DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nın 355. maddesi uyarınca, re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmıştır. Asıl dava yoksulluk nafakasının kaldırılması/indirilmesi, karşı dava ise yoksulluk nafakasının arttırılması talebine ilişkindir. TMK'nın 176. maddesine göre; yoksulluğun ortadan kalkması halinde mahkemece nafaka kaldırılabileceği gibi, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına da karar verilebilir. Yasanın bu hükmü gözetildiğinde; nafaka miktarının değiştirilmesi yada kaldırılması isteklerinin, gelişip değişen şartlar ve hakkaniyet çerçevesinde değerlendirilmesi gerekir....
ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 16/04/2015 NUMARASI : 2014/166-2015/239 Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde, müvekkili olan davacı ile davalının 2012 yılında anlaşmalı olarak boşandıklarını, davalı lehine aylık 500 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, aradan geçen zaman içinde davalı kadının çalışmaya başladığı ve yoksulluk durumunun ortadan kalktığını beyan ederek, ödenen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili savunmasında, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Somut olayda, kendisine aylık 280 TL yoksulluk nafakası bağlanan davalı ...’nin, boşanmadan sonra emekliye ayrıldığı, 950 TL emekli maaşı aldığı ve 650 TL kira gelirinin olduğu anlaşılmaktadır. Yoksulluk nafakasının amacı, lehine takdir edilen eşi yoksulluktan kurtarmaktır. Davacı kocanın ise 4800 TL maaş alırken boşanmadan sonra emekli olarak ....680 TL emekli maaşı aldığı, davacının gelirinde emekli olması sebebiyle azalma olurken, davalı kadının emekliye ayrılması ve kira gelirinin olması nedeniyle toplam geliri gözetildiğinde boşanma sonucu oluşan yoksulluk halinin ortadan kalktığı bir gerçektir. Şu halde mahkemece, dava tarihindeki şartlara göre; davalının yoksulluğunun ortadan kalktığı gözetilerek, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına yönelik davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
tedbiren durdurulmasına, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, işlemiş olan ve icra takibi ile talep edilmiş olan nafaka tutarlarının da kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Ancak her ne kadar asgari ücret seviyesinde gelire sahip olunması yoksulluk nafakasının kaldırılmasını gerektiren bir olgu kabul edilmese de yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi, çoğun içinde az da vardır ilkesi gereğince, nafakanın azaltılması talebini de içerdiğinden, davalının aylık elde ettiği gelir, nafaka miktarını tayinde etken olarak dikkate alınmalıdır....
Ancak, mahkemece davalının sosyal ve ekonomik durumunun tespitine ilişkin olarak yeterli inceleme ve araştırma yapılmamış, elde ettiği gelirin aldığı yoksulluk nafakasının miktarı da gözetildiğinde davalıyı yoksulluktan kurtaracak düzeyde olup olmadığı net bir şekilde tespit edilmemiş ve davalı lehine boşanma neticesinde hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılması yoluna gidilmiştir. Hal böyle olunca; mahkemece, davalının ekonomik ve sosyal durumu etraflıca araştırılıp davalının yoksulluğunun ortadan kalkıp kalkmadığının belirlenmesi, yoksulluğu ortadan kaldıracak düzeyde geliri olmadığının tespit edilmesi halinde, nafakada (çoğun içinde az da vardır ilkesi gereğince) uygun bir miktar indirime karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme sonucu nafakanın kaldırılmasına karar verilmiş olması hususu hükmün bozulmasını gerektirmiştir....
Mahkemece; davanın kabulü ile yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. TMK'nun 176/3.maddesine göre; irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın yoksulluğun ortadan kalkması halinde, mahkeme kararıyla kaldırılması mümkündür. Yargıtay H.G.K nun 07.10.1988 gün ve 1998/2-656-688 sayılı ilamı ve 28.02.2007 gün ve 2007/3-84-95 sayılı ilamların da kabul edildiği gibi, yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür, eğitim gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanları yoksul kabul etmek gerekir. Yargıtay'ın yerleşik kararlarında da; “asgari ücret seviyesinde gelire sahip olunması” yoksulluk nafakasının bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu olarak kabul edilmemektedir....
Aile Mahkemesinin 05/04/2018 tarih 2016/864 Esas, 2018/304 Karar sayılı ilamının TÜMÜ İLE KALDIRILMASINA, B)HMK'nın 353/1- b-2 maddesi gereğince yeniden esas hakkında verilen karar uyarınca; 1- Davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin REDDİNE, yoksulluk nafakasının indirilmesi talebinin KISMEN KABULÜ ile Konya 3....
Mahkemece; nafakanın kaldırılması talebinin reddine, Lüleburgaz 2. Asliye hukuk mahkemesinin 2009/185 Esas-2010/388 karar sayılı dosyasında takdir edilen 300 TL yoksulluk nafakasının aylık 200 TL ye indirilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı tarafın tüm, davalı tarafın sair temyiz itirazları yerinde değildir. Türk Medeni Kanununun 176/3.maddesinde yoksulluğun ortadan kalkması halinde mahkeme kararıyla nafakanın kaldırılacağı, 176/4.maddesinde ise, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde irad biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın artırılması yada azaltılmasına karar verilebileceği düzenlenmiştir....
Davalı T3'un kimlik kontrolü yapılarak dosya içerisine alınan 20/12/2019 tarihli dilekçesi ile; kendi iradesiyle yoksulluk nafakası istemediğini, feragat ettiğini, mahkemenin 07/11/2019 tarihli duruşmada lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının azaltılarak devamına ilişkin kararın kaldırılması ile gereğinin yapılmasını talep etmiştir. Dosya incelendiğinde; Elazığ 1. Aile Mahkemesi'nin 2015/380 E.K sayılı ilamı ile Alperen lehine hükmedilen iştirak nafakasının kaldırılmasına,davalı kadın lehine hükmedilen aylık 700.00 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren 200.00 TL azaltılarak, 500.00 TL'ye indirilmesine, davalı Ömer'e yönelik açılan davanın reddine karar verilmiştir....