulluk nafakasının ortadan kaldırılmasını gerektiren bir durum olarak kabul edilmemiştir. Ancak, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi, azaltılması talebini de içermekte olduğundan, bu durum nafakanın miktarını tayinde ve indirilmesinde etken olarak dikkate alınmalıdır. O halde; çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince, nafakanın kaldırılması isteminin aynı zamanda nafakanın azaltılması istemini de kapsadığı gözetilerek, davalının aylık düzenli olarak elde ettiği gelirin davalıyı yoksulluktan tamamen kurtarmadığı, ancak mali durumunu olumlu yönde değiştirdiği dikkate alındığında nafakada hakkaniyete uygun bir oranda indirim yapılması gerekirken davanın tümden kabulü ile yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....

        Bu sebeple davalı-davacının temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Yoksulluk nafakasının kaldırılması, olmadığı takdirde azaltılması davası ile iştirak nafakasının kaldırılması, olmadığı takdirde azaltılması davalarına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Temyize konu kaldırılması talep edilen yoksulluk nafakasının yıllık miktarı 2400 TL olup, yine temyize konu kaldırılması talep edilen iştirak nafakasının yıllık miktarı 1800 TL olup Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362/1-a maddesi gereğince karar tarihindeki temyiz kesinlik sınırının (3200 TL) altında kaldığından kesindir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki asıl davada nafakanın arttırılması, karşı davada yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, karşı davada yoksulluk nafakasının kaldırılması, asıl davada iştirak nafakasının artırımı ve yardım nafakasına hükmedilmesine yönelik olarak verilen hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Asıl dava aylık 100,00 TL yoksulluk nafakasının 200,00 TL’ye, müşterek çocuklar için 200,00’er TL ödenen iştirak nafakalarının ise çocuk ... için aylık 400,00 TL‘ye dava tarihinde reşit olan ... için 400,00 TL’ye artırılarak yardım nafakası olarak ödenmesi istemlerine ilişkin iken; karşı dava ise, yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir....

            Davada, boşanma davasından sonra davalının 730 TL yetim aylığı almaya başlaması nedeniyle, davalı lehine hükmedilen 250 TL yoksulluk nafakasının kaldırılması ile müşterek çocuklar için hükmedilen iştirak nafakasının ise indirilmesi talep ve dava edilmiştir. Mmahkemece, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin kabulüne, iştirak nafakasının kaldırılması talebinin ise reddine karar verilmiş hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. TMK'nun 176/3.maddesine göre; irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın, yoksulluğun ortadan kalkması halinde mahkeme kararıyla kaldırılması mümkündür. Yine, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi, azaltılması talebini de içermekte olup, bu durum nafakanın miktarını tayinde ve indirilmesinde etken olarak dikkate alınmalıdır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının velayetin değiştirilmesi talebinin reddine dair hükme yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacının yoksulluk nafakasının kaldırılmasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Davacı dava dilekçesinde, velayetin değiştirilmesi yanında yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinde de bulunmuştur. Dava dilekçesindeki her bir istek ayrı ayrı harca tabidir....

                Her ne kadar yargılama sırasında yoksulluk nafakası kararı kesinleşmiş ise de, her dava davanın açıldığı tarihteki koşullara bağlı olup, yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının açıldığı tarihte ortada kesin hükme bağlanmış yoksulluk nafakası kararı bulunmadığına göre, davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddi gerekirken, yazılı şekilde nafakanın kaldırılmasına karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması ve iştirak nafakasının azaltılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine, iştirak nafakasının azaltılması talebinin kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir. Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, iştirak nafakasının azaltılması talebinin ise reddine karar verilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu