AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 01/04/2015 NUMARASI : 2014/1110-2015/314 Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili; dava dilekçesi ile; müvekkili davacının 250.00.-TL yoksulluk nafakası ödediğini, davalının çalıştığını, davacının ise rahatsız olduğunu, çalışamadığını ileri sürerek; yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece; davanın kabulüne, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
HGK.nun yerleşik kararlarında "asgari ücret seviyesinde gelire sahip olunması," yoksulluk nafakası bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu kabul edilmemiştir. (HGK. 07.10.1998 gün 1998/2-656 E.,1998/688 K. 26.12.2001 gün 2001/2-1158-1185 sayılı ve 01.05.2002 gün 2002/2-397-339 sayılı kararları). Ancak, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi, azaltılması talebini de içermekte olduğundan, bu durum nafakanın miktarını tayinde ve indirilmesinde etken olarak dikkate alınmalıdır. O halde; çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince, nafakanın kaldırılması isteminin aynı zamanda nafakanın azaltılması istemini de kapsadığı gözetilerek, davalının aylık düzenli olarak elde ettiği gelirin davalıyı yoksulluktan tamamen kurtarmadığı ancak mali durumunu olumlu yönde değiştirdiği dikkate alındığında nafakada hakkaniyete uygun bir oranda indirim yapılması gerekirken davanın tümden kabulü ile yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
Aile Mahkemesinin 2020/651 esas 2021/350 karar sayılı ilamı ile boşandıkları davalı kadın lehine aylık 500 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, kararın 17.05.2021 tarihinde kesinleştiği, davacı erkeğin boşanma davası sırasında kamu çalışanı olup aylık 4037 TL maaş aldığı, eldeki dava açıldığında ise maaşının 3000 TL olduğu, kadına oğlundan ötürü 750 TL şehitlik maaşı bağlandığı, kadının aylık toplam gelirinin nafaka ile birlikte aylık 1250 TL olduğu, bu rakamın asgari ücretin çok altında olduğu ve kadının yoksulluk durumunun devam ettiğinin kabul edilmesinin gerektiği, erkeğin gelirinde düşme mevcut ise de, aylık kazancına göre 500 TL yoksulluk nafakasının makul olduğu, nafakanın kaldırılması ya da azaltılması koşullarının oluşmadığı anlaşılmakla davanın reddine dair karar doğru olmuştur. Davacının istinaf başvurusunun açıklanan nedenlerle reddine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
Aile Mahkemesinin 2020/651 esas 2021/350 karar sayılı ilamı ile boşandıkları davalı kadın lehine aylık 500 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, kararın 17.05.2021 tarihinde kesinleştiği, davacı erkeğin boşanma davası sırasında kamu çalışanı olup aylık 4037 TL maaş aldığı, eldeki dava açıldığında ise maaşının 3000 TL olduğu, kadına oğlundan ötürü 750 TL şehitlik maaşı bağlandığı, kadının aylık toplam gelirinin nafaka ile birlikte aylık 1250 TL olduğu, bu rakamın asgari ücretin çok altında olduğu ve kadının yoksulluk durumunun devam ettiğinin kabul edilmesinin gerektiği, erkeğin gelirinde düşme mevcut ise de, aylık kazancına göre 500 TL yoksulluk nafakasının makul olduğu, nafakanın kaldırılması ya da azaltılması koşullarının oluşmadığı anlaşılmakla davanın reddine dair karar doğru olmuştur. Davacının istinaf başvurusunun açıklanan nedenlerle reddine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
belge gösteremediği, boşanmadan sonra davacı erkeğin mali durumunda önemli bir değişiklik bulunmadığı, davalı kadının mali durumundaki yükseliş, döviz kurundaki beklenmedik artışlar nazara alınarak tarafların mali, sosyal durumları ve hakkaniyet ilkesi gereği davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine, yoksulluk nafakasının azaltılması talebinin kabulü ile davalı kadın lehine Beykoz Aile Mahkemesinin 2006/810 Esas sayılı kararı ile hükmedilen aylık 7.500,00 USD yoksulluk nafakasının kaldırılarak dava tarihi 16.07.2019 tarihinden itibaren yoksulluk nafakasının aylık 5.000,00 TL olarak belirlenmesine karar verilmiştir....
Mahkemece, 3 yıldan sonra davalının işe girmesi halinde yoksulluk nafakasının kesilmesi veya azaltılması şeklinde anlaşma yapıldığı, tarafların sosyal ve ekonomik durum tahkikatı, tanıklar beyanı, davalı ile ilgili SGK cevabı, anlaşmalı boşanma hükümleri itibari ile değerlendirildiğinde davacı yanca açılan ve sübuta ermeyen davanın reddi karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. TMK.md.176/3 hükmü uyarınca: tarafların mali durumunun değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde yoksulluk nafakasının artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre, nafakanın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu gerektirmesi gerekmektedir. Hukukumuzda sözleşmeye uyulması asıldır....
çocuğun nafakasını ödeme gücünün de olmadığını ileri sürerek, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, iştirak nafakasının aylık 1.000,00 TL'ye indirilmesine karar verilmesini istemiştir....
İlk derece mahkemesince davacının iştirak nafakasının azaltılması istemi hakkında bir karar verilmeden hüküm tesis edilmiştir....
Mahkemece; davanın iştirak nafakası yönünden reddine, yoksulluk nafakası yönünden kabulü ile nafakanın kaldırılmasına, karar verilmiştir. İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili kararı özetle, yoksulluk nafakasının kaldırılması hükmüne diyecekleri olmadığını, ancak davacının boşanma öncesi çalıştığı adliye şoförlüğünden çıkışının verilmiş olması, aldığı işsizlik maaşının bile 2021 ağustos ayından itibaren kesilmesi, hiçbir gelirinin olmaması, boşanma sonrası hakkında başlatılan 7, yargılama sırasında başlatılan 3 ayrı icra takibi sebebiyle toplam 68.837,53 TL borcunun bulunması, çocuğun devlet okuluna gitmeye başlaması, yemek ve servis ücreti ödenmemesi, anne çalıştığında çocuğa davacının anne ve babasının bakması gözetilerek iştirak nafakasının da azaltılması gerekmesine rağmen bu yöndeki taleplerinin reddine karar verilmesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğu gerekçesiyle, iştirak nafakası yönünden kararın kaldırılması talepli olarak istinaf etmiştir....
halinde mahkemece nafaka kaldırılabileceği gibi, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına da karar verilebilir.Hukuk Genel Kurulunun yerleşik kararlarında "asgari ücretle çalışılmakta bulunulması" yoksulluk nafakası bağlanmasını veya yoksulluk nafakasının ortadan kaldırılmasını gerektiren bir durum olarak kabul edilmemiştir.Ancak, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi, azaltılması talebini de içermekte olup, bu durum nafakanın miktarını tayinde ve indirilmesinde etken olarak dikkate alınmalıdır.Tarafların sosyo-ekonomik durumlarının araştırılması sonucu; davacının nafakanın artırıldığı tarihte aktif olarak çalıştığı, ancak bilahare 15.3.2010 tarihinde emekli olmakla maaşının azaldığı, evlendiği eşinin ev kadını olması nedeniyle yükümlülüğünün arttığı, davalının ise SGK’dan 720,00 TL emekli maaşı, babasından dolayı 250,00 TL yetim maaşı aldığı, intifa hakkı annesine ait evinin bulunduğu, reşit 3 çocuğu ile birlikte...