Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava; yoksulluk nafakasının arttırılması, karşı dava ise; yoksulluk nafakasının kaldırılması veya indirilmesi istemine ilişkindir. 6763 sayılı yasanın 41. maddesi ile değişik Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341/2. maddesi gereğince; miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Parasal sınırların arttırılmasına ilişkin 6763 sayılı Yasanın 44. maddesi ile değişik Ek-1. maddesi uyarınca 01/01/2020 tarihi itibariyle Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341. maddesindeki parasal sınır 5.390,00- TL olmuştur. Kesinlik sınırı her bir nafaka yönünden ayrı ayrı belirlenir. Somut olayda; kaldırılması istenen yoksulluk nafakasının yıllık miktarı (200x12=2.400 TL), karar tarihi itibariyle Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341. maddesi uyarınca belirlenen parasal sınırın altında kalıp, kesin niteliktedir....

GEREKÇE;Dava,erkeğin davasında yoksulluk nafakasının kaldırılması/olmazsa indirilmesi ve iştirak nafakalarının indirilmesi,kadının karşı davasında ise yoksulluk nafakası ve iştirak nafakalarının artırılması/gelecek yıllardaki artış oranının da belirlenmesi taleplerinden ibarettir. HMK'nun 355. maddesi gereğince; istinaf dilekçesinde sayılan sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....

Davada; davalının sigortalı bir işte çalışmaya başladığı gerekçesi ile yoksulluğunun ortadan kalktığı belirtilerek; yoksulluk nafakasının kaldırılması talep edilmiş; mahkemece, davanın kabulü cihetine gidilerek; nafakanın kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması veya indirilmesi talebine ilişkindir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; tarafların 09.08.2006 tarihinde evlenip; 12.07.2012 tarihinde kesinleşen ilamla boşandıkları; boşanma ilamı ile birlikte davalı kadın lehine aylık 300,00 TL yoksulluk nafakası takdir edildiği, davacının boşanma ilamının kesinleşmesinden 2 ay sonra eldeki davayı açarak yoksulluk nafakasının kaldırılmasını istediği; davalı kadının hava limanında çalıştığı, aylık net 932,00 TL geliri bulunduğu; davacının ise astsubay olduğu anlaşılmaktadır....

    aralarındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması ve iştirak nafakasının indirilmesi Davasına dair Küçükçekmece 2.Aile Mahkemesinden verilen 06.01.2016 günlü ve 2015/81 E.-2016/12 K.sayılı hükmün bozulması hakkında Dairemizce verilen 20.06.2016 tarih ve 2016/6054 E.-2016/9599 K. sayılı ilama karşı davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir....

      TMK m.176/4 hükmüne göre ''Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir." Aynı şekilde 331. madde uyarınca; "Durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır." Belirtilen yasal düzenlemelere göre, iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu gerektirmesi gerekmektedir. Somut olayda; tarafların Beykoz Aile Mahkemesinin 2011/1126 Esas 2014/697 Karar sayılı ilamıyla boşandıkları; söz konusu karar ile davalı kadın lehine aylık 10.000,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği; kararın temyiz edilmeden 05.09.2014 tarihinde kesinleştiği, yoksulluk nafakasının kaldırılması veya indirilmesi talebiyle açılan iş bu davanın 14.01.2015 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır....

        Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması/indirilmesi talebine ilişkindir. TMK'nın 176. maddesine göre; yoksulluğun ortadan kalkması halinde mahkemece nafaka kaldırılabileceği gibi, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına da karar verilebilir. Yasanın bu hükmü gözetildiğinde; nafaka miktarının değiştirilmesi yada kaldırılması isteklerinin, gelişip değişen şartlar ve hakkaniyet çerçevesinde değerlendirilmesi gerekir. Davacı, yukarıdaki yasa hükmü gereğince davalının çalışmaya başladığı ve yoksulluğunun son bulduğu iddiasıyla nafakanın kaldırılmasını,mümkün olmadığı takdirde indirilmesi talebine istemektedir.Bu durumda,öncelikle yoksulluk kavramı üzerinde durmak gerekir....

        Davalı, davacının gerçeğe aykırı iddialarla lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılması veya indirilmesini talep ettiğini, davacının iddia ve taleplerinin hiçbir hukuki dayanağının bulunmadığını, yoksulluk nafakasının kaldırılması veya indirilmesi şartlarının oluşmadığını, anlaşmalı boşanma nedeniyle yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, davalının kendisinden 40 yaş küçük bir kadınla duygusal ilişki yaşadığını, bu kadınla evlenebilmek için boşanmak istediğini, kendisinin de bir çok hakkından feragat ederek anlaşmalı boşanmayı bu şartlarda kabul ettiğini, eski eşinin kazancının yüksek olup maddi durumunun kötüleşmediğini, yeni karısı ve çocuğuyla ultra lüks yaşantısına devam ettiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir....

          Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davalının 22/11/2004 tarihi itibari ile seyyar pazarcılık faaliyetinden dolayı vergi dairesinde kaydı bulunduğu , davalının bu tarihten beri seyyar pazarcılık yaptığı , boşanma davasının yargılaması sırasında da çalışmaya devam ettiği , boşanma kararının kesinleşmesinin üzerinden henüz altı ay geçmiş olduğu ,davalının sosyal ve ekonomik durumunda yoksulluk nafakasının kaldırılmasını veya indirilmesini gerektirecek nitelikte değişiklik olmadığı anlaşılmaktadır. Tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve tüm dosya kapsamı bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davacının ekonomik durumunda herhangi bir değişiklik bulunmadığı, davalının da ekonomik durumunda herhangi bir artış ve iyileşme bulunmadığı anlaşıldığından, mahkemece yoksulluk nafakasının kaldırılması veya indirilmesi davasının reddine karar verilmesi gerekirken, delillerin yanılgılı değerlendirilmesi sonucu davanın kabulüne karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir....

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesi tarafından davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi ile terditli olarak açılan yoksulluk nafakasının azaltılması talebinin reddine, Sorgun İcra Müdürlüğünün 2021/ 282 esas sayılı dosyasındaki davacının talebi ile bağlı kalınarak 1.000 TL istirdat alacağının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddinin hatalı olduğu, kabul anlamına gelmemekle birlikte yoksulluk nafakasının kaldırılmasa dahi indirilmesi gerektiği, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine ilişkin vekalet ücretinin yanlış hesaplandığı,davanın kısmen kabulüne karar verildiği halde yargılama giderlerinin tamamının davacı üzerinde bırakılmasının hatalı olduğunu belirterek verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir....

            MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması/indirilmesi ve iştirak nafakasının indirilmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davalı vekilinin usulüne uygun vekaletnamesinin dosya içerisinde bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin usulüne uygun vekaletnamesinin dosyasına konularak temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE,....02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu