Mahkemece; davanın iştirak nafakası yönünden reddine, yoksulluk nafakası yönünden kabulü ile nafakanın kaldırılmasına, karar verilmiştir. İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili kararı özetle, yoksulluk nafakasının kaldırılması hükmüne diyecekleri olmadığını, ancak davacının boşanma öncesi çalıştığı adliye şoförlüğünden çıkışının verilmiş olması, aldığı işsizlik maaşının bile 2021 ağustos ayından itibaren kesilmesi, hiçbir gelirinin olmaması, boşanma sonrası hakkında başlatılan 7, yargılama sırasında başlatılan 3 ayrı icra takibi sebebiyle toplam 68.837,53 TL borcunun bulunması, çocuğun devlet okuluna gitmeye başlaması, yemek ve servis ücreti ödenmemesi, anne çalıştığında çocuğa davacının anne ve babasının bakması gözetilerek iştirak nafakasının da azaltılması gerekmesine rağmen bu yöndeki taleplerinin reddine karar verilmesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğu gerekçesiyle, iştirak nafakası yönünden kararın kaldırılması talepli olarak istinaf etmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 13/02/2020 NUMARASI : 2019/135 ESAS 2020/123 KARAR DAVA KONUSU : Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması/Azaltılması KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Karacasu Asliye Hukuk Mahkemesinin 02/03/2018 tarihli kararı ile boşandıklarını, boşanma protokolüne göre o tarihte çalışmayan davalı lehine 1.000 TL yoksulluk nafakasına karar verildiğini, 1.000 TL yoksulluk nafakasının günümüz yaşam şartlarıyla birlikte değerlendirildiğinde müvekkilinin oldukça zorladığını, şuanda davalının SGK'lı olarak çalıştığını, müvekkilinin yeni bir evlilik yaptığını ileri sürerek, 1.000 TL yoksulluk nafakasının...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Açılan dava yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması ya da azaltılması isteminden ibarettir. Tarafların Aksaray 1. Aile Mahkemesinin 2012/553 Esas 2012/953 Karar sayılı ilamı ile boşandıkları, davacı lehine 200 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, aynı ilamla iştirak nafakasının 150,00 TL olarak belirlendiği, Aksaray 4. Aile Mahkemesinin 2019/38 Esas - 2020/234 karar sayılı ilamı ile yoksulluk nafakasının 450 TL ye, iştirak nafakasının 350,00 TL'ye yükseltilmesine ve her yıl ÜFE oranında artırılmasına karar verildiği, kararın kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Davacının dava dilekçesi ile Aksaray 4....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yoksulluk nafakasının kaldırılması, iştirak nafakasının azaltılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 04.12.2014 günü oybirliğiyle karar verildi....
Aile Mahkemesinin 13/01/2022 tarih 2021/1234 Esas, 2022/49 Karar sayılı ilamının kaldırılmasına, HMK'nın 353/1- b-2 maddesi uyarınca yeniden esas hakkında verilen karar uyarınca, davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine, yoksulluk nafakasının indirilmesi talebinin kısmen kabulü ile davalı lehine hükmedilen ve günümüz TEFE-TÜFE ortalaması oranıyla aylık 2.716,72 TL olan yoksulluk nafakasının ilk derece mahkemesi dava tarihinden itibaren aylık 716,72 TL indirilerek, aylık 2.000 TL yoksulluk nafakasının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin ise reddine karar verilerek, nafakanın gelecek her yıl TEFE-TÜFE ortalaması oranında artırılmasına, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM :Yukarıda açıklanan sebeplerle; A)1- Davacının istinaf isteminin KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE, Ankara 20....
İlk Derece Mahkemesine erkeğin, iştirak nafakasının ayrı ayrı 250,00'şer TL'ye indirilmesi talebi kabul edilmiş, davalı kadın lehine bağlanan yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi reddedilip yoksulluk nafakası 250,00 TL'ye indirilmiştir. Davacı erkek yoksulluk nafakasının tamamen kaldırılması gerektiği gerekçesiyle hükmü istinaf etmiş olup, erkeğin reddedilen talebi aylık 250,00 TL yoksulluk nafakasından ibarettir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 6.4.2005 tarih ve 2005/3- 169 E- 235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Davacı erkek vekili istinafa konu yerel mahkeme kararını sadece yoksulluk nafakası yönünden istinaf etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması, mümkün değil ise yoksulluk nafakasının ve yardım nafakasının azaltılması talebine ilişkindir. 1- Mahkemece davalıların istinaf isteminin, kararın miktar itibari ile kesin olması nedeniyle reddine karar verilmiş ise de; Dava dosyasının incelenmesinde; davacının dava dilekçesinde, davalıya ödemekle yükümlü olduğu aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, bunun mümkün olmaması halinde aylık 200,00 TL ye düşürülmesine, müşterek çocuk'a ödemekle yükümlü aylık 600 TL yardım nafakasının aylık 300,00 TL ye düşürülmesine karar verilmesini talep ettiği, Davacının nafakanın kaldırılması talebi olduğu halde bu hususta olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken bu konuda bir karar verilmemiş olmasıyla birlikte nafakanın indirilmesine yönelik karara karşı da istinafa geldiği görülmüştür....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması, mümkün değil ise yoksulluk nafakasının ve yardım nafakasının azaltılması talebine ilişkindir. 1- Mahkemece davalıların istinaf isteminin, kararın miktar itibari ile kesin olması nedeniyle reddine karar verilmiş ise de; Dava dosyasının incelenmesinde; davacının dava dilekçesinde, davalıya ödemekle yükümlü olduğu aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, bunun mümkün olmaması halinde aylık 200,00 TL ye düşürülmesine, müşterek çocuk'a ödemekle yükümlü aylık 600 TL yardım nafakasının aylık 300,00 TL ye düşürülmesine karar verilmesini talep ettiği, Davacının nafakanın kaldırılması talebi olduğu halde bu hususta olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken bu konuda bir karar verilmemiş olmasıyla birlikte nafakanın indirilmesine yönelik karara karşı da istinafa geldiği görülmüştür....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile müşterek çocuk Talha'nın velayetinin davalı anneden alınarak davacı babaya verilmesine, yoksulluk nafakası kaldırılması talebinin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkeme hükmüne karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, istinaf dilekçesinde özetle; yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine dair verilen kararın hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. GEREKÇE : Davanın konusu, velayetin değiştirilmesi ve yoksulluk nafakasının kaldırılması aksi halde azaltılması talebine ilişkindir. Mahkemece, velayet değişikliği talebinin kabulüne, yoksulluk nafakası yönünden açılan davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı tarafından yoksulluk nafakası hakkında verilen karara ilişkin istinaf başvurusunda bulunulmuştur....
Yoksulluk nafakası ve iştirak nafakasının azaltılması ya da arttırılmasına ilişkin miktarlar kesinlik açısından ayrı ayrı değerlendirilip toplam üzerinden miktar incelemesi yapılır. Dosya içeriğine göre, temyize konu yoksulluk nafakasının ve iştirak nafakasının azaltılması davasında, azaltılması talep edilen yoksulluk ve iştirak nafakalarının yıllık toplam miktarı 18.400,00 TL olup, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca kesinlik sınırı olarak belirlenen 17.830,00 TL’nin üstünde kaldığı Bölge Adliye Mahkemesice istinaf incelemesi yapılması gerektiği anlaşılmakta ise de; miktar veya değeri temyiz kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez....