Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : İlk derece mahkemesince verilen yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddi yönündeki karar miktar yönünden 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341/2 maddesi gereğince kesin niteliktedir. İstinafa başvuran taraf davacı taraf olup kaldırılmasını istediği yoksulluk nafakası miktarının bir yıllık toplam tutarı 300x12=3.600,00 TL, olup karar tarihi itibari ile istinaf sınırı olan 4.400,00 TL'yi aşmadığı görülmektedir.Bu nedenle davacının yoksulluk nafakası talebinin reddedilmesine yönelik istinaf başvurusunun miktar yönünden reddine karar verilmiştir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : İlk derece mahkemesince verilen yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddi yönündeki karar miktar yönünden 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341/2 maddesi gereğince kesin niteliktedir. İstinafa başvuran taraf davacı taraf olup kaldırılmasını istediği yoksulluk nafakası miktarının bir yıllık toplam tutarı 300x12=3.600,00 TL, olup karar tarihi itibari ile istinaf sınırı olan 4.400,00 TL'yi aşmadığı görülmektedir.Bu nedenle davacının yoksulluk nafakası talebinin reddedilmesine yönelik istinaf başvurusunun miktar yönünden reddine karar verilmiştir....

Dava; kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılması, terditli olarak indirilmesi, müşterek çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakasının ise azaltılması istemine ilişkindir. Davacı erkek dava dilekçesinde yoksulluk nafakasının kaldırılmasını, bunun mümkün olmaması halinde indirilmesini, iştirak nafakasının ise indirilerek aylık 1.800,00 TL olarak belirlenmesini talep etmiştir. Dava açılırken alınan başvuru harcı, dava dilekçesindeki isteklerin tümünü kapsar. Davacı erkeğin yoksulluk nafakasının kaldırılması ve iştirak nafakasının indirilmesi talepleri nispi harca tabidir. Bu talep nedeniyle davanın açılması esnasında nispi harç alınmadığı gibi, yargılama sırasında da 16/03/2020 tarihinde 162,04 TL tamamlama harcı yatırıldığı görülmektedir. Davacının kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği yoksulluk nafakası miktarı, ÜFE artışları sonucu dava tarihi itibariyle aylık 10.754,14 TL olmaktadır....

Davalı- birleşen dosya davacı vekili; davacı birleşen dosya davalısının sigortalı ve sabit gelir getiren bir işte çalıştığını, yoksulluk nafakasına ihtiyacının olmadığını, müvekkilinin ise zaman zaman işsiz kaldığını, kirada oturduğunu, bir kızının daha olduğunu belirterek yoksulluk nafakasının kaldırılmasını, çocuk için hükmedilen iştirak nafakasının indirilmesini talep ederek asıl davanın reddini dilemiştir. Mahkemece; yoksulluk ve iştirak nafakasının arttırılmasına ilişkin asıl davanın kısmen kabulü ile; müşterek çocuk Nilay için hükmedilen aylık 200 TL iştirak nafakasının aylık 300 TL'ye, kadın için hükmedilen yoksulluk nafakasının ise aylık 225 TL'ye yükseltilmesine; yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ve iştirak nafakasının indirilmesine ilişkin davanın ise kanıtlanamadığından reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı birleşen dosya davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    Ancak, davada protokole göre belirlenen yoksulluk nafakasının kaldırılması veya indirilerek belirlenmesi istenmiştir. Sözleşme yapıldığında karşılıklı edimler arasında mevcut olan denge sonradan şartların olağanüstü değişmesiyle tarafların biri aleyhine katlanamayacak derecede bozulmuşsa, taraflar artık o akitle bağlı tutulmaksızın değişen bu koşullar karşısında Medeni Yasanın 2.maddesinden yararlanarak sözleşmenin yeniden düzenlenmesini isteyebilirler....

      Tüm bu veriler ışığında davacının, boşanma protokolü ile davalı lehine 30 ay süre ile yoksulluk nafakası ödemeyi kabul ettiği, daha sonra nafaka giderlerini ödeyemeyecek hale geldiğini belirterek nafakanın kaldırılmasını istediği, bu istemin haklılığı, hakkaniyet ve ahde vefa ilkesine uyarlığı yönünde başkaca bir iddia ve delil bulunmadığı, böylece yoksulluk nafakasının ulaştığı miktar itibariyle öngörülemeyen, katlanılamaz nitelikte olmadığı dolayısı ile uyarlama koşullarının oluşmadığı, başlangıçtaki dengenin gözetilmesi gerektiği, ileriki zamanlarda gerçekleşen duruma göre uyarlama yapılabileceği de tabii bulunmasına göre davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması/indirilmesi davasının reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden davacının istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmekle, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması veya indirilmesi talebine ilişkindir. TMK'nun 176/4 maddesi gereğince "tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir." hükmü düzenlenmiştir. Taraflarca sunulan, ilk derece mahkemesince toplanan tüm delillere ve taraf vekillerince gösterilen istinaf nedenlerine göre yapılan incelemede; tarafların 22/03/1983 tarihinde evlendikleri, müşterek reşit 2 çocuklarının bulunduğu, tarafların Hatay 1....

      Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması-İndirilmesi-İştirak Nafakasının İndirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekiline ilk derece mahkemesinin gerekçeli kararın tebliğine ilişkin tebligat parçasında tebliğ tarihinin net olmadığı ve üzerinde oynama yapıldığı, davacı tarafından sunulan PTT sorgulamasına göre gerekçeli kararın 27.07.2018 tarihinde muhataba tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Bu sebeple, ilgili PTT müdürlüğünden gerekçeli kararın davacıya tebliğ edildiği tarih sorularak, verilen cevabi yazı dosyaya eklendikten sonra gönderilmek üzere dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine İADESİNE, oybirliğiyle karar verildi. 20.10.2020 (Salı)...

        Taraflar arasında görülen boşanma davası sonucunda davalı kadın lehine 300 TL yoksulluk nafakasına karar verildiği, hükmün temyiz edilmeden 12.03.2012 tarihinde kesinleştiği, SGK yazısından davalının 28.11.2011 tarihinde işe başladığı ve bu davanın 03.04.2012 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.TMK.nun 176/5.maddesine göre; “Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyeti gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.”Davada, davalı kadının işe girmesi nedeniyle yoksulluk nafakasının kaldırılması veya indirilmesi talep edilmektedir.Sosyal ve ekonomik durum araştırması sonucunda davacının inşaat şirketinde asgari ücretle çalıştığı, aylık 700 TL aldığı, davalı kadının ise dershanede sekreter olarak çalıştığı ve ayda 700 TL aldığı açıklanmıştır.HGK.nun 07.10.1998 tarih, 656-688 sayılı kararında “…yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür, eğitim gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde...

          Davada, davalının yoksulluk nafakası kararından sonra sigortalı olarak çalışmaya başladığı, davacının ise yeniden evlendiği eşinin hamile olduğu ve 400 TL kira ödediği belirtilerek yoksulluk nafakasının kaldırılması ile geçmiş nafakaların iadesi talep edilmiştir. Mahkemece, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi kabul edilmiş, diğer talep yönünden red karşı verilmiştir. Hükmü davalı vekili temyiz etmektedir. TMK 176/3 maddesine göre; “irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır. Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir....

            UYAP Entegrasyonu