WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, asıl davanın reddine, karşı davanın ise kısmen kabulü ile 150 TL yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, 250'şer TL iştirak nafakalarının ise aynen devamına karar verilmiş, hüküm davacı-karşı davalı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Asıl Dava (Yoksulluk ve İştirak Nafakasının Artırılması Talebi) Bakımından; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı-karşı davalı vekilinin yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddine, 2- Karşı Dava (Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması, İştirak Nafakasının Azaltılması Talebi) Bakımından; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı-karşı davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı-karşı davacı vekili istinaf dilekçesinde; yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının kabulü yönünden kararının kaldırılarak, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile müvekkilinin talebi doğrultusunda yoksulluk nafakasının arttırılmasına karar verilmesi istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nın 355. maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Asıl dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine, karşı dava ise; iştirak ve yoksulluk nafakasının arttırılması talebine ilişkindir....

    Bu sebeple davalı-davacının temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Yoksulluk nafakasının kaldırılması, olmadığı takdirde azaltılması davası ile iştirak nafakasının kaldırılması, olmadığı takdirde azaltılması davalarına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Temyize konu kaldırılması talep edilen yoksulluk nafakasının yıllık miktarı 2400 TL olup, yine temyize konu kaldırılması talep edilen iştirak nafakasının yıllık miktarı 1800 TL olup Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362/1-a maddesi gereğince karar tarihindeki temyiz kesinlik sınırının (3200 TL) altında kaldığından kesindir....

      Davalılar vekili yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin haksız olduğunu, çocuklardan İrem için verilmiş bir nafaka kararının olmadığını, Sinem' in ise asgari ücretle çalıştığını bildirerek davanın reddini savunmuştur. Birleşen dosyada davacı ... vekili; müvekkilinin anne ve babasının boşandığını, boşanma ile müvekkili yararına 100 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, daha sonra mahkeme kararı ile iştirak nafakasının 300 TL ye çıkarıldığını, ödenen 300 TL nafakanın az olduğunu, müvekkilinin halen üniversite öğrencisi olduğunu belirterek müvekkiline ödenen iştirak nafakasının 600 TL ye çıkarılmasını istemiştir....

        Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile; davalı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına; davacının müşterek çocuklar için talep ettiği iştirak nafakası talebinin kısmen kabulü ile velayeti davacı babada olan müşterek çocuklar 2003 doğumlu ... için 150 TL, 2004 doğumlu .... için 125 TL'den toplam 275 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması ve iştirak nafakası istemine ilişkindir. TMK'nun 176/3.maddesine göre; irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın yoksulluğun ortadan kalkması halinde, mahkeme kararıyla kaldırılması mümkündür....

          Asliye Hukuk Mahkemesinin (Aile Mahkemesi sıfatıyla) 2019/152 Esas, 2020/87 Karar ve 06.04.2020 tarihli kararı ile boşandıklarını, davalı kadın lehine aylık 400 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, davalının çalışmaya başladığını, davacının işini değiştirdiğini ve mali durumunun kötüleştiğini, yoksulluk nafakasının kaldırılmasını yada azaltılması gerektiğini, davalıya icra tehdidi altında fazla yoksulluk nafakası faiz ve ferilerinin ödendiğini, müşterek çocuk için aylık 1.000 TL iştirak nafakası artışının sağlanması gerektiğini, yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren kaldırılması yada azaltılmasını, müşterek çocuk için aylık 1.000 TL iştirak nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....

          Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir. TMK’nun 176/3.maddesi uyarınca; irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır. Tarafların sosyal ve ekonomik durum araştırmalarına göre; davacının emekli olduğu, 2847 TL aylık aldığı; davalının ise asgari ücretle işçi olarak çalıştığı anlaşılmıştır. Hukuk Genel Kurulunun yerleşik kararlarında "asgari ücretle çalışılmakta bulunulması" yoksulluk nafakası bağlanmasını veya yoksulluk nafakasının ortadan kaldırılmasını gerektiren bir durum olarak kabul edilmemiştir....

            Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı-k.davalı, dava dilekçesi ile 2007 yılında davalı lehine hükmedilen 500,00 TL yoksulluk nafakasını ekonomik şartların değişmesi nedeniyle ödeyemeyeceğini beyanla yoksulluk nafakasının kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.Davalı-k.davacı ise birleşen dava dilekçesi ile, kendisi için 2007 yılında hükmedilen 500 TL yoksulluk nafakasının 1.000TL 'ye çıkartılmasını ve müşterek çocuk için de aylık 500 TL iştirak nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.Mahkemece, davacı-k.davalının anlaşmalı boşanmadan sonra durumunda aleyhinde olağanüstü bir değişikliğin meydana gelmediğinden yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine, davalı-k.davacının ise yoksulluk nafakası ödenmeye başladıktan sonra babadan dolayı yetim aylığı almaya başladığından yoksulluk nafakasının artırılması talebinin reddine...

              Taraflar arasındaki asıl davada yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması, karşı davada ise yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı asıl davada; taraflar arasında görülen . Mahkemesinin (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) 2007/108 esas 2009/59 karar sayılı artırım ilamı ile davacı kadın lehine hükmedilen 250,00 TL yoksulluk nafakasının ve müşterek çocuk. için hükmedilen 150,00 TL iştirak nafakasının yetersiz kaldığını, işsiz olduğunu, çocuğun okul masrafları ve ihtiyaçlarının arttığını belirterek yoksulluk nafakasının aylık 900,00 TL'ye, iştirak nafakasının aylık 600,00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                Aile Mahkemesinin 2012/1093 sayılı Kararıyla iştirak nafakasının kaldırılmasına karar verdiği tarihe kadarki ödenen 3.600 TL'nin iadesini, çocuk için 350 TL iştirak nafakası ile davalı için ödediği yoksulluk nafakasının kaldırılmasını ve fazla ödendiğini iddia ettiği yoksulluk nafakasının iadesini talep etmiş; mahkemece, davacının açmış olduğu yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine, geriye dönük yoksulluk ve iştirak nafakalarının tahsiline yönelik taleplerinin velayetin davacı babaya verilmesine dair kararın kesinleşme tarihi de dikkate alınarak reddine karar verildiği, tarafların ekonomik ve sosyal durumlarının tam olarak tespit edilmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece, Bursa 2....

                  UYAP Entegrasyonu