AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 14/05/2013 NUMARASI : 2012/41-2013/418 Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması-indirilmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 22.12.2015 günü oybirliğiyle karar verildi. 27.70.TL.Harç 27.70.TL.Peşin _____________...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 08/08/2017 NUMARASI : 2016/1040 ESAS 2017/655 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla, evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların boşandıklarını, boşanma neticesinde davalı kadın için aylık 250,00 TL yoksulluk nafakası bağlandığını, boşanma davasından sonra davalının sigortalı olarak işe başladığını, davalının yoksulluk durumunun ortadan kalktığını belirterek davalı için bağlanan aylık 250,00 TL yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesi talep ve dava etmiştir....
GEREKÇE : Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması, mümkün olmadığı takdirde aylık ödenmekte olan yoksulluk nafakası ile aylık olarak davacının maaşından kesilen birikmiş nafaka olmak üzere toplam (365,93+504,92) 870,85 TL nafaka kesintisinin aylık 400,00 TL'ye indirilmesi isteğine ilişkindir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında kanun yolu başvurusunda, yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Bundan ayrı karar tarihi itibarıyla miktar veya değeri 8.000,00 Türk Lirasını geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir (6100 sayılı HMK m.341/2). Davacının öncelikli talebi, aylık 365,93 TL olarak ödenen yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine ilişkin olup, asıl talep yönünden reddedilen aylık 365,93 TL miktar üzerinden yıllık nafaka tutarı 8.000,00TL'yi geçmemektedir....
Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir. 1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-) 28.11.1956 tarih ve 15/15 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre, nafakanın artırılması, kaldırılması veya nafakaya hükmedilmesine dair istemlerin kabulünde, dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere karar verilmesi gerekir. Buna göre, mahkemece dava konusu talebin kısmen kabulüne karar verilirken, nafakaya dava tarihten itibaren hükmetmek gerekirken; nafakanın başlangıç tarihinin hükümde gösterilmemiş olması doğru görülmemiştir. Ancak, bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği ve "hakimin takdir yetkisi kapsamında" kalmadığından; hükmün düzeltilerek onanması HMUK’un 438/7 maddesi gereğidir....
aralarındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması-iştirak nafakasının indirilmesi davasına dair Serik 3. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 11/02/2014 günlü ve 2015/416 E- 2014/54 K.sayılı hükmün bozulması hakkında dairece verilen 10/12/2014 günlü ve 2014/10519 E-2014/6239 K.sayılı ilama karşı davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir. Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I 5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK.nun 440.maddesinde öngörülen karar düzeltme sınırı 01.01.2014 tarihinden itibaren 11.530 TL'ye çıkarılmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3–169 E-235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır....
Hukuk Dairesi'ne temyiz kanun yolu açık olmak üzere, birleşen önlem nafakasının kaldırılması ya da indirilmesi davası yönünden KESİN olmak üzere OY BİRLİĞİ ile karar verildi....
Anılan bu karar ile boşanma kararı ile birlikte 1.000 TL olarak belirlenen iştirak nafakalarının 750'şer TL'ye, boşanma kararı ile birlikte 1.000 TL olarak belirlenen yoksulluk nafakasının 1.000 TL'ye indirildiği anlaşılmaktadır.Mahkemece yoksulluk nafakasının indirilmesi talebi kısmen kabul edildiğinden; yoksulluk nafakasının 1.000 TL'den 1.000 TL'ye indirilmesine karar verilmesinin maddi hata içerip içermediği anlaşılamamış; bu talep kabul edildiğinden yeni yoksulluk nafakasının 1.000 TL'den az takdir edilmesi gerektiği, aksi takdirde bu talep reddedilecek ise mahkeme kararındaki gerekçe ile hüküm fıkrasının çelişeceği, bu karışıklığın çözülmesi gerektiği anlaşılmıştır. İlk takdir edilen yoksulluk nafakası miktarı ile bu dava ile indirilen yoksulluk nafakası miktarı aynı olduğundan kararın bozulması gerekmiştir.Mahkemece; eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile karar verilmiş olması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; davacının iddialarının asılsız olduğunu, müvekkilinin yalnızca 600 TL kira gelirinin bulunduğunu, maddi durumunun iyi olmadığını, yoksulluk nafakasının kaldırılmasını gerektiren bir durumun olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesi tarafından davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine, davacı tarafça açılan davanın kısmen kabulü ile davalı lehine belirlenen aylık 750 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren 500 TL indirilerek, aylık 250 TL'ye düşürülmesine, davacının davalının aldığı nafakanın faizi ile birlikte iadesi talebinin reddine karar verildiği görülmüştür....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Erkeğin karşı davasında yoksulluk ve iştirak nafakasının indirilmesi koşullarının oluşmaması nedeni ile, yoksulluk nafakasının indirilmesi ve müşterek çocuk Kübra için iştirak nafakasının indirilmesi talebinin reddinin doğru ve yerinde olduğu, ancak karşı davada müşterek çocuk Halime Hümeyra reşit olduğu tarih itibarı ile nafaka kendiliğinden kalktığından T2 nafakanın indirilmesi talebi konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği, asıl davada Halime Hümeyra'nın dava tarihinde reşit olduğu halde davacı-davalı anne Fatmana'nın çocuk adına dava açamayacağı, yargılama sırasında ıslah yolu ile Halime Hümeyra'nın davacı sıfatı ile davaya dahil edilmesinin de yasal olarak mümkün olmadığı, bu nedenle davalı-davacı erkeğin T2 verilen yardım nafakasına yönelik istinaf talebinin kabulü ile T2 davacının nafaka artırım talebinin sıfat yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği, davacı kadın ve müşterek çocuk Kübra için,...
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, davacının yoksulluk nafakasının kaldırılma talebinin reddine, davalı kadın için İstanbul Anadolu 16. Aile Mahkemesinin 2017/46 Esas 2017/81 Karar sayılı ilamı ile hükmedilen 3.000 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 1.000 TL'ye düşürülmesi ile her ay davacıdan alınarak davalı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece, verilen hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, istinaf dilekçesinde özetle; yoksulluk nafakasının öncelikle tamamen kaldırılması, aksi takdirde aylık 500,00 TL'ye indirilmesi gerektiğini belirterek, istinaf yoluna başvurmuştur....