Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, önceden hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılması yahut indirilmesi talebine ilişkindir. (TMK'nun 176/4 m.si) Davacı vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde: dosyadaki yazılara ve kanuni gerektirici sebeplere göre, ilk derece mahkemesince delillerin yeterince toplandığı, hukuki nitelendirmede ve kanunun olaya uygulanmasında hata yapılmadığı, somut olayda yoksulluk nafakasının kaldırılması veya azaltılması için TMK'nun 176/4 m.sinde aranılan yasal şartların oluşmadığı, bu yüzden ilk derece mahkemesince yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK 'nun 353/1- b-1 m.si uyarınca esastan reddine oy birliği ile karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi-İştirak Nafakasının Kaldırılması/Azaltılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından, her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı tarafından boşanma ilamıyla ortak çocuk yararına hükmedilen 500,00 TL iştirak nafakasının kaldırılması, olmadığı takdirde azaltılması talep edilmiş, ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulü ile 500,00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren 50 TL indirilerek aylık 450,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmiş, ilk derece mahekemesince verilen bu karara karşı taraflarca istinaf yoluna başvurulması üzerine bölge adliye mahkemesince istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiş, bu karar davalı tarafından temyiz edilmiştir....

    GEREKÇE : Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması davasıdır. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. HMK.nun 355.maddesine göre; inceleme istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırı gördüğü takdirde bunu re'sen gözetir. Tüm dosya kapsamı ve istinaf başvurusu birlikte değerlendirildiğinde; tarafların Gökçebey Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2011/68 esas 2012/137 karar sayılı ve 26/09/2021 kesinleşme tarihli ilamıyla boşandıkları, kadın lehine aylık 300 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği anlaşılmıştır. Davacının dava dilekçesinde, davalının çalıştığına dair duyum aldığı, kendisinin ise çalışamadığı gerekçesiyle yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinde bulunduğu, mahkemenin karar gerekçesinde açıklandığı üzere, davalı kadının düzenli bir gelirinin olmadığı, nafaka tarihinden bu tarafa uzun zaman geçtiği anlaşılmıştır....

    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davalı için mevcut 250,00 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren 150,00 TL olarak, müşterek çocuk Rabia Nida için mevcut 200,00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren 150,00 TL olarak davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının temyiz itirazları yerinde değildir. 2-) Davalının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; TMK.nun 176.maddesine göre; yoksulluğun ortadan kalkması halinde mahkemece nafaka kaldırılabileceği gibi, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına da karar verilebilir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yoksulluk nafakasının kaldırılması ve iştirak nafakası miktarının azaltılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I 5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK. nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2012 tarihinden itibaren 1.690 TL. ye çıkarılmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 6.4.2005 tarih ve 2005/3-169 E- 235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır.Hüküm, yıllık nafaka (farkı) miktarı itibariyle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kurulu uyarınca Yargıtay'ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması/azaltılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I 5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK.nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2015 tarihinden itibaren 2.080 TL'ye çıkarılmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3-169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Hüküm, yıllık nafaka (farkı) miktarı itibariyle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kurulu kararı uyarınca Yargıtay'ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir....

          Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacı, dava dilekçesinde her ne kadar maddi durumunun bozulduğunu, davalının ailesinin maddi durumunun iyi olduğunu, davalının yoksulluk nafakasına ihtiyacı bulunmadığını belirterek, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, bu talep yerinde görülmediği taktirde nafaka miktarının azaltılmasına karar verilmesi talep edilmiş ise de; davacı tarafça ileri sürülen nedenlerin somut olayda yoksulluk nafakasının kaldırılması veya miktarının azaltılması nedeni olarak kabulüne olanak bulunmadığı, boşanmadan sonra davalının yoksulluk durumunun ortadan kalktığına ilişkin, dosya içerisinde herhangi bir delilin bulunmadığı, bu anlamda TMK 176/3 maddesinde belirtilen şartların gerçekleşmediğinin anlaşılması karşısında davacı tarafça açılan davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmakla, davacının yerinde görülemeyen istinaf talebinin tüm yönlerden, ayrı, ayrı esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaati ile...

          Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, ihtiyaçları ve harcamaları dikkate alındığında, yasal düzenlemeler ve Yargıtay İçtihatları doğrultusunda davalı kadın hakkında hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasını gerektirmez. Bu nedenle davalı kadın hakkında yoksulluk nafakasının kaldırılması hakkaniyete uygun bulunmamıştır. Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda; tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilip, nafaka takdir edilirken davacının ekonomik durumu ve taraflar arasında mevcut olan denge durumu, ve davacının hastalığı da dikkate alınarak, TMK'nın 4. maddesinde vurgulan hakkaniyet ilkesi gereğince, davalının yoksulluğunun da ortadan kalkmadığı kabul edilerek, (çoğun içinde az da vardır ilkesi gereğince) nafakadan uygun bir miktar indirime karar verilmesi gerekirken delillerin yanılgılı değerlendirilmesi sonucu yoksulluk nafakasının kaldırılması hatalı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir....

            Mahkemece yapılan yargılama sonunda; "Davacının yoksulluk nafakasının tamamının kaldırılması talebinin reddine, Davacının yoksulluk nafakasının indirilmesi talebinin kısmen kabulü ile; Silivri Asliye Hukuk Mahkemesinin 1994/141 Esas 1994/194 Karar numaralı boşanma kararı ile birlikte davalı kadın yararına hükmedilen aylık 200 Amerikan Doları nafakanın dava tarihinden itibaren 100 Amerikan doları indirilerek aylık 100 Amerikan Doları yoksulluk nafakasının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine" karar verilmiştir. Davalı kadın istinaf dilekçesinde, davacı ile karşılıklı kabulleri kapsamında 200 Dolar nafakada anlaşarak boşandıklarını, davacının, mahkeme huzurunda beyan ettiği iradesinden sonra nafakanın kaldırılmasını ya da indirilmesini isteyemeyeceğini, Kastamonu 1....

            Sayılı ilamı ile boşandıklarını, müşterek çocuk Gözlem İrena'nın velayetinin davacı anneye verildiğini, davacı müvekkil için aylık 250,00- TL yoksulluk nafakasına ve müşterek çocuk için aylık 200,00- TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, daha sonra Çal Asliye Hukuk Mahkemesi 06/03/2018 tarih, 2016/167 E. Ve 2018/135 K. Sayılı ilamı ile müvekkil lehine yoksulluk nafakası 100- TL arttırılarak 350,00- TL, müşterek çocuk yönünden ise 200,00- TL iştirak nafakasının 100,00- TL arttırılarak 300,00- TL nafaka verilmesine hükmedildiğini, müşterek çocuk sağlık giderleri olduğu ve sürekli tedavi görmesi gerektiğini belirterek yoksulluk nafakasının 1.000,00- TL ye ve iştirak nafakasının 750,00- TL ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

            UYAP Entegrasyonu