Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, ihtiyaçları ve harcamaları dikkate alındığında, yasal düzenlemeler ve Yargıtay İçtihatları doğrultusunda davalı kadının maaş gelirinin bulunması hakkında hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasını gerektirmez. Bu durum yoksulluk nafakasının indirilmesi nedenidir. Bu nedenle davalı kadın hakkında yoksulluk nafakasının kaldırılması hakkaniyete uygun bulunmamıştır. O halde, mahkemece yapılacak işin; davalının sosyal ve ekonomik durumunun araştırılması, tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilip, nafaka takdir edilirken taraflar arasında mevcut olan denge durumu da dikkate alınarak, TMK'nun 4.maddesinde vurgulan hakkaniyet ilkesi gereğince nafaka miktarının makul bir oranda indirilmesi olması gerekirken, delillerin yanılgılı değerlendirilmesi sonucu yoksulluk nafakasının kaldırlması hatalı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 30.12.2022 NUMARASI : 2021/682 ESAS, 2022/952 KARAR DAVA KONUSU : Nafakanın Artırımı-Nafakanın Kaldırılması KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen ek kararına karşı, davacı-davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı-davalı vekili dava dilekçesinde özetle; müşterek çocuk için hükmedilen aylık 100,00 TL iştirak nafakası ile kendi lehine hükmedilen aylık 150,00 TL yoksulluk nafakasının, aradan geçen zaman, bu zaman sürecinde çocuğun büyüyen yaşı nedeni ile artan ihtiyaçları ve ekonomik göstergelerdeki değişiklikler nedeni ile yetersiz kaldığını belirterek, iştirak nafakasının aylık 1.000,00 TL'ye, yoksulluk nafakasının aylık 750,00 TL'ye yükseltilmesini, nafakaların her yıl ÜFE oranında artırılarak ödenmesini talep ve dava...
Davacı tarafından davalı lehine verilen aylık 450,00 TL yoksulluk nafakasının kaldırılmasının ve müşterek çocuk için verilen 450,00 TL iştirak nafakasının miktarının düşürülmesinin talep edildiği, davanın reddedildiği, kaldırılması talep edilen yoksulluk nafakası yönünden reddedilen bir yıllık nafaka miktarının 5.400,00 TL'ye tekabül ettiği, indirilmesi talep edilen iştirak nafakası yönünden reddedilen bir yıllık nafaka miktarının 4.200,00 TL'ye tekabül ettiği, HMK 341/2 maddesi gereğince miktar veya değeri 5.880,00 TL'yi geçmeyen mal varlığına ilişkin kararların kesin olduğu anlaşılmış olup, kesinlik sınırında kalan davacının istinaf talebinin HMK 352 maddesi gereğince reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2014/34 Esas ve 2014 /467 Karar sayılı 24/11/2014 kesinleşme tarihli ilamı, hesap bilirkişisi raporu, sosyal ve ekonomik durum araştırma yazıları, SGK hizmet düküm cetveli, müzekkere cevapları İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; "...davanın yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması talebine ilişkin olduğu, tarafların Çarşamba 2....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Yoksulluk ve İştirak Nafakasının Kaldırılması veya indirilmesi - Yoksulluk ve İştirak Nafakasının Arttırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 6100 sayılı HMK’nın 362. maddesinin 1. fıkrasının b bendi uyarınca "Miktar veya değeri Kırk Bin Türk Lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 sayılı Kanun'un 44. maddesi ile de 6100 Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na eklenen ek madde 1 uyarınca temyiz parasal sınırlarının (HMK m. 341, 362) Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 298. maddesine göre her yıl tespit ve ilan edilecek yeniden değerleme oranında artırılması öngörülmüştür. Karar tarihi itibariyle bu miktar "78.630,00 TL" olarak belirlenmiştir....
Mahkemece davanın kısmen kabul ve kısmen reddi ile birlikte, davalı lehine hükmedilen aylık 300,00 TL yoksulluk nafakasının aylık 150,00 TL ye düşürülmesine, iştirak nafakasının düşürülmesine ilişkin talebin reddine karar verilmiştir, hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, iştirak nafakasının indirilmesi ve yoksulluk nafakasının kaldırılması talebine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....
yoksulluk nafakasının 200,00 TL’ye, iştirak nafakalarının 150,00 TL’ye indirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı davacı - davalı erkek tarafından kaldırılan yoksulluk nafakası hariç tutularak hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurulmuştur. GEREKÇE: Asıl erkek davası yoksulluk nafakası talebi, iştirak nafakası talebi, kadına ödenen yoksulluk nafakasının kaldırılması ve velayeti annede olan çocuk için ödenen iştirak nafakasının kaldırılmasına ilişkindir. Birleşen kadının davası ise, yoksulluk nafakasının arttırılması ve velayeti kendisinde olan çocuk için ödenen iştirak nafakasının arttırılmasına ilişkindir. Tarafların 2003 yılında evlendikleri, evlilikte 2006 ve 2011 doğumlu 2 çocukları bulunduğu, taraflarca açılıp İzmir 6....
Davada, davacı kocanın gelirinde azalma olduğu ... sürülerek yoksulluk ve iştirak nafakalarının eş için 300'den 75'e ; çocuklar için 125'ten 50 TL'ye indirilmesi istenilmiştir. Karşılık dava dilekçesinde ise; 2005 yılında bağlanan 300 TL olan yoksulluğun 500' TL'ye ve dört çocuk için 125'... TL olan iştirak nafakasının ise 250'şer TL'ye yükseltilmesi talep ve dava edilmiştir. Mahkemece, nafakanın indirilmesi davasının kısmen kabulü ile eş için yoksulluk nafakasının 200 TL ve müşterek çocuklar için iştirak nafakasının 100'... TL olarak belirlenmesi cihetine gidilmiş, hüküm, süresinde davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının tüm davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir. Somut olayda, davalıların (karşılık davacı) ilk nafaka tesisinden itibaren ihtiyaçlarının arttığı tartışmasızdır....
Dava konusu uyuşmazlık, yoksulluk nafakasının kaldırılması ve iştirak nafakasının yıllık 50 TL artış şartının kaldırılması talebine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; TMK. mad. 176/lV hükmüne göre: "Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir." Aynı şekilde 331. madde uyarınca; "durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır." Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemelere göre, iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu gerektirmesi gerekmektedir....