Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile daha önceden davalı yararına hükmedilen aylık 400 TL yoksulluk nafakasının, dava tarihinden itibaren aylık 100 TL'ye, müşterek çocuklar M. F. , O. K. ile B. H. yararına hükmedilen aylık 250 şer TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren her bir çocuk için aylık 100 TL'ye indirilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması veya azaltılması talebine ilişkindir. TMK.nun 175.maddesi gereğince; boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında nafaka isteyebilir. Yoksulluk nafakası boşanma davası içerisinde istenebileceği gibi, o dava devam ederken ya da sonuçlandıktan sonra ayrı bir dava ile de istenilebilir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 28/04/2022 NUMARASI : 2021/1191 2022/293 DAVA KONUSU : İştirak ve Yoksulluk Nafakalarının Artırılması KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: tarafların Ankara 11. Aile Mahkemesi 2012/1093 E. 2013/898 K. Sayılı ilamı ile boşandıklarını, karar sonucu müşterek çocuk Şilan Dilek'in velayetinin davacı anneye verildiğini, müşterek çocuk yararına 150,00 TL iştirak nafakası bağlandığını, davacı yararına ise 200,00 TL yoksulluk nafakası bağlandığını, davacının şu anda bir işte çalışmadığını, düzenli bir gelirinin olmadığını, geçen zamanda müşterek çocuğun büyüdüğünü ve giderlerinin arttığını, davacının bu giderlere tek başına yetişemediğini beyan ederek davanın kabulünü, müşterek çocuğun iştirak nafakasının 2.000,00 TL'ye çıkarılmasını, davacının yoksulluk nafakasının 2.000,00 TL'ye çıkarılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: tarafların Ankara 11....
Dava dilekçesinde; boşanma davasında davacı için hükmedilen 250 TL yoksulluk nafakasının, müşterek çocuklar için hükmedilen 100 TL ve 150 TL iştirak nafakasının, aradan geçen zamanda yetersiz kaldığı ileri sürülerek, davacı için hükmedilen yoksulluk nafakasının 500 TL'ye, müşterek çocuklar için hükmedilen iştirak nafakasının 400 TL'ye ve 450 TL'ye artırılması talep ve dava edilmiştir. Davalı; talep edilen nafakaları ödeme gücünün olmadığını belirterek, davanın reddini dilemiştir....
DAVA TÜRÜ :İştirak Nafakasının Arttırılması ve Kişisel İlişkinin Kısıtlanması-Velayetin Değiştirilmesi ve Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen yetkisizliğe dair olan hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle kesin yetkinin sözkonusu olmadığı hallerde, asıl davaya bakan mahkemenin, karşı davaya bakmaya da yetkili olup (6100 s.HMK.md.13), davalı tarfından açılan velayetin değiştirilmesi ve yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ilişkin karşı dava hakkında asıl davada yetkili olan mahkemece hüküm tesis edileceğinin tabi olmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı...
İlk Derece Mahkemesince, davalının asgari ücretle çalışması kendisini yoksulluktan kurtarmayacak nitelikte görülerek davanın reddine karar verildiği ancak davacının gelir ve gider durumu, davalı kadının boşanma tarihinden sonra gelir elde etmesi, gelirlerin birbirine yakın olması dikkate alınarak yoksulluk nafakasının kaldırılması gerekmekte olup, davanın kabulüne karar verilerek davacının bu yöndeki istinafı kabul edilmiştir. İştirak nafakasının kaldırılması davası yönüyle, çocuk Ebru'nun karar tarihi itibariyle 18 yaşını doldurduğu, çocukların ihtiyaç durumları ve nafaka miktarları dikkate alınarak iştirak nafakasının kaldırılması davasının reddi isabetli görülerek davacının bu yöndeki istinafının reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 150 TL artırılarak 650 TL 'ye, iştirak nafakasının aylık 100 TL artırılarak 250 TL'ye çıkartılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması istemine ilişkindir. 1- İştirak nafakasının artırılması bakımından; somut olayda, 01.08.2014 tarihinde kesinleşen iştirak nafakası için, her ne kadar aradan 1 yıl geçmiş olsa da çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşulları dikkate alındığında takdir edilen iştirak nafakası artırım miktarı, Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesine uygun olup; mahkemece, iştirak nafakasının aylık 250 TL'ye çıkartılmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
Sınıf öğrencisi olduğu gerekçesi ile tarafların sosyal ekonomik duruma göre davanın kısmen kabulüne ve davacı lehine taktir edilen 800 TL yoksulluk nafakasının davalının yoksulluk durumu ortadan kalktığından dava tarihinden geçerli olmak üzere yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, müşterek çocukların her biri için taktir edilen 400 TL iştirak nafakasının nafakanın başlangıç tarihi ile dava tarihi arasında tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında nafakanın azaltılmasını gerektirecek ölçüde olağanüstü değişim olmadığından iştirak nafakasının azaltılarak yeniden taktirine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir. TMK'nun 328/1. maddesi gereğince ana ve babanın bakım borcu çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır (TMK.182/2)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından yoksulluk nafakasının arttırılması talebinin reddi yönünden; davalı erkek tarafından ise katılma yoluyla iştirak nafakasının arttırılması ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün bulunmamasına göre davalı erkeğin iştirak nafakasına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-İlk derece mahkemesince verilen ilk hükümde davacı kadının davasının kısmen kabulüne, iştirak ve yoksulluk nafakalarının aylık 2.000 TL 'ye yükseltilmesine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen iştirak ve yoksulluk nafakasının arttırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, ...Asliye Hukuk ( Aile) Mahkemesinin 2010/161 Esas ve 2012/151 Karar sayılı ilamı ile kendi lehine aylık 100,00 TL yoksulluk nafakası, müşterek çocukları ... ve ...için aylık 100,00’er TL iştirak nafakasına hükmedildiğini; aradan geçen zamanda nafakaların günün ekonomik koşullarına göre ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığını, bu nedenle yoksulluk nafakasının 500,00 TL'ye, iştirak nafakalarının ise 250,00’şer TL 'ye çıkarılmasını istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
Asıl dava, iştirak ve yoksulluk nafakasının arttırılması istemine ilişkin olup birleşen dava yoksulluk nafakasının kaldırılması, iştirak nafakasının kaldırılması veya 100 TL'ye indirilmesi talebine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı-karşı davacı S.. G..'ün temyiz itirazının reddine karar verilmiştir. TMK'nın 331. maddesi gereğince; durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler. Mahkemece iradın arttırılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi ya da hakkaniyetin artırımı gerektirmesi gerekmektedir. Boşanma kararı ile velayet kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır.(TMK m.182) Anne ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder....