Sayılı ilamı ile boşandıklarını, boşanma ilamı ile birlikte davacı için aylık 100 TL yoksulluk ve velayeti anneye verilen müşterek çocuk için aylık 50,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini ancak ödenen yoksulluk ve iştirak nafakalarının çok düşük kaldığını iddia ederek; yoksulluk nafakasının aylık 750,00 TL’ye, iştirak nafakasının aylık 500,00 TL’ye çıkartılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilerek, davacı tarafa ödenen yoksulluk nafakasının aylık 400 TL'ye, müşterek çocuk için ödenen iştirak nafakasının aylık 300 TL'ye çıkartılması yönünde hüküm tesis edilmiş; hüküm davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir....
Davada boşanma kararı ile davacı lehine takdir edilen 100 TL yoksulluk nafakası ile müşterek çocuk Ecenur için takdir edilen 100 TL iştirak nafakasının artan ihtiyaçlar nedeniyle yetersiz kaldığı ileri sürülerek, ayrı ayrı 500'er TL'ye çıkarılması istenmiştir. Mahkemece dava tarihinden itibaren evlendiği 12.02.2009 tarihine kadar davacı için yoksulluk nafakasının 400 TL'ye, müşterek çocuk için de aylık iştirak nafakasının 400 TL'ye çıkarılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının iştirak nafakası yönünden temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından, lehine hükmedilen manevi tazminatın ve çocuklar için takdir edilen iştirak nafakasının miktarları ile yoksulluk nafakası talebi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Kararın gerekçesinde; "Türk Medeni Kanununun 175. maddesi koşullarının oluştuğu" kabul edilerek, davacı yararına kararın kesinleşmesinden itibaren yoksulluk nafakası tayin edildiği belirtildiği halde, hüküm sonucunda, bu gerekçeye aykırı olarak, davacının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup...
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı kadın vekili hükmün; müşterek çocuk ve müvekkili lehine hükmolunan iştirak nafakası ve yoksulluk nafakasının talepleri doğrultusunda arttırılması gerektiği yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı erkek istinaf yasa yoluna başvurmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen iştirak nafakasının azaltılması ve yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların ... 1.Aile Mahkemesinin 2013/37-130 E.-K. sayılı ilamı ile boşandıklarını, müşterek çocukları ...'...
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; iştirak nafakası yönünden yetkili mahkemenin Kozaklı Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, iştirak nafakası davasının tefriki ile yetkili mahkemeye gönderilmesini talep ettiklerini, ayrıca davacı yönünden yoksulluk nafakasının kaldırılmadığını, müvekkilinin 300 TL yoksulluk nafakası ödediğini, açılan davanın reddini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece davacının davasının kısmen kabulü ile; davacı lehine Kozaklı Asliye Hukuk Mahkemesi 2019/29 Esas sayılı dosyası ile verilen 300,00 TL yoksulluk nafakasını aylık 450,00 TL olarak devamına, Kayseri 2. Aile Mahkemesi 2013/60 Esas sayılı dosyası ile müşterek çocuk lehine verilen 400,00 TL iştirak nafakasının 1.500,00 TL olarak devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verildiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; davacı adına yoksulluk nafakasının, müşterek çocuklar adına da iştirak nafakasının artırılması istemiyle açılmıştır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; 1- Müşterek çocuk Ömer Onatcan Karakale için dava tarihi 06.12.2021 tarihinden başlamak üzere aylık 600,00TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar kesinleştikten sonra iştirak nafakası olarak devamına, davacının dava tarihinden geriye dönük dönemler için iştirak nafakası talebinin reddine, 2- Dava tarihinden başlamak üzere davacı lehine aylık 250,00TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar kesinleştikten sonra yoksulluk nafakası olarak devamına,"karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı erkek hükmün; aleyhine hükmolunan nafakaların kaldırılması gerektiği yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davacı kadın istinaf yasa yoluna başvurmamıştır....
Hal böyle olunca; mahkemece, iştirak ve yoksulluk nafakasının en son artırımına karar verildiği tarih araştırılıp, tarafların tespit edilen sosyal ekonomik durumları, nafakaların niteliği, müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları, ekonomik göstergelerdeki değişim dikkate alınarak,mahkemece; TMK.nun 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun iştirak nafakasına hükmedilmesi gerekir. Yoksulluk nafakasının ise nafaka alacaklısının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirine yoksulluk nafakası TÜİK'in yayınladığı ÜFE oranında artırılması ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Mahkemece yanılgılı değerlendirme ile davanın reddi doğru görülmemiş ve kararın bozulması gerekmiştir....
Davacının müşterek çocuk için aylık 250,00TL iştirak nafakasının aylık 500,00TL ye, kendisi için aylık 300,00TL olan yoksulluk nafakasının aylık 600,00TL ye yükseltilmesini talep ettiği, yerel mahkemece davacı kadın ve müşterek çocuk için ayrı ayrı aylık 75,00er TL arttırım yapıldığı, yoksulluk nafakası artış miktarı ile iştirak nafakası artış miktarı yönünden bir yıllık nafaka artış tutarının ayrı ayrı 900,00er TL ye tekabül ettiği, yine davacının 225,00TL lik yoksulluk nafakası artış talebinin reddedildiği, reddedilen bir yıllık yoksulluk nafaka artış miktarının 2.700TL ye tekabül ettiği, müşterek çocuk için aylık 175,00TL lik iştirak nafakası artış talebinin reddedildiği, reddedilen bir yıllık iştirak nafakası artış miktarının 2.100TL ye tekabül ettiği, HMK 341/2 maddesi gereğince karar tarihi itibariyle miktar veya değeri 5.880,00 TL'yi geçmeyen mal varlığına ilişkin kararların kesin olduğu, dolayısıyla kesinlik sınırında kalan tarafların istinaf talebinin HMK 352 maddesi gereğince...
Somut olayda karşı davacı yoksulluk nafakasının kaldırılmasını talep etmiş ancak aylık ne kadar yoksulluk nafakası ödediğini belirtmemiştir. Tarafların boşanmalarına dair ilam incelendiğinde aylık 300 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, nafakaya yıllık TEFE ve TÜFE oranında artırım yapılmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Mahkemece yapılması gereken iş davayı aydınlatma yükümlülüğü kapsamında kaldırılması talep edilen yoksulluk nafakasının aktüel miktarını karşı davacıya açıklatmak ve bir yıllık nafaka bedeli üzerinden nispi karar ilam harcını tespit edip bu miktarı yatırması için Harçlar Kanunun 30- 32 maddesi gereğince usulüne uygun süre vermek, harç noksanlığı giderildiği takdirde talebin esasını incelemek ve hasıl olacak sonucuna göre karar vermek, aksi halde, Harçlar Kanununun 30. maddesi gereğince işlem yapmaktan ibarettir. Belirtilen husus gözetilmeden karşı dava hakkında hüküm kurulması doğru görülmemiştir....